Dünya nereye gidiyor? 10, 20, 50 yıl sonra bilimde ve teknolojide gelinen son nokta ne olacak?
Kansere çare bulunabilecek mi? Uçan arabaları görebilecek miyiz?..
Bilim ve teknolojide son beş, on yıllık periyotlarda elde edilen gelişme, geçmişin yüzlerce, hatta bilerce yıllık gelişiminden çok daha hızlı. Hayalin de ötesinde gelişmeler yaşanıyor.
Yaşam kalitemizden, ülkelerarası güç gösterisine kadar artık her şeyi; eğer kişiyseniz aldığınız eğitim ve üretkenliğiniz, devletseniz dünya bilim sıralamasındaki yeriniz belirliyor.
İşte böyle bir çağda Türkiye bilime ve araştırmaya yönelik kaynaklarını kat be kat artıracağına yok etmeye çalışıyor. Çünkü ileriyi göremiyor. Türkiye'yi bugün yönetenler ve Derviş gibi gelecekte yönetmeye talip olanlar, tıpkı aşağıda örneklerini verdiğimiz olaylarda olduğu gibi tarihsel yanılgı içerisindeler...
* Radyonun geleceği yok.
(Lord Kevin - İskoçyalı fizik alimi)
* Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi.
(Çarls H. Duel - Amerikan Patent Dairesi Başkanı
* Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.
(Henry Ford'un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü, 1903)
* Uçaklar hoş oyuncaklar. Ama askeri bir değeri yok.
(Mareşal Ferdinand Foch - 1. Dünya Savaşı'nda Fransız Orduları Başkomutanı, 1911)
* Artistlerin konuşmalarını kim duymak ister ki!
(Harrm M. Warner - Film endüstrisi yöneticisi. O sıralarda yeni icat edilen sesli film hakkında, 1927)
* Televizyon en geç altı ay içerisinde piyasadan silinecektir.
(Daryik F. Zanucu - Twentieth Century Fox'un Başkanı, 1944)
* Bilgisayarlar gelecekte belki sadece 1.5 ton ağırlığında olacaktır.
(Popüler Mechanics Dergisi - 1949
* İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için herhangi bir neden göremiyorum.
(Bir bilgisayar firması başkanı)
Yukarıdaki örnekleri fazlasıyla artırmak mümkün. Yanılanlarla ileriyi görenler arasındaki fark bugün geldikleri nokta açısından çok önemli. Geleceği göremeyenler yerlerde sürünürken, ileriyi görenler kendilerinin bile hayal edemeyecekleri noktadalar.
Gelecek öyle çabuk geliyor ve öyle hızlı eskiyor ki, ona ayak uydurmak zorundayız. Başka şansımız yok!..
Türkiye'nin bir an önce eğitim, bilim ve teknoloji politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor...