Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Proje üretme konusunda, iktidarın eteğine hiç kimse su dökemez.
Hemen her bakan ayak üstünde kırk tane proje üretebiliyor.
Hatta bazen, anında hayata da geçiriyorlar.
Tek sorunları, bu projelerin uzun ömürlü olmaması ya da lafta kalması.
Çünkü, yeterince altyapı çalışması yapılmıyor.
Ya da her gelen bakan, önceki projeleri unutup, kendine göre yeni projeler üretiyor...
Dün ilginç bir tören ve ağır konukları vardı.
Konu ise önemli mi önemliydi.
Keşke hayata geçirebilseler.
Ama söylediklerinin gerçekleşebilmesi için eğitim sisteminin A’dan Z’ye silkelenmesi gerekir.
Peki bunu yapabilirler mi?
Bekleyip göreceğiz...

Özgüvenli öğrenciler
Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında “Öğretmenlik, Girişimcilik ve Liderlik Eğitimleri İşbirliği Protokolü” imzalandı.
MEB’de düzenlenen imza törenine, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak ve Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz katıldı.
Bakan Avcı, yaptığı konuşmada, girişimcilik kavramının hala iş dünyası, piyasa, istihdam, risk alma, teşebbüste bulunma gibi doğrudan ekonomiye dönük çağrışımlar yaptığını, ancak artık girişimciliğin, liderlik kavramıyla yeniden tanımlandığını söyledi. Girişimcilik ruhunun, günümüzün bilgi toplumunda yeni anlamlar yüklenerek, kazanılması ve geliştirilmesi gereken bir beceriyi ve kültürü ifade etmeye başladığını vurguladı.
Yani ağzından bal damladı. Keşke şu sözlerini hayata geçirebilse:
“Toplumsal kültürümüzün yeni ve farklı şeyler söylemeyi, hayal kurmayı, merak ve araştırma duygusunu, risk ve sorumluluk almayı, cesaret ve özgüveni teşvik ettiğini, çocuklarımızı yüreklendirdiğini söylemek biraz zor görünüyor.
Dünyada giderek önemini arttıran temel beceri, bireysel yeteneğe dayalı girişimcilik ve insanın araştırıcı üretkenlik yeteneğidir. Son 10 yılda eğitim sistemimizde gerçekleştirilen değişimin temel amacı, araştırıcı, yenilikçi, özgür düşünen, hayal eden ve girişimcilik ruhuna sahip bireyler yetiştirmektir...”

Hayal gerçek olur mu?
Bakan Ergün de, mesleki eğitimin, Türkiye’nin en önemli konularından biri olduğunu belirterek, en değerli yatırımın, insana yapılan yatırım olduğuna dikkat çekti. Eğitim politikalarıyla ekonomi politikalarında bir uyum oluşturmanın büyük önem taşıdığını vurguladı:
“Özellikle mesleki eğitime önem verip sanayinin ve geleceğin ihtiyaçlarına uygun elemanları da yetiştirmeliyiz.
Sanayicilerimizden sık sık istedikleri nitelikte eleman bulamadıkları şikayetlerini dinliyoruz.
İşsizlik oranının yüzde 9’lar seviyesinde olduğu bir ülkede, işverenlerin eleman bulamıyor olması, eğitim sistemimizle ilgili önemli bir açığa işaret etmektedir.
Türkiye’de bazı süreçler tartışılıyor, mesela 28 Şubat sürecinin siyasete, ekonomiye olan etkileri üzerinde tartışılıyor.
Bu sürecin belki de en büyük etkisi mesleki ve teknik eğitime olmuştur.
Zaten gelişmiş ülkelere göre zayıf durumda olan meslek liseleri, o süreçte çok daha geri plana itilmiştir.
Son 10 yılda meslek liselerini yeniden güçlendirmek adına önemli adımlar attık.
Özellikle katsayı sorununun aşılmış olması, çocuklarımızın ve velilerin yeniden meslek liselerine ilgi göstermesini sağladı.
Bundan sonraki süreçte artık mesleki ve teknik eğitim veren okullarımızı daha da geliştirmeye odaklanmamız gerekiyor.
Bugün imzalayacağımız protokol, işe öncelikle eğiticileri eğiterek başlama ihtiyacının bir sonucudur...”

Keşke gerçekleşse
Her iki bakanın söyledikleri müthiş. Altına kim imza atmaz ki. Ama sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Ama şu soruları da sormadan edemiyoruz:
- Söylediklerinizi hayata geçirmek için bugüne kadar ne yaptınız?
- Bu hedefleri gerçekleştirmek için eğitim programlarında ne gibi değişikliklere gidildi.
- Katsayıların kaldırılması ile ne değişti?
- Türk eğitim sistemi hayal kuran, kendine güvenen, girişimci gençler mi yetiştiriyor yoksa olan yetenekleri de mi köreltiyor? Bu konuda bir araştırma yapıldı mı? Yeni proje ile değişen ne olacak?
- İstedikleri donanımda teknik eleman bulamadıklarını söyleyen sanayiciler bu konuda bugüne kadar ne yaptı?..
Özetin özeti: Keşke her şey söylendiği kadar kolay olsa. Ve artık, duyduğumuza değil, gördüğümüze inanıyoruz..