53 devlet üniversitesi rektörü cuma günü Ankara'da toplanıyor. İstifa mektupları da ceplerinde olacak. Hükümetle aralarındaki sorunun çözülmemesi halinde Cumhurbaşkanı Sezer'e topluca istifalarını sunacaklar.
Araştırma fonlarını kaldırılması, araştırma görevlilerinin sayısını yarı yarıya azaltılması, maaşlarına yapılacak zammı sürekli ertelenmesi, protokol sıralamasında en son sıraya atılmaları nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan üniversiteler, bundan böyle sessiz kalmayacağız mesajı verdiler.
Cuma günü yapılacak toplantıda, hükümetin tavrında 10 gün içerisinde bir değişiklik olmaması halinde rektörlerin topluca istifa kararı almaları bekleniyor!..
Okullar cıvıl cıvıl
İlk ve orta dereceli okullarda yıl sonu coşkusu var. Her ne kadar yaz tatili 15 Haziran'da başlasa da pek çok okul şimdiden tatil havasına girdi.
Şenliklerin, gösterilerin, mezuniyet törenlerinin ardı arkası kesilmiyor.
Bu yıl tiyatro çok moda. Türkiye'nin dört bir yanında birbirinden güzel oyunlar sergileniyor. Hepsi de idialı oyunlar. Öğrenciler profesyonellere adeta taş çıkartıyorlar. İngilizce oynayanlar bile var...
Bilim şenlikleri de artık iddialıyım diyen tüm okulların vazgeçilmez etkinliği oldu. Eskiden birkaç okul yapardı şimdi davetiye yağıyor...
Kitap günleri de öyle. Yayınevlerinin okullarda düzenledikleri kitap fuarları öğrencileri sadece yazarlarla buluşturmakla kalmıyor, kitabı da sevdiriyor. Her ay bir kitap okuma kampanyası giderek yaygınlaşıyor.
Resim sergileri, şiir günleri, müzikaller, kermesler, pilav günleri, görkemli balolar...
Devlet ya da özel hiç fark etmiyor. Ekonomik kriz de pek etkilemiş sayılmaz. Şu günlerde herhangi bir okula uğrayın hepsi cıvıl cıvıl. Bir yılı geride bırakmanın coşkusuyla sınavsız, notsuz, stressiz günlerin tadını çıkarıyorlar ya da çıkarmaya hazırlanıyorlar.
Bu arada öğrenci profili de enteresan bir şekilde değişiyor. Bugünün suskun, küskün ve bezgin gençliğinin yerine cıvıl cıvıl, konuşan, üreten, sorgulayan, okuyan, sanata, bilime, sporun her dalına ilgi duyan bir gençlik geliyor. Hem de gümbür gümbür. 10 yıl sonrasının Türkiye'si onlarla çok daha farklı olacak.
Kolej zamları unutuldu
Özel Türk ve yabancı okulların gelecek öğretim yılı ücretlerini bu ay sonuna kadar açıklamaları gerekiyor. Çoğu da açıkladı. Ama asıl dikkat çeken zam oranlarının yüzde 200'lere kadar çıkmasına karşın Milli Eğitim Bakanlığı'nın sessiz kalışı.
İstanbul'da Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey bir soruşturma başlattı ama arkası gelmedi. Rüstem Eyüpoğlu Başkanlığı'ndaki Özel Okullar Derneği'nin zamları frenleyin, makul ölçülere çekin ricası da dikkate alınmadı.
Defalarca yazdık, bir kez daha yazıyoruz. Özel okullar önemli bir krizin eşiğindeler. Elbirliği ile sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadığı takdirde, on binlerce aile ve yüzlerce okul tedirgin olacaktır. Hem de fazlasıyla.