Ne zengin petrol yatakları ve doğal gaz rezervlerimiz var, ne de ülkemizin kaderini değiştirecek ölçüde başka yeraltı madenlerimiz bulunuyor. Zengin kültürümüz ve inanılmaz güzelliğe sahip doğamız ise turizm geliştikçe yok olmaya devam ediyor...
Ama hâlâ keşfedemediğimiz öyle bir zenginliğimiz var ki, o, her şeyin ötesinde. Sadece bir insanın, bir gencin, dünyanın ekonomik dengelerini değiştirdiği günümüzde, bizde de öylesine parlak beyinler var ki, onlara yol açıp, destek olmuyoruz.
Ne yaparsa kendi başlarına yapıyor, gidebildikleri yere kadar gidiyor ve çoğu zaman da ya aralarda bir yerlerde kayboluyorlar ya da onları başka ülkeler için hizmet eder noktaya sürüklüyoruz.
Bu konuda o kadar çok örnekler var ki, yakın çevrenize bakmanız yeter de artar... Bu ülkede hiç ama hiç kimse çıkıp da ben dünyayı değiştirecek, dünya markası yaratacak, bütün dünyaya ismimizi duyuracak, zekâsıyla farkındalık yaratacak gençleri, aradım, buldum, sonuna kadar destekledim diyemez. Derse de inandırıcı olmaz. Dünyanın en zenginler listesine ve dünya markası bilişim şirketlerine bakın hemen hepsi gençlerin eseri. Ve hemen hepsi niye hep Amerika’dan çıkıyor?
Ve hepsi de Amerikalı mı?
En iyiler hep oraya gidiyor. Çünkü kendilerini orada daha iyi geliştirebileceklerine inanıyorlar.
Gitmeye gidiyorlar da, biz onlara ne kadar sahip çıkabiliyoruz?
Devlet, zenginler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve diğer kurumlar, gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz noktasına nasıl geldik?
Ne yetişmelerine yardımcı oluyoruz, ne Ar-Ge için ciddi kaynaklar ayırıyoruz ne de onları takip ediyoruz...
Yanda röportajını okuyacağınız Damla Özdalga da bu pırıl pırıl gençlerimizden biri. Aynı zamanda dünyanın da en iyi üniversiteleri olan Amerikan üniversitelerinden kabuller aldı. Yakında da onlardan birisine gidecek. Daha onun gibi yüzlerce hatta binlerce gencimiz var.
Peki, bu kimin umurunda?
Hiç kimsenin... Varsa yoksa diziler, siyaset, futbol, magazin, birbirimizi yeme. Nereye kadar sürecekse, aynen devam... Ama bu gençler, her şeye rağmen ülkemizi tahminlerin çok daha ötesine götürecekler, buna da kimse engel olamayacak...