DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile aynı partiden Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu arasındaki karga muhabbeti anlaşılan mutlu sonla bitmeyecek. Bakanlıkta sayılı günleri kaldığı dilden dile dolaşan Bostancıoğlu, vuruşarak çekilmekten yana ki parti yönetimiyle ipleri kopma noktasına getirdi...
DSP milletvekillerinden oluşan parti eğitim komisyonun raporuna göre, okullarda MHP'li kadrolaşma had safya çıktı. Rahşan Hanım ve eğitim kökenli komisyon üyesi milletvekilleri bu görüşte. Aslında bu noktadaki yakınmaları en son duyan onlar oldu. Ama Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, Rahşan Hanım'ın gündeme getirdiği bu konuyu, enine boyuna araştıracağına, hemen her konuda olduğu gibi hiç soruşturmadan bu iddiaya kargalar bile güler diye adeta alaya aldı. Ama daha düne kadar önünde el pençe divan durduğu Rahşan Hanım'ın bu alaycı tavıra cevabı sert oldu:
"Kargalar gülmüyor, ağlıyor. Okullar açılınca çocuklar da ağlayacak..."
Evet, Rahşan Hanım'ın teşhisi fazlasıyla doğru. Bakan Bey, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öğrencileri ağlatmaya devam edecek. Aslında kendisiyle ilgili izlenimleri merak ediyorsa ve bu konuda kendisine karşı haksızlık yapıldığı inancındaysa, çevresindeki birkaç yağdanlığın söylediklerine değil bilimsel araştırmalara başvursun. Veliler, öğrenciler, öğretmenler, öğretmen adayları ve kamuoyu kendisine nasıl bakıyor bir araştırsın. Araştırmayı da kendi seçeceği bir araştırma kuruluşuna yaptırsın ki, bahanesi olmasın.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda asıl araştırılması gereken bir başka konu da kadrolaşma. Sayın Bakan ya da DSP Genel Merkezi, hazır bu konular tartışılırken bakanlık merkez teşkilatında görevli üst düzey bürokratlarla, il milli eğitim müdürleri kimin adamı ve hangi bölgeye mensup? Bir çetele çıkarsınlar ve görsünler, bakanlığı kim yönetiyor?
Rahşan Hanım'ın parti yöneticisi olarak kaygılanması çok doğal. Yarattığı sempati ve yaptığı hizmetle, kamuoyuyla sıcak bir diyalog kurması gereken bir bakanlık, bırakın oy kazandırmayı olanı da eritir noktasına geldi. İşin garibi de, Bakan Bey, ben bu noktaya nasıl geldim, kendi partim bile beni neden dışlıyor diye şapkasını önüne koyup düşüneceğine, faturayı başkalarına çıkartmaya çalışıyor. Yazık, çok yazık!..
Eğer Ankara kulislerinde kulaktan kulağa dolaşığı gibi hükümetin DSP kanadında bir revizyon gereçekleşecek ve Milli Eğitim Bakanı da değişecekse Ecevit'in bu kez çok daha titiz olması gerekiyor.
Bir önceki bakan Hikmet Uluğbay da, eğitime uzak bir isimdi. Ama bir yılı aşkın bir süre geceli gündüzlü çalışarak eğitimin sorunlarına vakıf oldu. Tam eğitime çekidüzen vereceği bir dönemde de, Milli Eğitim'den alınıp ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'na atandı. Israrla bu atamanın yanlışlığını yazınca, Başbakan ekonomide ona ihtiyacının olduğunu ve yerine getirdiği Bostancıoğlu'nun onu hiç aratmayacağını söyledi. Bugün gelinen nokta ise ortada. Ne ekonomi yama tutabildi, ne de eğitimin sorunları azaldı.
Özetin özeti: Milli Eğitim Bakanlığı'nda eğer bir değişim olacaksa hiç olmazsa bu kez ince hesaplar yapılmasın ve eğitimi yakından tanıyan biri getirilsin!..