İş ve işçi Bulma Kurumu kapatılıyormuş. İyi de yapılıyor. İlgili bakanın da söylediği gibi bugüne kadar pek işe yaradığını kimse söyleyemez. Zaten öylesine hantallaşmıştı ki, iş arayanların belki de aklına en son gelen kurum burası oluyordu...
Bir şeyi yok etmekten daha kolayı yok. Kaldırdım dersiniz, kaldırırsınız. İyi, güzel de bu boşluk nasıl doldurulacak?..
İş ve İşçi Bulma Kurumu benzeri bir yapılanmanın çare olmadığı, gelinen noktadan belli. Oysa gençler, anne babalar, evlenmeye hazırlananlar, işten atılanlar, emekli olanlar, kendilerine bir an önce iş bulma olanağı sağlayacak bir kurum arayışı içindeler. Sadece onlar mı? İşverenler de aradıkları kalifiye elamanı bulamamanın sıkıntısını yaşıyorlar...
Üniversitelerde öğrenim süresi giderek uzuyor. Mastıra yönelenlerin sayısı da sürekli artıyor. Bunun en önemli nedenlerinin başında, gençlerin iş bulamama korkusu geliyor. Eskiden diplomalı olmak yetiyordu. Şimdi bunun da pek bir anlamı kalmadı. En iyi diye bilinen üniversitelerden alınmış olsa bile...
Son yıllarda sayıları giderek artan eğitim ve danışmanlık şirketleri bu alandaki boşluğu doldurur gibi olmaya başladılar ama yine de çok yetersizler. Büyük gazetelerin pazar günleri verdiği İnsan Kaynakları ilaveleri de iş arayanlarla, iş verenler arasında önemli bir köprü oldu. Ama o da dar bir çevreye hitap ediyor...
Milyonlarca gencin işsiz olduğu bir ülkede bu konuda çok daha fazlasının yapılması gerekiyor. Örneğin istihdam konusunun her yönüyle masaya yatırılmasının zamanı geldi de geçiyor. Kimler iş arıyor, neden bulamıyor sorularının cevabını artık birileri vermeli...
Doyuma ulaşan meslek alanları hangileri? Batı'yla kıyaslandığında eğitimi yapılan meslek çeşitliliğimiz ne kadar? İşverenler neden verilen eğitimi yeterli bulmuyor? İş arayanlar, iş verenler neden orta noktada buluşamıyor? Dahası: Başta insan gücü olmak üzere her türlü kaynağımız neden böylesine hovardaca harcanıyor? Zaman ve eğitilmiş insan gücünün giderek önem kazandığı günümüzde, neden bu değerler bizde hala göz ardı ediliyor?..
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı'na, YÖK'e, üniversitelere, öğrenci konseylerine, yerel yönetimlere işçi ve işveren sendikalarına çok önemli görevler düşüyor.
Özetin özeti: Devlet Memurluğu Sınavı DMS örneğinde de görüldüğü gibi, bu konudaki duyarsızların en başında devlet geliyor. Hala deneme yanılma yöntemiyle iş yapıyor...
İstihdam sorununu önümüzdeki günlerde yeniden ele alacağız...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr