Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hemen herkes ekonomik sıkıntı içerisinde. Kimi az, kimi çok.
Ama devletten aldığı burs ya da kredi dışında hiçbir geliri olmayan üniversite öğrencileri için hayat, herkesinkinden çok daha zor.
Çünkü, onlar sadece öğrenci değil, geleceğin entellektüelleri, yöneticileri, öğretmenleri, mühendisleri, hakimleri, avukatları, anneleri, babaları.
Yani onlar geleceğimiz ve her konuda donanımlı olmak zorundalar.
Ak Parti iktidarı döneminde aldıkları burs miktarı bir hayli arttı. Ama hala 260 lira.
Hakkari’deki de 260 lira alıyor, İstanbul’daki de.
Oysa, birinin harcama alanlarıyla diğerininki çok farklı.
İşte bu yüzden yaşanılan kentin indekslerine göre burs miktarı belirlenmelidir.
Ve miktar belirlenirken, ev kirasından ulaşıma, sosyal yaşamdan, kitap ve gazete okumaya kadar her türlü ayrıntı düşünülmelidir.
Tiyatroya hiç gitmeyen, günlük gazete okumayan, mesleki sempozyumlara katılmayan, ülkemizi ve dünyayı gezmeyen bir üniversite mezunu düşünülebilinir mi?
Kesinlikle düşünülmemesi gerekir. Ama öğrencilerin üçte ikisi bu durumda.
Geleceğimiz olan üniversiteli gençlere, hak ettikleri yaşam koşullarını sağlamadan onlardan, başarı, hoşgörü ve vizyon beklemek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey olamaz.
Türkiye gibi bir ülke, öğrencilerinin yurt sorununu bugüne kadar bin defa çözmeli ve burs olarak da küçük kentlerde en az 500, büyük kentlerde de 750 lira vermeliydi.
Üstelik öğrenim kredileri karşılıksız verilmiyor. Geri ödemeli. Hem de faizli.
Hemen herkese sağlanan teşvikler ve sıfır faizli krediler neden öğrencilere de sağlanmaz ki?..
Eğer iktidarlar bu yükün altından kalkamıyorsa, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak güçlü bir burs fonu kurulmalı, ciddi akar ve bağışlarla da desteklenerek, üniversite öğrenciliğini Batılı öğrenciler standardına yükseltmeliyiz...
Yoksa dünya birinci liginde oynamamız hayalin ötesine geçmez!...