Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hatay, Gaziantep, Adana turunda ilk durağımız Hatay’dı. Diğer adıyla Antakya. Her yönüyle farklı bir kent. 1938’de Türkiye Cumhuriyeti’ne katıldı. Daha öncesinde 20 ay Hatay Cumhuriyeti adı altında bağımsız bir devletti. Onun öncesinde de 20 yıl Fransız işgali altında kaldı. Kendisini feshederek bir başka ülkeye katılan tek devlet olduğu söyleniyor. Suriye ile hem karadan hem de denizden sınırı var. Halep ve Lazkiye’ye bir saatlik bir mesafede.
Son günlerde Kanal D’nin önemli dizilerinden Asi ile birlikte gündeme gelen Hatay’a daha önce, uzun aralıklarla üç kez gelmiştim. Ama bu defa birkaç gün kalıp tarihini, kültürünü, insanını daha yakından tanıma olanağı buldum.
Coğrafi olarak müthiş bir kent. Asi Nehri ile sulanan Amik Ovası, bolluğun, bereketin simgesi. Buğdaylar şimdiden başak vermiş. Ekili olmayan alan yok gibi. Mutfağı, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biri. Ama beni asıl etkileyen tarihi oldu.
Roma, Paris, İstanbul yokken, Antakya varmış. Kentsel serüveni, MÖ 1860’ta Yamhat Krallığı ile başlamış. Bu arada Hititlerden Akadlara, Asurlardan  Romalılar ve Abbasilere kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Şu anda da farklı medeniyetlerin buluşma noktası. Hıristiyanlık dünyaya buradan yayılmaya başlamış. Ermeni köyü Vakıflı’nın nüfusu göç nedeniyle sürekli azalsa da köy varlığını sürdürüyor. Museviler de var. Sinagog, havra, kilise ve cami yan yana...
Samandağ yakınlarındaki Titus Tüneli, dünyanın insan eliyle yapılan en uzun tüneliymiş. MÖ 330’da yapılan Çevlik Limanı’nı taşkınlardan korumak amacıyla, doğal bir kanyondan yararlanılarak yapılmış. Gerçekten görmeye değer tarihi eserlerden biri.
Antakya Arkeoloji Müzesi, dünyanın en önemli mozaik müzelerinden. Binlerce yıl öncesinin yaşam standardı, kültürü ve sanatı konusunda çok önemli ipuçları veriyor. Şehir merkezi de adeta bir açık hava müzesi gibi.
Harbiye’deki şelaleleri gezmek için en güzel dönem bu mevsim. Görsel bir ziyafet sunuyor. Çevresindeki restoranlar da ise çok zengin damak tadını en uygun fiyatlara tatmak mümkün. Henüz bozulmamış.

Haberin Devamı

Antakya Rotary
Antakya Rotary bu yılki Meslek Hizmet Ödülü’nü bize verdi. Bu çerçevede, ildeki tüm liselerin son sınıf öğrencilerinin katılımıyla bir de konferans gerçekleştirdik. ÖSS’de ilk 10’a, zaman zaman da ilk 5’e giren kentlerden biri. Dolayısıyla öğrencilerin çıtası bir hayli yüksek. Her ne kadar Mustafa Kemal Üniversitesi bu ilde olsa da hedef İstanbul ve Ankara’daki üniversiteler. Diğer tüm adaylar gibi onlar da heyecanlı ve bir o kadar de tedirgindiler.

Haberin Devamı

Toplum önderi yok
Hatay’ın son 50 yıldaki en büyük talihsizliği, kentin tarihi misyonunu koruyup kollayacak, bununla da yetinmeyip daha ileri götürecek yönetici ve siyasetçilere bir türlü kavuşmaması. Zaman zaman iyi valiler, belediye başkanları, siyasetçiler bulmuşlar ama ömürleri uzun sürmemiş.
Kentin nüfusu şu anda 240 bin. Ama tarihte 800 bine çıktığı olmuş. Geçmişin yaşam kültürü, sanat ve kentsel altyapısının bugünkünden çok daha iyi olduğu konusunda neredeyse hemen herkes hemfikir.
Şehrin hemen her yerinde çöp yığınları var. Türbanı ilk kabul eden üniversitelerden biri de Mustafa Kemal. Tarihi mekânlar sahipsiz ve enkaza dönüşmek üzere. Özellikle de Beşikli Kaya Mezarları. Müzesi öğle saatlerinde kapalı. Kent içi trafiği de İstanbul’dan beter.
Hatay Cumhuriyeti’nin meclis binasında, önceki yıllarda seks filmleri oynatan sinema vardı. Şimdi boş ve bakımsız. Tıpkı çürümeye terk edilen, Cumhurbaşkanı’nın Harbiye’deki yazlık konutu gibi.
Her şeye rağmen, Antakya pek çok güzelliğini içinde barındıran çok farklı bir kent. Düzenli uçak seferleri, kente hareketlilik getirmiş. Zenginleri İstanbul’a kaçmayan ender kentlerden biri. Yaş meyve sebze ihracatının önemli merkezlerinden. Helva yapmak için her şeyin en kalitelisi mevcut. Ama eksik olan bir şeyler var. Örneğin toplum önderleri, girişimcilik ve tarihe saygı gibi...
Özetin özeti: Antakya geçmişinin gerisinde kalmış. Ama bu hantallığından kurtulmak üzere.