Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan ısrarla “dershaneler kapanıp, okul olacak“ diyor. Ama görünen o ki bu projeye, onun dışında inanan kimse yok.
Dershaneciler dün yine ortak bir açıklama yaptılar. Ne bizim böyle bir isteğimiz ve altyapımız var ne de bu konuda MEB’de herhangi bir hazırlık söz konusu dediler.
Peki o zaman, gelecek öğretim yılında yani eylülde, dershaneler nasıl kapanmış olacak?..
Ne olur artık bu soruya birisi cevap versin, yoksa havanda su dövmenin ötesine geçilemeyecek...
Ortak açıklama
Türkiye’deki dershanelerin neredeyse tamamına yakınını temsil eden ÖZDEBİR, GÜVENDER, TÖDER’in ortak açıklaması şöyle:
“Sayın Başbakanımızın son olarak ‘Üniversite sınavlarına yönelik faaliyet gösteren dershanelerden şartları uygun olanların özel okullara dönüşmesini istiyoruz’ biçiminde ifade ettikleri özel dershaneler konusu gündemdeki sıcaklığını koruyor.
Kamuoyunda ‘dershaneler kapanacak’ olarak algılanan konunun; özellikle Sayın Başbakanımız tarafından, milli eğitimimize önemli katkılar sunan dershane sektörünü inciten, haklılığı tartışılır ifadelerle dile getirilmesini, ülkemiz ve halkımız açısından da üzücü bir olay olarak görüyoruz.
Özel dershane sektörünü temsil eden dernekler (ÖZDEBİR, GÜVENDER, TÖDER) olarak 21 Eylül 2012’de konu hakkında kamuoyunu bilgilendirmeyi ve konunun farklı boyutlarına dikkat çekmeyi amaçlayan ortak basın açıklaması yaptık. Bu açıklamada ‘Milli Eğitim sistemimiz içinde yer alan dershanelerin kurucuları olarak ülkemizin yararını, menfaatlerini, eğitimimize faydalı olanı her şeyin önünde tuttuğumuzu, tutacağımızı; özel dershaneler konusunun sektörle, eğitim yöneticileriyle tartışılmasının ülkemizin ve herkesin yararına uygun yeni seçenekler sağlayacağını’ belirterek bu konuda başta Sayın Başbakanımız olmak üzere konuya taraf yöneticilerimizin bizlere kapılarını kapamayacaklarına inancımızı’ dile getirmiştik.
Bu bağlamda sektör temsilcileri olarak Sayın Başbakanımızdan randevu talebimiz bulunmaktadır.
Bu vesileyle konuyla ilgili birkaç hususu tekrarlamak istiyoruz:
l Dershanelerin birikimleri, deneyimleri ve eğitim ortamlarından eğitimimizin ihtiyaçları doğrultusunda yararlanılmalıdır.
l Mevcut yapıda özel ders ihtiyacını karşılayan özel dershaneler ile okullarımızın işlevleri farklıdır. Özel ders alma ihtiyacı alınacak önlemlerle azaltılabilir ancak ortadan kaldırılamaz.
l Dershaneler; özel okullara gidemeyen, özel ders alamayan orta ve dar gelir grubunun elindeki tek alternatiftir. Anadolu’nun ücra köşelerinden dershanelere devam ederek en iyi okullara giriş hakkı kazanmış öğrencilerimizin yakaladıkları bu fırsatlar
unutulmamalıdır. Bu bakımdan dershanelerin yokluğunda dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın, çocuklarını iyi bir okula yerleştirmek için özel ders aldırmak zorunda kalacakları ve bunun onlara daha pahalıya mal olacağı açıktır.
l Özel okulların desteklenmesiyle özel öğretimin eğitimdeki payı artırılarak bu alandaki yükünün azaltılması gerekmektedir. Dershanelerin de bu anlamda teşvik edilmesine yönelik yapılacak çalışmaları destekliyoruz. Zaten sayıları az da olsa okul açabilecek özel dershane girişimcilerimiz bu alanda yatırım yapmaktadırlar...
Bakanlığımızda dershanelerin okula dönüşümü ve gelecekleriyle ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmadığını ve şu ana kadar sektöre de bir teklif ulaşmadığını biliyoruz. Bu nedenle önce Milli Eğitim Bakanlığımızın sektör temsilcileriyle buluşarak sınavlarla ve dershanelerle ilgili belirsizlikleri giderecek adımlar atması gerek kamuoyunun gerekse özel dershane camiasının beklentisidir.”

Kim ne kadar samimi?
Bu konuda, kafalar karmakarışık. Gelin isterseniz önce bir durum tespiti yapalım:
* Dershaneler eğitime yarardan çok zarar veriyor. Kapansalar daha iyi olmaz mı? Evet, kesinlikle iyi olur.
* Özel okula dönüştürülmeleri mümkün mü? Birkaçı dışında kesinlikle mümkün değil. Kaldı ki, özel okulların kontenjanları zaten yarı yarıya boş!
* Verilen bir yıllık süre giderek daralıyor ve bu konuda en ufak bir gelişme yok? Bırakın dönüşümü, görüşme bile söz konusu değil.
* Özel okullara, eğer devlet katkısı söz konusu ise örneğin KDV’nin kaldırılması ve diğer vergi muafiyetleri konusunda somut adımların atılması gerekmez mi?..
* Sınavlar kalkmadan, dershaneler kalkmayacağına göre, böyle bir durum söz konusu mu? Kesinlikle hayır!
Özetin özeti: Başbakan Erdoğan ortaya bir hedef koydu ama maalesef, hemen herkes, bu hedef gerçekleşsin diye değil, tam tersi yönde hareket ediyor!..