Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı yanlış üzerine yanlış yapmaya devam ediyor.
Lise çeşitliliğini azaltmak için farklı lise türlerini ortadan kaldırıyor.
Bakanlığa bu aklı kim verdiyse hataların en büyüğünü yapıyor.
Bir yandan daha özgür nesiller yetiştireceğiz diye katsayıları kaldırıp, serbest kıyafet getireceksiniz, öte yandan eğitimdeki çeşitliliği ortadan kaldırıp, gençleri tek tip eğitim modeline mecbur edeceksiniz.
Böyle bir mantığı kabul etmek mümkün değil.
Her çocuk, farklı ilgi ve yeteneğe sahiptir ve biz de onlara, farklı eğitim modelleri sunmak zorundayız.
Dünyanın, işini çok iyi yapan insan modeline ihtiyaç duyduğu bir dönemde, öğrencilerin ilgi alanlarını yok sayıp tek tip eğitime zorlamak hiç doğru değil.
Sosyal Bilimler liseleri, ölmekte olan sosyal bilimleri, yeniden ayağa kaldırmaya yönelik önemli projelerden birisiydi. Üstelik MEB patentliydi.
Aynı iktidar döneminde, bakanların dışında ne değişti ki, şimdi bu önemli proje rafa kaldırılıyor.

Sosyal Bilimler liseleri
Sosyal Bilimler liselerinin ilki, tıpkı fen liselerinin kuruluşunda olduğu gibi, sosyal bilimler alanında ihtiyaç duyulan üstün nitelikli bilim insanlarının yetiştirilmesi amacı ile 2003’te dönemin MEB Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci’nin gayretleri ve dönemin Bakanı Hüseyin Çelik’in desteği ile kuruldu.
2004-2005 öğretim yıllında Ankara, Aydın ve Erzurum’da, 2005-2006 öğretim döneminde de Eskişehir ve Samsun’da açıldı ve sayıları, 10 yılda 32’si devlet, 4’ü özel olmak üzere 36’ya ulaştı.
Öğretim süresi, 1 yıl hazırlık olmak üzere toplam 5 yıl.
Öğrenciler istedikleri takdirde 11. sınıftan itibaren Uluslararası Bakalorya (IB) programına dahil olabiliyorlar.
Üniversite sınavlarında da en başarılı lise türü olma özelliğini yıllardır koruyorlar...

Devlet ne diyor?
Milli Eğitim Temel Kanunu bakın bu konuda ne diyor:
“Milli Eğitimin genel amaçlarından biri de bütün bireyleri ilgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek, gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamaktır. Buna göre “Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.”
Şimdi böylesi bir durumda kişilik özelliklerini, ilgi ve yetenekleri, en önemlisi de beklentileri dikkate almadan gerçekleştirilecek tek tip bir lise modeli ne kadar başarılı olacaktır?
Başka ülkeler, bireylerin farklılıklarını ve başarılarını dikkate alarak onların gelişmelerine olanak sağlayacak eğitim modelleri üzerinde çalışırlarken bizim tek tipçiliğe yönelmemiz ne kadar doğru?..

Veliler ne diyor?
Henüz ortada kesinleşmiş bir karar olmasa da sosyal bilimler liselerinde müthiş bir tedirginlik var. Bu konuda veli duyarlılığı en üst seviyede. Sürekli paneller yapılıyor, bildiriler yayınlanıyor.
İşte onlardan bazı satır başları:
- Eğitimle ilgili planlamalar yapılırken bireysel farklılıklar her zaman göz önüne alınmalı, projeler buna göre üretilmelidir.
- Bireylerin öğrenme farklılıklarını göz ardı ederek onları belirlenen bir okula kaydolmaya zorlamak hem eğitim hakkı açısından değerlendirilmeli hem de bireysel farklılıkları açısından tekrar ele alınmalıdır.
- SBS’de ilk 10’da yer alan ve İstanbul dışında yaşayan öğrencilerin büyük bir kısmının kendi yaşadıkları illerdeki okullar yerine özellikle İstanbul’da bulunan okulları tercih etmesi, okullar arasındaki kalite farkının en önemli göstergesi ve adrese dayalı yapılacak bir yerleştirmenin öğrencilerin özgür seçimlerini nasıl etkileyeceğinin bir göstergesidir.
- Eğitimdeki kaliteyi yükseltmenin sadece okulların tabelalarını değiştirmekle olmayacağının farkına varılmalıdır. Amaç zaten kalitesi kanıtlanmış, ülkemizin en güzide okullarını (Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri) isimlerini değiştirerek diğer okullarla aynı seviyeye getirmek değil, diğer okulların kalitesini yükselterek bu okulların seviyesine çıkartmak olmalıdır.
Özetin özeti: Liselerin aynı çatılar altında birleştirilmesi projesi, felakete dönüşmeden, umarız bir kez daha gözden geçirilir...