Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas Güçlü

ÜNİVERSİTE ikinci basamak sınavı ÖYS'ye saatler kaldı. Heyacan dorukta. Kolay değil, yüzbinlerce gencin, yaşamının bundan sonraki bölümü, yarınki sınavın nasıl geçeceğine bağlı. Birkaç saate sığdırılan ÖYS, bir anlamda "kader sınavı" olacak. Kazanan sevinecek, kaybeden yıkılacak... Çünkü bugüne kadar hep bu yanlış yapıldı.
Halbu ki, olaya biraz olsun objektif bakılsa, durumun o kadar da abartıldığı gibi, "ölüm kalım meselesi" olmadığı anlaşılır.
ÖYS'de, Türkiye ortalamaları çok yüksek değil. 60, 65 soruda, 7, 8 civarında. Yani 10 soru yaptığınız zaman, öğrencilerin en az yarısını geride bırakıyorsunuz. Ama durum böyle değil de, yüzde 100 başarı sağlansa ne olacak? Herkes üniversiteye girebilecek mi? İşte esas tartışılması gereken konu bu.
Başvuran aday sayısı 1.5 milyon. 4 yıllık fakültelerin kontenjanı ise 141 bin. Ne kadar başarılı olursa olsunlar, bir milyondan fazla aday açıkta kalacak. Yani, bu çılgınca sınav yarışının, eğitim sistemimizi sabote etmek ve gençlerimize eziyet çektirmekten öte çok fazla bir getirisi yok.
Gelelim, kazanamayanların durumuna:
Adayların, ilk 5 tercihine yazıp da, kazandıklarında gerçekten sevinebildikleri fakültelerin toplam kontenjanı 25 bini geçmez. O halde, olayı böylesine "ölüm kalım meselesi" haline getirmenin ne manası var!
Gençlerin bir, olmadı ikinci kez sınav şansını denedikten sonra kesinlikle bu sevdadan vazgeçerek kendilerine bir yol çizmelerinde yarar var.
Türkiye'de, maalesef, üniversite giriş sınavları adı altında umut tacirliği yapılıyor. Yüz binlerce genç, kazanamayacakları biline biline, hayal dünyasına davet ediliyor ve parası, emeği, zamanı, daha da önemlisi, umutları yok ediliyor.
Öğrenmenin yaşı yok. Kaçan fırsatlar, uygun ortamlar bulunduğunda her zaman için yakalanabilir. Bu yüzden, yükseköğretim sistemimiz sil baştan yeniden ele alınarak, umut tacirliğinden kurtarılmalı ve yetişkinlerin eğitimine de ortam hazırlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Bu arada, askerlik ve mesleki hiyeraşideki yükselmeler de yeniden gözden geçirilmelidir. İlkokuldan mezunla, iki yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olanları bir tutup aynı statüde askerlik yaptırmak, meslek yüksekokullarının gelişmemesinin ve ara insan gücü yetişmemesinin en önemli nedenlerinden biridir.
Evet, sevgili üniversite adayları; rahat olun. İstediğiniz bir fakülteye girerseniz, elbette çok iyi olur. Ama kazanamazsanız da üzülmeyin. Dünyanın sonu değil. Daha yapacak öylesine çok iş var ki!..
KARNE'de bu hafta da birbirinden ilginç konular var. Öğrencilere bir karne de biz verdik. Konuğumuz, gençlerin favori ismi Beyaz.

Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr