Abbas GÜÇLÜ
NEDENDİR, niyedir bilmiyorum. Komşu sayfada günlerdir Fethullah Hoca'ya metiye düzülüyor. 50, 60 kelimeli uzun uzun anlaşılmaz cümleler, çanak sorular ve gazetecilik objektifliğinin baştan sona istismar edildiği ağdalı bir röportaj. Söyleşi, sanki bir gazeteci ile henüz ne olduğu tam anlaşılamayan bir tarikat lideri arasında değil de, bir tarikat müridi ile şeyhi arasındaki sohbeti anımsatıyor. Daha doğrusu, önceden yapılmış ya da yazılmış konuşmalar parça parça alınmış, başlarına ona uygun sorular monte edilmiş.
Hoca Efendi'yi okuyan ya da dinleyenler, özellikle bazıları, müthiş etkisinde kalıyor. Ama galiba kendi grubuna bağlı yayın organları Hoca Efendi'yi tam olarak anlamış değiller. Hoca, hemen her gün doğruluktan, dürüstlükten, objektiflikten bahsediyor. Yayın organları ise hemen her konuyu çarpıttıkça çarpıtıyor.
Diğer bütün meslek liseleri gibi imam hatiplerin orta bölümlerinde bir düzenleme yapılıyor. Ama grubun yayın organlarını okuyanlar, izleyenler, imam hatiplerin hepsi kapanıyor, din, Kuran elden gidiyor hissine kapılıyor.
Daha önce okullardaki en başarılı öğrencileri toplayıp, sanki kendi öğrencileriymiş gibi nasıl fiyaka sattıklarını uzun uzun yazmıştım. Benzer pek çok rahatsız edici icraatlarını, o gruptan bazı arkadaşlarla da konuştum. Kendileri de rahatsızlarmış ama sonuçta değişen bir şey yok.
Bütün bunları yazmama neden olan, dünkü Zaman gazetesi. 3 sayfasında manşetten verdiği haberde, 8 yıllık kesintisiz eğitime kaynak sağlamak amacıyla üniversite harçlarına yüzde 80 zam yapıldığı yazılıyor. Onunla da kalınmıyor, üniversite öğrencilerini ayaklandırmak, sokağa düşürmek için adeta kışkırtıcılık yapılmış. Bir haber ancak böyle çarpıtılabilir ve gençler ancak böylesine kışkırıtalabilir.
Üniversite harçlarına her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla enflasyon oranında zam yapılıyor. Örneğin tıp fakültelerinin harcı 1994'te 4 milyon 600 bin, 1995'te 15 milyon, 1996'da 23 milyon, 97 için de 46 milyon lira oldu. Yani harç zammının 8 yıllık kesintisiz eğitimle uzaktan yakından ilgisi yok. Üstelik harçlardan YÖK ve üniversiteler, 8 yıldan ise Milli Eğitim Bakanlığı sorumlu. Her iki tarafın da bütçeleri ayrı. Dahası, harçlar 8 yıl için değil, öğrenciler için harcanıyor. Yani öğrencinin bir cebinden alınıyor, iki, üç katıyla öbür cebine konuyor. Yemeğe, mediko sosyal harcamalara gidiyor.
Üstelik öğrenciden alınan harç, kendilerine yapılan harcamanın yüzde 5'i kadar bile değil. Benim anlayamadığım Hoca Efendi
"8 yılı destekliyorum" diye fetva verirken, gazetesinin onu engellemeye çalışması.
Konuya açıklık getirilirse çok sevineceğim. Fethullah Hoca mı takiye yapıyor, Zaman gazetesi mi?.
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr