Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir bakanlık düşünün ki yaptığı hiçbir reformun kalıcılığı yok. Neredeyse aldıkları her karar, daha mürekkebi kurumadan değişiyor.
MEB böyle de eğitime yön veren YÖK ya da ÖSYM farklı mı?
Alın birini, vurun diğerine!
Son 10, 15, 20 yılın bakanlarına bakın.
Hiçbiri eğitim kökenli değil.
Olmayabilir ama hiçbirinin Milli Eğitim Bakanı oluncaya kadar eğitimle, uzaktan yakından ilgisi yok.
Bakan oldukları gün eğitimle ilgilenmeye başlıyor, ayrıldıkları günden itibaren de eğitimle ve yaptıkları icraatla ilgili tüm bağlarını koparıyorlar.
Aşağıdaki sözler bir Milli Eğitim Bakanımıza ait.
Sokaktan biri söylese, hadi deyip geçersiniz ama eğer o kişi bir zamanlar Milli Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı olarak Başbakan’a en yakın isimlerden birisi ise durup düşünürsünüz.
Çünkü devletin en tepesindeki bürokrat ve eğitime yön veren bakandır!..
Bu sistemle olmaz
“Ortaöğretime geçiş alternatifleri sınırsız değildir. Ya her okul kendi sınavını yapacak ya her öğrenci kendine en yakın liseye veya meslek lisesine gidecek ya da not ortalamalarına göre yerleştirme yapılacak.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın TEOG’un kaldırılması gerektiğini söylemesinden, sorunun, TEOG gibi tekil bir sınav değil, ‘ortaöğretime geçiş sınavlarının’ varlığından rahatsızlık olduğunu varsaymıştım. Eğer doğru anlamışsam, amaçla her okulun kendi sınavını yapması tenakuz teşkil eder. Çünkü merkezi sınav kalkmış ama sınav kalkmamış olur.
İlkokullarda olduğu gibi herkes adrese dayalı kayıt sistemine göre yerleştirilirse, Anadolu’nun herhangi bir ilçesindeki başarılı bir öğrencinin suçu veya İstanbul Cağaloğlu’nda oturan başarısız bir öğrencinin ayrıcalığı sorgulanır. Hatta eski yıllardan kalan sahte ikametgâh sorunu vs. çıkar.
İçlerinde en sübjektif olan seçenek ise not ortalamasına göre yerleştirmedir. Not pazarı kurulabilir.
Sonuç olarak, bugün TEOG’da olduğu gibi, her uygulamanın kendine göre faydalı ve mahzurlu yanları vardır. Dolayısıyla, karar verirken olaya bütünlük içinde bakmak gerekir!”
Söylediklerinin her satırına katılıyoruz. Ama bunu düzeltecek sizlerdiniz, neden düzeltmediniz o zaman?
Dershaneler kalktı mı ki TEOG da kalksın!
Garip bir ülkeyiz.
Günlerdir, TEOG kaldırıldığına göre “TEOG için hazırlık kurslarına ödenen paralar ne olacak?” diye onu tartışıyoruz.
Bu noktada asıl sorulması gereken soru şu:
Hani dershaneler kalkmıştı?
Demek ki kaldırdık demekle kalkmıyor!
Peki, TEOG’da da aynı durum söz konusu olabilir mi?
Şu an için ne söylense boş çünkü ortada hâlâ bir şey yok.
Birkaç gündür tüm dikkatler Kuzey Irak’taki referandumda, peki ya o olamasaydı?
TEOG konusunda çoktan karar verilecekti!
Ne olduğunu ya da nasıl olacağını bilen var mı?
Gönlümüz, hiç aceleye gidilmeden, anaokulundan üniversiteye kalıcı olabilecek bir düzenlemeden yana.
MEB, ÖSYM ve MEB, yazboz konusunda fazlasıyla deneyimli.
Önceki yanlışlarından uzak dursunlar yeter!
Özetin özeti: Öğrencilerimiz de velilerimiz de artık sınav ve değişim yorgunu oldu, ne olur onları daha fazla yormayalım ve eğitimden soğutmayalım.