Yüz binlerce işsiz öğretmenin dramı nihayet Meclis’e geliyor. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay bu konuda Meclis araştırması istedi. Umarız diğer partiler de destek verir ve bu konu enine boyuna tartışılır.
Okuma çağında 25 milyon çocuk ve genci olan bir ülke için eğitimden daha önemli bir şey olamaz. İyi bir eğitimin olmazsa olmaz kuralı ise iyi bir öğretmendir.
Peki iyi bir öğretmen yetiştirebiliyor muyuz? Mezun ettiğimiz öğretmenlere istihdam olanağı sağlayabiliyor muyuz? Daha da önemlisi, onları adil bir şekilde seçip, adil bir şekilde atayabiliyor muyuz?
Her bir soru için sayfalarca yazı yazmak gerekir. Ama bırakın bu can alıcı soruları, daha kaç öğretmen açığımız olduğu konusunda, MEB’in istatistikleri bile birbirini tutmuyor.
Çelişkili bilgiler var
Öğretmenleri ilgilendiren hemen her konuda, özellikle de atamalar konusunda, çok çelişkili bilgiler var. İşte bu yüzden bu Meclis araştırması çok önemli. AKP, muhalefetten geldi diye bu önergeyi engelleme yerine özellikle destek çıkmalıdır. Çünkü, yüz binlerce öğretmen, aileleri ve bir o kadar da eğitim fakültesi öğrencisi bunu istiyor...
Altay’ın araştırma önergesi, MEB’in çelişkileri ve öğretmenlere bakış açısını da çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor:
“Anayasa’nın 42. maddesinin ilk fıkrasında ‘kimse, eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ hükmü yer almaktadır. Toplumun eğitim-öğretim talebi, kamunun arz sürecinin öğretmen boyutuyla karşılanamamaktadır.
Eğitim sistemimizin ana omurgası olan öğretmenlerimize cumhuriyetin kuruluş sürecinde verilen değer ve önem Türk toplumunun hafızalarında derin yer bulmuştur.
Ancak özellikle 1980 sonrası gerek uygulanan yapısal programlar gerekse öğretmen yetiştirme sürecinde yapılan eksiklikler ve hataların sonucunda bir eğitim planlaması hayata geçirilememiştir.
Eğitim sisteminde söz sahibi olan kurumların öğretmen yetiştirme süreci, zamanı, müfredatı, istihdamı ve sorumluluk paylaşım eksikliğiyle birlikte, kurumlar arası koordinasyonsuzluk yıllardır süregelmektedir. Bunun en güzel örneğini, sistemde derin yaralar açan, lisans mezunu herkesin öğretmen yapılması göstermiştir.
2009 yılı KPSS öğretmenlik sınavına giren mezun eğitimci sayısı 243 bin 569’dur. Buna karşılık 2003-2009 yılları arasından 147 bin 702 öğretmen sisteme dahil edilmiştir.
2009 yılında KPSS sonrası alınan öğretmen sayısı ise 30 bin 464’tür. Bu durumda sadece 2009 yılı KPSS’ye göre 213 bin 105 eğitim fakültesi mezunu açıkta kalmıştır. Ayrıca bakanlığın çeşitli branşlarda öğretmen almaması, bazı branşları kapatması gibi nedenlerle yaklaşık 70 bin mezun sınava başvuru bile yapmamıştır.
Oysa Milli Eğitim Bakanlığı İç Denetim Birimi Başkanlığı’nın Şubat 2010 tarihinde yayımladığı faaliyet raporunda ‘Mevcut norm hesaplama kriterlerine göre sistemde olması gereken öğretmen sayısı 717 bin 824’tür. Buna rağmen mevcut öğretmen sayısı 584 bin 507’dir. Öğretmen açığı 133 317’dir’ ibaresi yer almaktadır.
Psikolojileri bozuldu!
Bu durum, gerek 2009 KPSS’ye girenler gerekse sınav dışı bekleyen eğitim fakültesi mezunları ile sistemde sözleşmeli, ücretli ve vekil olarak çalışan 300 bini aşkın mezunu, aileleriyle birlikte bir buçuk milyon yurttaşımızı olumsuz şekilde etkilemektedir.
Güç koşullarda hazırlanarak girdikleri ve büyük sıkıntılarla okudukları üniversite eğitimleri sonucunda yaklaşık 10 yıldır atama bekleyen, yaşamlarının baharındaki gençlerimiz, büyük bir ekonomik sıkıntı ve sosyal çöküntü içerisindedirler. Anne-babalarının, eşlerinin ve hatta çocuklarının nezdinde bozulan psikolojileri her geçen gün değişik şekillerde topluma yansımaktadır. YÖK’ün insan gücü planlamasının irdelenmesi ve acilen bu sosyal vakaya çözüm yollarının belirlenmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerden dolayı Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddelerine göre bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”
Özetin özeti: Böyle bir önergeye umarız herkesten önce Bakan Çubukçu sahip çıkar. Çünkü, en çok da onu rahatlatacaktır..
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025