Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Okullar açıldı açılmasına da “Gidişat nasıl?” diye merak edeniniz var mı?

Örneğin ders saatleri ve okulda kalma süresi konusunda herhangi bir araştırma yapıldı mı?

Öğretmenler, öğrenciler ve özellikle de veliler bu konuda ne düşünüyor, ne öneriyor?

Okulların her koşulda açık tutulacağı ve yüz yüze eğitime kesinlikle ara verilmeyeceği defalarca dile getirildi.

Doğru olan da bu.

Bu konuda yeni düzenlemelere gidildi mi, gerekli önlemler alındı mı?

Önceki gün, bırakın hijyen koşulları, okulda kalma süresini ve verimliliği sadece ve sadece ders süresi kaç dakika olmalı diye Twitter’da bir anket yaptık, mesaj yağdı.

Haberin Devamı

Katılım çok yüksekti ve ders süresi yüzde 79’la, 30 dakika olsun yönünde bir sonuç çıktı.

Peki, o zaman neden hâlâ direniyoruz?

Mademki olağanüstü bir dönemden geçiyoruz, neden hâlâ eski sistemin dayatmaları aynen uygulanıyor?

Keşke artık lafın ötesine geçebilsek ama nerdeee...

Neden 30 dakika?

Z kuşağı, kabına sığmayan bir kuşak. En belirgin özellikleri çok çabuk sıkılıyor olmaları ve dikkat dağınıklığı. Hele ki bir de tedirginlerse, onları saatlerce bir yerde tutmak mümkün değil!

İşte bu yüzden, önemli olan derste ve okulda kalma süresi değil, verilen bilgilerin ne oranda öğrenildiği olmalıdır.

Bu yönde veli ve öğretmenlerden çok önemli tespit ve öneriler geldi. Umarız, Ankara’da birilerinin dikkatini çeker:

Öğle tatili var, saat 12-12.45 arası, çocuklar bu arada okuldan çıkamıyor ve bulaş riski en yüksek zamanlar! Okul saat 14.00’te bitiyor. Yemek arası vermeyip, 13.15’te çıksalar, evde yemek yeseler daha sağlıklı olmaz mı?

Dijital ortamla büyüyen yeni neslin 40 dakika dikkatini vermesi çok güç. Maske veya maskeden bağımsız dersler 30 dakika olmalı.

Teneffüs ve yemek saatleri aynı anda olmamalı.

Bu mesele sadece Kovid-19 ile ilgili değil. Teknolojiye bağlı olarak değişen şartlar sonucu -hareketli ve görsel unsurlara çok sık maruz kalmak gibi- insanların dikkat süresi azaldı. Bu yüzden dersler 30 dakika olmalı.

Dikkat süresi 30 dakika gayet ideal, ne kadar çok zaman o kadar iyi eğitim anlayışından kaçınmak gerekir.

Haberin Devamı

Maskeli ders olmaz. Çocukların çoğunda alerjik rinit var, ilkokul kantinlerinde satılan ucuz ürünler daha beter alerjiyi tetikliyor. Maskeyle soluduğu havanın yarısını geri çekiyor. Mehmet Ceyhan’ın da dediği gibi sağlıklı insanın maske takması saçma.

40 dakika ders, 10 dakika teneffüs, okul dört katlı, sınıf en üst katta, çocuklar teneffüsün tamamı merdivende inip çıkarken geçiyor diye bahçeye çıkmıyorlar, koridorlarda dolanıyorlar, hani Kovid bulaşmasını azaltmak için sık sık havalandırma yapılacaktı?

Seyreltilmiş sınıf ve 30 dakika şart!

Öğle tatilinde kantinleri görseniz Kovid’in yayılma hızını anlarsınız!

Öğretmenler ne diyor?

Peki, bu durumdan rahatsız olan sadece öğrenci veliler mi? Bakın öğretmenler ne diyor?

Bir öğretmen olarak kime, neye, nasıl yetişeceğime şaşırdım, imdattt!

Okulöncesi çok vahim. 50 dakikadan altı etkinlik saati kesintisiz sınıftayız. Ara yok, teneffüs yok. Çocuklara yazık oluyor. Beş saat ağızlarından maskeyi çıkarmadan ders yapıyoruz.

Haberin Devamı

Teneffüs süreleri ve yemek arası da muhakkak kısaltılmalı. Temas vakti ne kadar az olursa o kadar iyi.

Bir öğretmen olarak inanın ben 40 dakikaya zor dayanıyorum.

Maskeyle 40 dakika ders anlatmak imkânsız. Sürekli faranjit oluyorum. Gerçekten çok yorucu, bunu nasıl görmezler anlamıyorum.

Üst üste sekiz saat derse girdiğimi bilirim. 40 dakika maskeyle konuşmak çok zor. Tüm öğretmenlerin daha sağlıklı şartlarda çalışması gerek. Bu duruma derhal çözüm bulunmalı.

Neler yapılabilir?

Bakanlık esnek ders saatleri konusunda illere, müdürlere hatta öğretmenlere karşı daha esnek ve toleranslı olmalı ki şartlara göre karar alınabilsin.

Bir kent ya da bir ders için doğru olan kararlar, bir başka yerde aynı sonucu vermeyebilir. Bu yüzden, inisiyatif en azından bu süreçte öğretmenlere bırakılabilir.

Ders saatlerinin farklı saatlerde başlayıp, teneffüslerin farklı saatlerde yapılması konusunda da daha etkin davranılabilir.

Yine aynı şekilde kantin, servis ve öğle yemeğindeki yığılmaları önleyici önlemler konusunda yeni açılımlar getirilebilir.

Maske konusunda ise dünyadaki uygulamalar çerçevesinde yeni kararlar alınabilir.

Özetin özeti: Okulları açmak çok önemliydi, açtık. Devamlılığını sağlamak ise çok daha önemli. Bunu da başarmak zorundayız. Sağlıkla, verimlilikle...