Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, önceki gece TRT Haber’de Ahmet Böken’in sorularını yanıtladı. Merakla bekleniyordu. Ama ortaya öyle bir tablo çıktı ki, karışık olan kafalar daha da karıştı..
Söylediklerini, özellikle de sınavlarla ilgili söylediklerini hayata geçirmesi çok zor.
Yok eğer o da, kendinde önceki bakanlar gibi, ben yaptım oldu derse, ortalığın şimdikinden çok daha fazla karışacağı kesin.

Avcı neler söyledi?
İsterseniz gelin önce Bakan beyin merakla beklenen konulardaki söylemlerine bakalım, sonra da mini minnacık değerlendirmelerde bulunalım:
4+4+4 dönüşüm süreci kolektif bir çalışmadır. 15-20 yıldır önerilen çözümlerden yapılmış bir çalışmadır. O süreçte benim verdiğim bir örnek var. Bir otoyolda 150 -140 km hızla giden bir araca müdahale etmek gibi zor bir süreç...
- Yani kaza yapma olasılığı çok yüksek!..
Okul türlerinin azaltılacağı doğru. Programlar çoğaltılacak. Eğitim çeşitlenecek. Okul türlerini azaltmaya yönelik çalışmalarımız var ama sosyal bilimler liseleri kapatılmayacak. Yok böyle bir şey. Genel lise kavramı önümüzdeki yıldan itibaren kalmayacak. Ama öyle yerler var ki nüfusu az. Oralarda çok programlı liseler olacak. Küçük yerlerde Anadolu Lisesi olmayacak. Nüfusa yerleşkeye göre şekillenecek. Meslek liseleri imam hatip okulları devam ediyor.
- Görünen o ki henüz şekillenmiş bir şey yok. Örneğin küçük yerlerdeki fen liseleri ne olacak?

Sınavlar kalkıyor mu?
Öğrencileri SBS’den kurtarmak için çalışıyoruz. Bu geçişleri müfredata bağımlı hale getirmeye çalışıyoruz. Bütün bunlar şu anda SBS’de ölçülebilir kavramlar değil. Çocukların yeteneklerine göre ayrılacağı, değerlendirileceği bir sistem düşünüyoruz. 4 yıl boyunca aldığı eğitimdeki performansı, ders başarısı ders dışı başarıları, öğretmenler kurulu değerlendirmeleri, bütün bunların bir arada olacağı bir değerlendirme düşünüyoruz. Adrese göre yerleştirmeyi de düşünüyoruz. Bazı okullar için bütün bu puanların üzerinde olacağı bir talep olabilir.
- Sağlıklı bir ölçme değerlendirme sistemi olmadan, böylesi bir sistem fiyaskoya dönüşür. Süper liseler örneği ortada!
Bir öğrenci birden fazla okulun sınavına girebilecek. Herkes her sınava girmek zorunda değil.
- Hani sınavlar kalkacaktı? Öğrenci bir yerine 10 ayrı sınava mı girecek ve bu sınavlar ne kadar adil olacak?
Üniversiteler de kendi sınavlarını yapabilir.
- Merkezi sistemden önce de her üniversite kendi sınavını yapıyordu. Güvenlik zafiyeti ve istismar söz konusu olduğu için merkezi sınava geçildi!

Güvenirlik ne olacak?
Üniversiteler kendi sınavlarını yaparken de test becerilerini değil diğer alanlardaki performansını değerlendiren bir skala oluşturacaklar.
- Peki bu skalanın güvenirliği nasıl sağlanacak?
Genel alınan bir sınav, şu anda olmayacak diyemem. Her okul ayrı ayrı sınav yapacak anlamında değil bazı okullarda yoğunlaşma olacak bazı kriterlere göre bir seçmeye ihtiyaç duyabilirler. Ders başarıları gibi. Bazı okullar bu seçmeyi yapabilirler.
Bütün öğrencilerin eşit yarışabileceği özgürce yarışabilecekleri bir sınavla seçecekler.
- Belli ki bu konu da hala şekillenmiş bir şey yok. Bu sistemde, öğrenci, hem sınav manyağı olur hem de objektif değerlendirme ortadan kalkar.

FATİH Projesi
Fatih projesi akıllı tahta ve tabletten ibaret bir proje değil. Dünyanın en büyük, en önemli, en iddialı eğitim teknolojilerinden bir tanesi. Zenginleştirilmiş ders içerikleri ders kitapları üretiliyor.
- Bu konuda artık söylemlere değil, uygulamalara bakılıyor ve sonuç ortada. İlk unutan MEB oldu!
Meslek Liseleri hariç bütün liselerimize 85 bin adet dersliğe akıllı tahta yerleştirdik. İllerimizin tamamına 62.800 adet tablet dağıtıldı.
- Üç, beş yıl içerisinde tüm öğrencilere dağıtılacaktı. Hala 10’da birine dahi ulaşılamadı.
Bilişim Teknolojileri dersi zorunlu olmayacak. Bu teknolojiler çok hızlı gelişiyor, değişiyor. Biz zorunlu derslerin sayısını azaltmaya, alanı daraltmaya temel dersleri az ama öz tutmaya çalışıyoruz. Bilişim de bunlardan biri.
- Bu kadar hızlı değişen teknolojiyi, bu ders olmadan, öğrenci ve öğretmenler nasıl takip edecek, bilgilerini nasıl yenileyecek?

Serbest kıyafet
Bizim tercihimiz ders yılı içerisinde öğrenci öğretmen arasına girmemek. Doğru olanı ders yılı boyunca çocuklar hangi öğretmenle başladılarsa -ki bu ilkokulda çok önemli- bunu zedelemeyecek biçimde bunu yaz tatilinde yapmak en doğrusu.
- Demek ki 10 yıldır yapılan şubat ataması yanlışmış!..
Bakan olarak serbest kıyafet araştırmaları yaptırıyorum. Kararı sonuçlara göre vereceğiz.
- Keşke bu araştırma, bu karar alınmadan önce yapılsaydı!..
Özetin özeti: Eğitimde yeni bir macera dönemine hazır olun diyenler, umarız haklı çıkmazlar!..