Eğitim kurumları da tıpkı şarap gibi. Yıllandıkça, mezunları "nemli noktalara geldikçe değerleri artıyor. Ama bu; yıllanmış üniversiteler iyi, yeniler k"tü anlamına gelmez. Eskiler içinde de, yeniler içinde de her iki gruba mensup üniversiteler fazlasıyla var.Türkiye'deki üniversitelerin iyi olup olmadıkları genelde taban puanlarına bakılarak yapılıyor. Puanı yüksekse iyi, düşükse k"tü. Oysa bu çok yanlış. ™nemli olan yetiştirdiği "ğrencilerin 5, 10, 20 yıl sonraki performansları.Batılı ülkelerde kalite sıralaması çok farklı değişkenler ele alınarak yapılıyor. ™rneğin mezunları dünyanın en iyi üniversiteleri tarafından mastır ve doktora "ğrencisi olarak alınıyor mu, alınmıyor mu? İşverenler kapılarını o üniversiteye açıyor mu, açmıyor mu? Bilimsel üretkenlik sıralamasında durumu ne? ™ğrenciye sunduğu mediko sasyal olanaklar yeterli mi? Süreli yayınlardan ne kadarına abone?..Evet iyi bir üniversite olabilmek kolay değil. Hele hele kısa zamanda hiç mümkün değil. Zaman zaman bazı üniversitelerin isimleri çok "ne çıkıyor gibi g"zükse de, aradan üç beş yıl geçmeden çok sıradan bir konuma düşebiliyorlar. Tıpkı meslekler gibi...Türkiye'deki üniversitelerin tamamına yakınını ve 35'e yakın değişik ülkenin pek çok yüksek "ğretim kurumunu gezmiş biri olarak, benim dikkat ettiğim en "nemli nokta: "ğrencilerin memnuniyeti. ™yle üniversiteler var ki, isimleri çok büyük ama "ğrencileri çok mutsuz. Ama kıyıda k"şede kalmış "ylesine mütevazı üniversiteler de var ki, hem "ğrencileri çok mutlu hem de onları çalıştıranlar...Mevcut sınav sistemi, "ğrencileri manyakça bir test çılgınlığı içine ittiği için işin rehberlik y"nüyle pek ilgilenen yok. ™ğrenciler ne üniversiteleri yeterince tanıyabiliyorlar, ne de meslekleri. Tercihleri kulaktan dolma y"ntemlerle yapıyorlar ki bu çok yanlış. Oysa üniversiteleri ve meslekleri yakından tanıyabilmiş olsalar tercihleri çok daha farklı olabilecek...Anadolu'nun birçok yerinde Ankara, İstanbul, İzmir hatta yurtdışında binlerce dolar d"külen üniversitelerden çok daha kaliteli yüksek"ğretim kurumlarımız var. Ama ne onlar kendilerini anlatabiliyorlar, ne de "ğrenciler kendilerine çok daha iyi bir gelecek sağlayabilecek üniversiteleri tanıma arayışı içindeler.™zetin "zeti: Sevgili "ğrenciler, kesinlikle geleceğinizi tesadüflere bırakmayın. ™nünüzdeki şu kısıtlı süreyi meslekleri ve üniversiteleri daha iyi tanımak için harcayın. Ailenizin dizinin dibinden ayrılın ve gidin hayalini kurduğunuz mesleği size en iyi kazandıracak fakülteleri bulun. Bütün dünya artık, yaratıcı, girişken, sorun ç"zücü, vizyon sahibi, kaynak yaratıcı, işten, yoldan, sorundan korkmayan, kaçmayan gençler arıyor. Diploma ise onlardan sonra geliyor!.. aguclu@milliyet.com.tr Şu günlerde üniversite adaylarının birbirlerine ve bu işin uzmanlarına en çok y"nelttikleri soru bu. šniversite rekt"rlerinden hangisine sorsanız en iyi kendileri. Fakülte dekanları da onlardan farklı değil. Geleceği olan mesleklerin en başında kendi meslekleri geliyor. İyi de "ğrencilerin ve işverenlerin ne kadarı bu g"rüşleri teyit ediyor? İşte o belli değil!