Abbas GÜÇLÜ
"HAKSIZLIĞA uğrayan yüz binlerce üniversite adayıyla kimse ilgilenmeyecek" diye tam umutsuzluğa kapılmışken, CHP'den, "biz varız" sinyali geldi. Baykal, hem üniversite adaylarının mağduriyetleri, hem de lise 1'li öğrencilerin sokağa atılmaları konusunda gerekenin yapılacağı mesajını verdi.
CHP, üniversite giriş sınavlarındaki haksızlığa dur diyebilir. Ve lise 1'lerin mahkeme kararıyla tescillenmiş haklarını kullandırabilirse, büyük bir hatayı tamir etmiş olur. Duyarsız politikacılara ve "biz yaptık oldu" mantığındaki dayatmacı bürokratlara da önemli bir ders verir.
En azından konuya gösterdikleri sıcak ilgi nedeniyle kendilerine veli ve gençler adına teşekkür ediyoruz. Bir de sonuç alırlarsa "helal olsun" deriz...
Deniz Baykal Tel: 0 312 468 57 80, Faks: 0 312 468 09 96
İstanbul Makine Mühendisleri Odası, geçtiğimiz perşembe ve cuma günleri, İTÜ'de çok önemli bir sempozyum gerçekleştirdi. Kimler katılmadı ki, rektörler, bilimadamları, işadamları, gazeteciler, öğrenciler, bürokratlar...
Eğitimde özelleştirmenin ela alındığı oturumlardan sonuncusuna ben de katıldım. Öyle bir hava vardı ki, özel öğretim kurumları sanki öcü, eğitime yatırım yapan girişimciler de gençlerin kanını emen sülük. Özel vakıf üniversiteleri yerden yere vuruldu. Devlet de bir güzel eleştirildi...
Gençler adına öylesine görüşler ortaya konduki, hala bunları mı tartışıyoruz demekten kendimi alamadım.
Bizim, bizden öncekilerin tartıştığı sorunları bugünkü öğrenciler de hala tartışıyor. İngiltere'de solcu işçi partisi paralı öğretimi başlatırken biz hala kırk yıldır aynı sorunları tartışmaktan öteye geçememişiz.
Eğitim her kademede parasız olsun. Devlet versin, daha çok versin...
Peki ama nasıl? Biraz da bizler katkıda bulunsak fena mı olur, dediğimizde ise ilk tepki anlı şanlı hocalarımızdan geliyor.
Parasız vasat eğitim mi, katkı paylı daha iyi eğitim mi? diyecek oluyorsunuz, paralı eğitimi savunan öğrenci düşmanı ilan ediliyorsunuz.
Elbette gençlerin hepsi böyle düşünmüyor. Ama maalesef, sadece böyle düşünenler ya da tarikat müridleri seslerini yükseltiyor. Asıl büyük çoğunluk her zaman olduğu gibi yine sessiz...
Bazı konuşmacılar salonun düşünce yapısına göre hep tribüne oynuyor. Ne daha fazla alkış getirecek ise onu söylüyor. Ben ise aksine, acı da olsa yuhalansamda söylenmesi gerekenleri dile getiriyorum. Bu yüzden alkışlayanımdan çok, kızanım var. Ama okurlarımız sağolsun.
Eskiden kızanların sayısı daha çoktu. Şimdi "daha iyi eğitim" isteyenlerin sayısı artıyor. Kızılsam da, yuhalansam da beni asıl mutlu eden bu.
İstanbul Makine Mühendisleri Odası'nın oluşturduğu bu özgür platform ve yayınladığı eğitim raporu gerçekten takdire şayan. Keşke diğer odalar da böylesine verimli çalışmalar yapabilse.
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr