Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, önceki gün bürokratlarıyla toplantı yaptı ve herkesin içinin rahat olmasını istedi.
“Çok sayıda bürokratın görevden alınacağına” ilişkin iddiaların doğru olmadığını belirtti ve “Bakan olarak tasarrufta bulunabilirim. Hepinizi izliyorum. Ama görevden alınacaksınız diye de bir kararım yok. Rahat olun” dedi.
Aslında doğru olanı yaptı. Böylesi bir ortamda herkes tedirgin olabilir, işlerini aksatabilirdi. Bu açıklama bürokratları rahatlattı.
Ama daha aradan 24 saat geçmeden, Bakanlık Müşaviri Murat Eşkinat’ın görevine son verildi.
Eşkinat daha önce Hasan Celal Güzel, Avni Akyol, Köksal Toptan, Nevzat Ayaz, Mehmet Sağlam, Turhan Tayan, Hikmet Uluğbay ve Metin Bostancıoğlu’nun bakanlıkları döneminde basın müşavirliği yaptı. Tam 15 yıl. Gazetecilikten gelip, görevinde de başarı olunca, iktidarlar değişse de o hep yerini korudu. Ta ki kanserin amansız pençesine düşünceye kadar. Tedavisi yıllarca sürdü.
Hastalık riskini en aza indirip tam da hayata tutunmaya çalışırken, önceki gün görevinden alındı. Bu durum, umarız hastalığını yeniden tetiklemez!..
40’a yakın müşavir içinden neden o seçildi? Bilmiyoruz. Ama çalışanlarına, hele hele tedavi olanlara karşı çok duyarlı olan Sayın Bakan’ın eminiz ki bir bildiği vardır!..

Harvard kriterleri?
Konu Harvard olunca, hele bir de magazin boyutu eklenince, yorum yapan çok oluyor. Olaya hemen herkes farklı bir boyuttan yaklaşmış. Aysun Kayacı, her ne kadar tartışmaların uzağında kalmak istese de tam ortasına düşüyor. Kendisini geliştirme konusunda, samimi ve gayretli olduğu kesin. Ayrıca iddialı da. Onca üniversite dururken Harvard’ı seçmesi de herhalde bu yüzden.
Bizim kendisiyle ilgili bir önyargımız yok. Tanımayız, bilmeyiz. O değil bir başkası da olsa, Harvard’a girenler hep haber oluyor.
İşte size iki farklı yorum:
“Aysun Kayacı, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nün 3. sınıfını başarıyla tamamlamış olan bir öğrencisidir. Harvard Üniversitesi Tarih Bölümü’ne bir yarıyıllığına misafir öğrenci statüsüyle gitmiştir. Akademik yaşamda, bu tür durumların asla olağanüstü bir yanı yoktur, bu nedenle öncelikle konuyu köşenize bu denli alaycı bir ifadeyle taşımanızı kınıyorum. Ayrıca bunun neden köşe yazılarına taşınacak kadar önemsendiğini de anlamıyorum.
Aysun benim öğrencimdir. Biz bölümde hocaları olarak kendisini ‘aptal sarışın’ olarak değerlendirmiyoruz. Sınıf arkadaşları da böyle değerlendirmezler. Orman kanunlarının alabildiğine acımasız uygulandığı zorlu yaşamında kendini geliştirmeyi merkeze koymuş, çalışkan, disiplinli ve yardımsever bir ‘tarih öğrencisi’dir o bizim için. Sayın Güçlü, yükseköğretimin çok sayıda sorunu var. Bu konularda yazıp çizen bir isimsiniz. Lütfen işinizi yapmaya devam edin. Aysun’u da hiç değilse bulunduğu yerde rahat bırakın.”
Yrd. Doç. Dr. Neşe Yıldıran

Harvard için olağan
“Yazınızda Harvard’ın yüzde 1-2 oranında başarılı olmayan ama zengin ya da ünlü insanlara da kapılarını açtığını söylemişsiniz.
Bunun ABD’deki adı Harvard Solution. Mantığı da şuna dayanıyor. Harvard gibi okullar, genelde tamamen çok zeki ve çalışkan öğrencilerden oluşuyorlar. Ancak sonuçta, notlarınız sınıftaki sıralamanıza göre belli oluyor. Bunun sonucunda, tüm öğrenciler zeki ve çalışkan ve başarılı bir geçmişe de sahip olsa, bir grup öğrenci düşük not alıyor ya da sınıfta bırakılıyor.
60’lı yıllarda bir bakıyorlar: Zeki ve başarılı öğrenciler bu durumda, psikolojik bunalıma giriyorlar. Buna engel olmak için de, Harvard’a akademik açıdan yetersiz ama zengin ve ünlü kişileri de almaya, böylece sınıf ortalamalarını düşürüp, zeki ve başarılı öğrencilerin bunalıma girmemesini sağlıyorlar. Buna da Harvard Solution, yani Harvard Çözümü deniyor.” Ezel Kara
Dünkü yazıma tekrar baktım. Kayacı için hiç de incitici sıfatlar kullanmadım. Sadece bir durum tespiti yaptım. Ama hocası, öyle satırlar yazmış ki, öğrencisini tartışmalardan uzak tutayım derken daha da içine çekebilir... Dahası başarılı olmayanlar da demedi. Zengin, popüler ve güçlü isimlere de kapılarını açtığını söyledim. İnsan hem popüler hem de akıllı olamaz mı?..
Özetin özeti: Kayacı, umarız başarısıyla da herkesi şaşırtır...