Özel okul sahipleri, çok azı dışında, oldum olası her şeyden şikâyetçiler.
Yandık, bittik, kül olduk edebiyatını en fazla onlar yapıyor.
Kapısına kilit vurulacak noktaya gelen okul sayısı her geçen gün artıyor.
Yani durumları hiç de parlak değil. Olası bir ekonomik kriz, en fazla onları etkiyecek...
Peki, onlar ne yapıyor?
Hemen her yıl olduğu gibi yine Antalya’da toplandılar. Havanda su dövdüler...
Hem de nerede?
Türkiye’nin en pahalı ötelinde...
Sanki krizde olan, üç kuruşluk kitap ücreti kaldırılsın diye feveran eden, her fırsatta vergilerin azaltılmasını isteyen hiç onlar değil...
Böylesi toplantılar yapılmasın mı? Elbette yapılsın! Örneğin her yıl farklı bir ildeki özel okulda düzenlenebilir. Harcanan paralar da ihtiyacı olan okullara ya da öğrencilere harcanabilir.
Yok eğer, Antalya için harcanan para bizim için devede kulak diyorsa, bu kadar sızlanmaları niye?..
Bedava ders kitabı
Devlet okullarındaki öğrencilere, zengin fakir ayrımı yapılmaksızın kitap yardımı yapılırken, özel okulların kapsam dışında tutulması, çocuğu kolejlerde okuyan velileri bir hayli kızdırmıştı.
“Biz de vergi veriyoruz, devlet okullarında bizden çok daha varlıklı olanların çocuklarına bedava kitap verilirken bize niye verilmiyor?” diye yakınıyorlardı.
Kendi açılarından haklılardı. Ama konuşulan paralar, öğrenim, servis, yemek, kıyafet ve diğer genel giderlerin yanında o kadar ufak ki, konuşulması bile abesti.
Sonradan anlaşıldı ki işin psikolojik ve dışlanmışlık yönü daha ağır basmaya başladı.
Bakan Avcı’nın bu yönde karar alması da bu yüzden olsa gerek.
Özel okullar geliştirilmeli mi, kesinlikle evet. Çünkü devletin üzerindeki yükün hafiflemesi gerekir ki, kalanlara daha iyi eğitim olanağı sunabilsin. Ama bu yapılırken kesinlikle dozu kaçırılmamalı ve devlete okuyanları da tıpkı özel okullarda okuyanlar gibi incitilmemelidir.
www.egitimajansi.com sitesinin bu konuda yaptığı anketin sonuçları çok çarpıcı. Ezici bir şekilde bu uygulamaya karşı bir tavır var. Demek ki, pek çok yeni uygulamada olduğu gibi bu süreçte de konu iyi anlatılamadı. Umarız bir an önce daha ayrıntılı açıklamalar yapılır ve gerekçeleri paylaşılır. Yoksa alın size, takıntılı bir icraat daha noktasına gelebiliriz.
Veliler okul bulamıyor
Son günlerde yazdığım yazılara çok yoğun geri dönüşler oldu. Hemen herkes çocuklarını kimyasını bozmayacak, sınav terörüne kurban vermeyecek okul arayışı içinde.
Devlet ya da özel, çok sayıda okul ismi sayıp, siz olsaydınız çocuğunuzu hangisine gönderirdiniz diye soruyorlar.
İsim vermek elbette mümkün değil.
Gidin, görün, araştırın, öğrenci ve mezunlarla konuşun, ondan sonra karar verin diyoruz ama onlar ille de isim istiyor. Çünkü, yanlış yapmaktan korkuyorlar...
Okul arayışının en yoğun olduğu alan, ilköğretim yani birinci ve ikinci 4. 8 yıllık temel eğitim gelmeden önce hemen herkes ilkokulu devlette okuttuktan sonra, çocuğunu fen ve anadolu lisesi ya da kolejlere gönderiyordu. Bu yüzden, özel okulların ilkokul bölümleri çok güçlenmedi, çok yaygınlaşmadı.
Şu anda özel okullardaki öğrenci sayısı yüzde 4. Yani çok düşük. Oysa potansiyel, bu rakamın en 5 katı. Ama en varlıklı veliler bile bu konuda tereddütlü. Aradığını bulamamanın kırgınlığı içerisinde...
Antalya’da, hazır Bakan Avcı da oradayken, bu konular keşke enine boyuna konuşulup somut kararlar alınsaydı.
Örneğin vergi muafiyetleri, gereksiz harcamalar, çok iyi denetimler getirilip fiyat avantajı sağlanacağı müjdesi verilip, velilerin en çok istedikleri konularda güvenceler getirileceği duyurulsaydı. Ama nerdeeee...
Veliler ne istiyor?
Veliler her şeyden önce, ayağını sürterek gönülsüz bir şekilde okula giden mutsuz çocuklar değil, gülen, oynayan, koşan, araştıran, soran, konuşan, kendisiyle ve çevresiyle barışık, geleceğe güvenle bakan, kendine güvenen, eh biraz da yabancı dil öğrenen, hayattan keyif alan evlatlar istiyorlar.
Bu da onların en doğal hakkı. Vergiyse vergi, kolejler için paraysa para diyorlar. Yeter ki, çocukları yarış atına dönüşmesin. Ama aradıklarını bulabilene aşk olsun.
Çevrenizde, okulundan, eğitim sisteminden, öğretmenlerinden, sınavlardan, ders dışı etkinliklerden memnun olan veli ve öğrenci sayısı mutlaka vardır. Peki, ya aradığını bulamayanlar? İşte asıl önemli olan onlar ve sayıları o kadar çok ki!..
Özetin özeti: Eğitimde doğruları bulmadan, diğer konularda en iyisini aramak, hayalciliğin ötesine geçmez!..