Kemal Gürüz / Bener Cordan ikilisi eğitim tarihine meslek liselerini çökerten isimler olarak geçecek. Onlar sayesinde meslek liseleri zor bela çıktıkları zirveden adeta yere çakıldılar. Eğer ciddi önlemler alınmaz ve bu kötü gideşe dur denilmezse, meslek liselerinin yeniden toparlanması çok uzun yıllar alabilir.
Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, pek çok şeyin olduğu gibi bu konunun öneminin de farkında değil. Olacağa da benzemiyor.
15 yıl öncesine kadar amele okulları olarak isimlendirilen meslek liseleri, önceki bakanların gayretleriyle şampiyon öğrencilerin bile tercih ettikleri teknik kolejler haline gelmişti. Robert'e, Galasaray'a anadolu liseleri ve yabancı kolejlere girebilecek pek çok öğrenci, tercihlerini iki yıl öncesine kadar meslek liselerinden yana kullanıyorlardı. Ama Gürüz'ün dayatmacı üniversiteye giriş sistemiyle birlikte her şey altüst oldu.
Şu anda meslek liselerinin çoğu, öğrencisizlik nedeniyle ya kapanma noktasına geldi ya da en düşük puanlı öğrencilerin son tercihi oldu. Bu yüzden hocaların da, velilerin de, öğrencilerin de yüreği yanıyor. Ama bu kimin umurunda!..
Geçen yıl, meslek liselilere, bu yıl için alanlarıyla ilgili fakültelere girebileceklerine yönelik sözler verilmişti. Ama hepsi havada kaldı!..
Sevinmek için biraz erken ama sanki sınıfta kalanlara yönelik yeni bir sınav gelmek üzere. Milli Eğitim Bakanlığı'nı da elinde bulunduran DSP grubu olaya sıcak bakıyor. Bu konuda oluşturulan komisyon eylülde bütünleme sınavı verilmesinin yararlı olacağı konusunda karar aldı. Gerisi Bakan Bostancıoğlu'na kalıyor. Sokaktaki vatandaşa olduğu gibi partisinden yükselen sese de kulaklarını tıkayacak mı, hep birlikte göreceğiz.
Yanlıştan dönmenin de bir fazilet olduğunu anlamakta umarız daha fazla gecikmez. Karar şimdiden açıklansın ki, öğrenciler oturup derslerine çalışsınlar!..
Üniversite tercihlerinin yoğun bir şekilde yapıldığı şu günlerde öğrencilere önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Okul ve dershaneler, üniversite başarı oranlarını yüksek gösterebilmek için öğrencileri çok yanlış bir şekilde yönlendirebiliyorlar.
Örneğin kazandıklarında gidip öğrenim görmeyecekleri fakülte ve yüksekokulları da tercih listelerine yazdırıyorlar. Sonuçta, bir öğrencisi daha üniversiteyi kazandığı için onlar mutlu ama bunun öğrenciye faturası en az iki kayıp yıl oluyor...
Üniversite tercihi yapan adayları son bir kez daha uyarıyoruz:
Kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz ya da gelecek yıl tekrar sınava girmeyi düşündüğünüz yükseköğretim kurumlarını kesinlikle tercih listesine almayın!..
Elbette tüm okullar ve tüm rehber öğretmenler böylesine art niyetli değil. Ama öylesine çok örnekle karşılaşıyoruz ki! İşte bu yüzden sizi bu konuda uyarma gereği duyduk. Özellikle de özel okullarda bu durum çok daha yaygın bir şekilde karşımıza çıkıyor.