Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversite gençliği hafta sonu İstanbul'da bir araya geldi.
Hem yeni dostluklar kurdular hem de eğitimin, gençliğin, Türkiye'nin sorunlarını tartıştılar.
İstanbul buluşması, her açıdan mükemmel geçti. Ama gençler geldikleri kentlere buruk döndüler. Çünkü "aldatılmışlar"dı. Hem de Türkiye'nin umudu haline gelen Derviş tarafından...
Derviş'in gençlerle bir araya geleceğini cumartesi günü biz de bu köşede dile getirmiş ve her iki taraf için de önemli olan bu buluşmanın sonucunu merakla beklediğimizi belirtmiştik.
Son güne kadar her şey programlandığı gibi gelişti. Derviş'in kurmayları ve bizzat kendisi, Sabancı Üniversitesi'ndeki buluşmaya mutlaka geleceğini defalarca teyit etti.
Gençleri seviyordu ve onlarla bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyacaktı. Her defasında söylenen buydu...
Ama gençlerin onunla tanışma hayalleri gerçekleşmedi. Son dakikadaki program değişikliği canlarını fazlasıyla sıkmış. İsteseydi, üç gün süren programın bir yerinde gelip kendileriyle görüşebilirdi. Ama gelmedi. Resmen kandırıldık diyorlar. Dahası; danışmanlarının tutumuna çok sinirlenmişler. Bakanlar bazen böyle yaparlar şeklindeki tavırlarını ise bir türlü içlerine sindirememişler. Oysa biz Derviş'i farklı sanıyorduk, onun da diğer bakanlardan hiç farkı yokmuş diyorlar...
Devrviş, gençlerin kalbini feth edebilecekken, ufacık bir organizasyon hatası nedeniyle şimşekleri üzerine çekti. Doğrusu beni de hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur!..
Daha şimdiden diğerlerine benzedi demek erken olur ama önemli bir uyarı. Öğrencilerin dediği gibi ileride başının daha çok ağrımasını istemiyorsa çevresine çekidüzen vermesi gerekiyor...
Ayrıca artık eşinin geldiğini de unutmamak gerekiyor. Öyle sabah kahvaltılı toplantılar, hafta sonu ve gece yarılarına kadar süren çalışmalar herhalde bundan sonra çok zor. Ama böylesine alıştıran da kendisiydi!..
Gençler, hep adam yerine konulmamaktan şikayetçiydiler, bu kez de öyle oldu. Davet eden onlardı, mazeret başkasına bildirildi. Derviş, eğer politikayı düşünüyorsa bir an önce gençlerin gönlünü almalıdır!..

Eğitime ve gençliğe yönelik çabalar hep karşılıksız kalır gibi yanlış bir kanı var. Oysa onlara gönül verenler her vesile ile fazlasıyla çabalarının karşılığını alıyorlar.
Eğitime ve gençliğe gönül veren biri olarak ne zaman onlarla birlikte olsak yüreğimiz coşkuyla doluyor. Onların ilgisi bizim için en büyük ödül...
Milliyet olarak da sık sık onur ödülleri alıyoruz ki, bunlar da en büyük gurur kaynağımız. Türkiye Gençlik Birliği Derneği'nin dün bize sunduğu Altın Gençlik Ödülü de bunların en anlamlılarından biri oldu. Daha da önemlisi gerekçesiydi:
"Gazetenizde düzenli, sürekli ve kurumsallaşmış olarak gençliğin eğitimine, öğretimine ve ülkemize yaptığınız hizmetler, geleceğe iz bırakacak düzeyde bulunmuş ve ödüle layık görülmüştür..."