Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Onu yıllarca MEF dershanelerinin sahibi ve Özel Dershaneler Birliği ÖZDEBİR'in Başkanı olarak tanıdık. Ardından MEF okullarını kurdu.
Laik ve demokratik eğitimi destekleyen sivil toplum örgütlerinin pek çoğunda kurucu ya da yönetici olarak görev yaptı.
Üniversite sınavları ve dershaneler nedeniyle YÖK'le sık sık tartışmalara girdi. Her ne kadar farklı iş alanlarına yönelse de eğitimden hiç kopmadı.
Ülke kalkınmasında eğitimin rolünü en iyi kavrayanlardan biri olarak iş dünyasının yükselen sesi oldu.
Bilime olan tutkusunu 10 yıldır gençlerle paylaşıyor. Uluslararası hale gelen MEF Bilimsel Proje Yarışmaları'nda her yıl yüzlerce öğrenci bilim adamı olma yolunda önemli mesafe kaydediyor.
Eğitimden kazanıyor, eğitime yatırım yapıyor.
Genelde eğitim nankör bir sektör olarak bilinir. Ömrünüzü verirsiniz ama karşılığını pek görmezsiniz. Takdir ve taltif edeni yok gibidir.
Öğretmenleri düşünün; en değerli varlığımız dediğimiz çocuklarımızın geleceğine onlar yön veriyor. Çocuklarımız bizimle üç saat bir aradaysa, onlarla 7 - 8 saat beraber. Ama gelin görün ki ne devlet olarak ne de veliler olarak öğretmenlerimize yeterince önem vermiyoruz.
Eğitim yatırımcıları da öyle. Birkaç yüz eleman çalıştıran, birkaç yüz milyar lira vergi veren diğer sektör işadamları el üstünde tutulurken, on binlerce personel istihdam eden, trilyonlarca lira vergi veren eğitim patronlarının yüzüne bakan olmuyor.
Sanılır ki eğitimin ticaretini yapıp çok para kazanıyorlar. Kesinlikle hayır. Aynı yatırımı başka sektörlere yapsalar ya da bankaya yatırıp faizini alsalar çok daha kazançlı çıkarlar. Ama tamamına yakını eğitim kökenli olduğu için eğitimden kopamıyorlar. Bu uğurda tüm servetini yitirenler ve yitirme noktasına gelenlerin sayısı o kadar çok ki!..

KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi'nde dün anlamlı bir tören vardı. Daha önce Ecevit, Denktaş, Kadir Has gibi siyasilere ve işadamlarına fahri doktora veren üniversite, bu yıl ilk kez bir eğitimciyi bu onura layık gördü.
Rektör Prof. Dr. Mesut Ayan, üniversite senatosunun aldığı gerekçeleri sayarken Arıkan'ın hikayesini de öğrenmiş olduk.
Yozgat'ın Songun ilçesinin okulu olmayan Salur köyünde doğmuş. İlkokulu çevre köylerden birinde bitirmiş, ardından devletin açtığı sınavları kazanarak önce ilköğretmen okulunu, ardından da yükseköğretmen okulunu bitirmiş. Bir süre Yıldız Teknik Üniversitesi'nde fizik asistanı olarak çalıştıktan sonra 1972'de MEF dershanesini kurmuş. Bugüne kadar 300 bini aşkın gencin geleceğine yön vermiş. 1996'da kurduğu MEF okulları ile de Batı standartlarında okul hayalini gerçekleştirmiş...
Arıkan ise yaptığı konuşmada bünyesinde 17 şirket barındıran Arıkanlı Holding başta olmak üzere tüm servetini, devletin kendisine sağladığı parasız yatılı eğitime borçlu olduğunu dile getirdi. Devletin bu alicenaplığı karşılığında ne yapsam azdır. Topluma biraz olsun katkıda bulunuyorsanız, işte en büyük mutluluk budur dedi.
Okulsuz köyden eğitim duayenliğine giden yolda verilen bu ödül, Arıkan'a çok daha önemli eğitim yatırımları için büyük moral verdi.
Eğitime katkıları nedeniyle biz de kendisini kutluyor, eğitime katkısının devamını diliyoruz.