Bu yaz sıcağında, hem de ramazanda kuru fasulye yenir mi ki faydalarından bahsediyorsun diyenler mutlaka olacaktır. Ama olsun. Kuru fasulye fasulyedir, yazı kışı olmaz.
Ayrıca milli yemeğimiz değil mi? İsteyen istediği zaman yer.
Peki kuru fasulyeyi değil de ciddi konuları ele alsanız ne olacak? Hem de günlerce, hem de çarşaf çarşaf yazsanız ne olacak? En çok okuması gerekenler bile okumuyorsa!
Geçen hafta, on milyondan fazla öğrenciyi, öğretmeni, genci yakından ilgilendiren gelişmeler oldu. SBS, LYS, KPSS, DGS sonuçları açıklandı. Bugüne kadar eşi benzeri görülmeyen skandallar yaşandı. Hepsini yazdık. Hem de günlerce. En ince ayrıntısına kadar.
Ama bu kimin umurunda?
İktidarıyla, muhalefetiyle siyasetçilerin mi?
Medyanın mı?
Sivil toplum örgütlerinin mi?..
Alın birini, vurun diğerine.
Çocuğuyla genciyle, annesiyle babasıyla, eşiyle sözlüsüyle 10 milyon insanımız perişan olmuş, bu kimin umurunda?
Doğmamış çocuğa don biçenlerin mi, felaket tellallarına pirim verenlerin mi, yoksa siyasetin kör kuyusundan bir türlü kafalarını çıkartamayanların mı?
Eğer onların sorunlarınıza sahip çıkmalarını beklerseniz, daha çoookkk beklersiniz...
İşimiz onlara kaldıysa -ki maalesef onlara kalmış durumda- Allah size sabır versin!..
GDO’lu ürünler oruç bozar mı?
Bu yaz sıcağında üstelik ramazanda, kuru fasulye yetmezmiş gibi bir de Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar yani GDO’lu ürünler de nereden çıktı? Üstelik 10 milyon öğrenci, veli ve atama bekleyen öğretmen dokuz doğururken?
Görünen o ki GDO’lu ürünler yiye yiye anlatma ve algılama özelliklerimiz de mutasyona uğramış! Dertlerimizi artık farklı şekillerde anlatmamız gerekiyor. Şarkıcıdan, türkücüden, futbolcudan, mankenden SBS, LYS, KPSS yorumları almadan, bu sorunları, ne kamuoyuna anlatabileceğiz ne de sorunlar çözüme kavuşabilecek!
KPSS’de sorular çalınmış, puanlama yanlış yapılmış, üniversiteye girişte ÖSYM’nin kılavuzuyla tercih yapanlar hayal kırıklığına uğramış, SBS’de okul başarı puanı adı altında şişirilmiş puanlarla milyonlarca çocuğun hakkı yenmiş, MEB tarafından puansız başvuru kılavuzları yayımlanmış bu kimin umurunda?
Gerçekten de söyler misiniz kimin umurunda?
10 yıl boyunca tartışma konularının en başında gelen katsayılar kalktı da ne oldu? Meslek liselerine avantaj mı sağladı yoksa ellerinde olanı da mı kaybettiler? Bunu kim merak etti? Yazılanları kaç kişi okudu? Katsayı kavgalarının cengaverleri sonuçları nasıl değerlendirdi?..
Bakın yine hiç okunmayacak iç karartıcı sorunlara değinmeye başladık, anlaşılan GDO’lu ürünler hâlâ bizi yeterince bozmamış!..
İzleyin, MEB, YÖK, ÖSYM, medya ve siyaset hiç bu konularla ilgileniyor mu?..
Siz mi daha iyi bileceksiniz yoksa onlar mı?
Ayva ile hava tahmini!
Ayva çok olunca, kış sert geçermiş. Bunu ben demiyorum, ayva üreticileri diyor. Çünkü bu yıl ürün bolmuş. Öyle olunca, arkadan kar kış geliyormuş. Oh ne güzel, bol bol dizi izleriz. Sezon çoktan açıldı. Ne diziler var, ne diziler. Starların dizi başına aldıkları ücret bir profesörün on yıllık maaşına denk gelebiliyormuş. Helal olsun. Hak ediyorlar. Proflar ne yapıyor ki! Bir gün bile manşete çıkabiliyorlar mı? Eee birkaçı dışında çıkamıyorlarsa demek ki sorun onlarda!..
En iyisi mi biz yine ayvaya dönelim çünkü kışın sert geçmesi demek, yeni alışveriş demek. Alışverişin canlanması demek de ekonominin büyüyüp işsizliğin azalması demek.
Yani ayva ile işsizlik arasında ne bağıntı var diye siz siz olun yeri gelirse bir beyanda bulunmayın. Çünkü dizilerin de, manşetlerin de, ekonominin de, siyasetin de gidişatını belirleyecek olan ayva rekoltesidir. Onunla ilgili bilgi sahibi olmadan, sakın ola ahkâm kesmeyin, yolda kalırsınız.
Ne neden daha önemsiz?
Neyin önemli olduğu gibi size ve sorunlarınıza nasıl bakıldığı olaylara nereden bakıldığına da bağlı. Eğer sıradansanız, sayınız on milyonları da bulsa, popüler kültür imparatorluğunda size yer yok. Tıpkı siyasette olmadığı gibi. Liderler günlerdir boylarının, soylarının ötesinde neyi tartışıyorlar. Onlara bakın yeter.
Özetin özeti: Bol sabır diliyoruz. Çünkü bugünlerde en fazla ona ihtiyaç duyacaksınız... 17 Ağustos 1999’dan beri 11 yılda lafın ötesine geçildi mi?