Eğitimi kârlı bir sektör olarak görenlerin sayısı giderek artıyor. Bu yüzden olsa gerek yerel ve uluslararası sermaye grupları dört koldan eğitim kurumlarını tümüyle ya da parça parça alma yoluna gidiyorlar.
Artılarını eksilerini ilerleyen yıllarda göreceğiz. Şimdiden ne söylense boş.
İşte son satışa yönelik haber:
Kime satıldı?
Türkiye merkezli private equity (özel sermaye fonu) Turkven, Doğa Koleji’ne yüzde 50 oranında ortak oldu...
Turkven yönetici ortağı Göktekin Dinçerler ve Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker, eğitim sektöründe böyle bir ortaklığın ilk kez gerçekleştiğini söyledi. Doğa Koleji’nin şu anda 10 tanesi İstanbul’da olmak üzere 20 kampusu ve 15 bin öğrencisi bulunduğunu ifade eden Gazanker, “Geçtiğimiz yıl 100 milyon TL ciro elde ettik. Hedefimiz 3-4 yıllık bir süre içinde 80 kampus ve 100 bin öğrenciye ulaşmak” dedi. Gazanker önümüzdeki yıl içinde 35 kampusa çıkacaklarını da ifade etti.
Uzun süredir eğitim sektörüne yatırım için araştırma yaptıklarını ifade eden Dinçerler, perakende sektöründe de alım yapabileceklerini söyledi. Bugüne kadar Türkiye’de 15 alım yaptıklarını belirten Dinçerler, “Bu yatırımların 3-4’ünden çıktık. Toplam 500 milyon euro’luk fon taahhüdümüz var. Bugüne kadar bunun yüzde 70’ini kullandık. Önümüzdeki 1-2 yılda kalan bölümü de harcamayı düşünüyoruz” dedi.
Peki alanlar kim?
İşte onlara yönelik internette bulduğum bir başka haber:
Girişim sermayesi Turkven, Türkiye’deki yatırımlarına devam ediyor. Mavi Jeans, Uno Ekmek, Intercity’nin büyük ortağı olan Türk girişim sermaye şirketi Turkven, Dominos Pizza’nın Türkiye operasyonlarının tamamını satın alacağı öğrenildi. Kulislerde, bir yıla yakın süredir devam eden görüşmelerin son aşamaya geldiği ve tarafların el sıkışmak üzere oldukları konuşuluyor. Turkven, son satın alımlarında şirketlerin büyük ortağı olmaya çalışıyor. 500 milyon euro büyüklüğündeki Turkven’in, iki ortaklı Dominos Pizza’nın da tamamını almak istediği belirtiliyor. Domino’s’un internet sayfasında yer alan bilgilere göre şirketin 2010’da 200 şubeye ulaşma hedefi var. Domino’s Pizza cephesinde ise sessizlik hâkim. Yılın en önemli satın almalarından birinde son viraj dönülürken fiyat konusu hâlâ belirsizliğini koruyor. Taraflar konu hakkında sessizliğini korusa da Turkven’in 30 milyon doların üzerinde işlemler yapmak istediği biliniyor. Şirketin Genel Müdürü Aslan Saranga konu hakkındaki sorularımızı yanıtsız bıraktı.
Pizza Restaurantları AŞ, Domino’s Pizza’nın Türkiye’de Master Franchise’ını alarak 1996 yılında öncelikle Ulus restoranıyla faaliyete geçti. Domino’s Pizza’nın 140 şubesinden 93 tanesi Pizza Restaurantları AŞ tarafından işletiliyor. Şirketin internet sitesindeki bilgilere göre 2009 sonu itibariyle 140 şubeye ulaşan zincir, 2010 sonuna kadar ise 200 şubeye ulaşmayı planlıyor.
Ortak oldukları şirketler: Mavi Jeans, Migros, Tekin Acar, Provus, Pronet, Next Generation Medya, UNO, Trend Tech, Intercity.
Peki şirketin sahipleri kim? O konuda net bilgiler yok ama yakında o da belli olur.
Okulla pizzacı aynı değil!
Eğitim sektörüne taze para ve doğru yatırımcıların girmesi takdire şayan. Bugüne kadarki yatırımcılar, genelde ya eğitim ya da müteahhit kökenliydi. Çıtayı daha yükseğe çıkartamadılar, pazarı da büyütemediler. Yatırım cambazlarının sektöre yönelmesi, pazarı büyütebilir. Ama getirisi, götürüsü ne olur, işte o çok tartışılır.
Sermaye gruplarının temel hedefi elbette kâr etmek. Kuruluş amaçları da o. Ama eğitim kurumlarında belki de en son düşünülmesi gereken nokta bu oluyor. Çünkü en ufak bir sapma, velilerin de öğrencilerin de kafasını anında karıştırıyor. Örneğin bazı el değiştirmelerde burs oranları azaltılıp, üstüne üstlük bir de attığınız her adıma, aldığınız nefese dahi fatura kesilmeye başlanınca puanlar tepetakla oluverdi. Bu da kaliteyi sorgulanır hale getirdi...
Böylesi ortaklıkların, başarılı olmasını canı gönülden diliyoruz. Çünkü devletin üzerindeki eğitim yükünün hafifletilmesi gerekiyor. Özel okullardaki öğrenci sayısı arttıkça, devletin diğer öğrencilere sunacağı hizmet ve eğitim kalitesi daha da yükselecektir.
Özetin özeti: Doğa’nın yeni patronlarına, sektöre hoş geldiniz diyoruz. Ama kamuoyu olarak da kendilerini yakından tanımak istiyoruz. Yani şeffaflık. Teslim edilen para değil, çocuklarımız. Ve geleceklerinin kimlere emanet edildiğini bilmek de her velinin en doğal hakkı...
