Abbas GÜÇLÜ
8 yılın yasal tarafı tamamlandı. Şimdi sıra uygulamaya geldi. Ne getirecek, ne götürecek? Öğretmeni, öğrenciyi, veliyi, önlükçüyü, kitapçıyı, Kuran kurslarını nasıl etkileyecek?..
Eğer yasa, 16 Ağustos'ta değil de, 16 Mayıs'ta çıkmış olsaydı, eylülde Türkiye'yi büyük bir kaos bekliyordu. Ama şimdi böyle bir durum kesinlikle söz konusu değil. Çünkü, mecburiyet gelecek yıldan itibaren başlıyor. Bu yıl ilkokul 5. sınıftan mezun olanlar, isterlerse 6. sınıfa devam edecekler, istemezlerse bir zorlama olmayacak. Dolayısıyla, okullarda bir yığılma söz konusu değil.
Bakanlık, önlerinde daha bir yıllık zaman olduğunu, doğabilecek okul ihtiyacanın, bu süre içerisinde rahatlıkla tamamlanabileceğini söylüyor. Acil öğretmen açığının da şimdilik söz konusu olmadığını, yeni atanacaklar ve emekli öğretmenlerle bu konuda da sorun yaşanmayacağını dile getiriyorlar.
Anlayacağınız, 8 yıl, önümüzdeki öğretim yılında ne fazladan bir sorun getirecek, ne de fazladan bir iyileştirme. Geçen yıl neler yaşandıysa, bu yıl da aynen yaşanacak. 8 yılın sevap ve günahlarını, en erken birkaç yıl sonra görebileceğiz.
Peki bu yıl ne olacak? Okullar daha önce ilan edildiği gibi 15 Eylül'de açılacak. Kayıtlar, 21 Ağustos'ta başlayacak. Bu yıl ilkokulu bitirenler, en yakınlarındaki ilköğretim okullarının 6. sınıflarına kayıt yaptırabilecekler. Bu yıl Anadolu liseleri, kolejler, Anadolu imam hatip liselerini kazananlar, bu okulların orta hazırlık sınıflarında öğrenim görecekler. Bu okullara önümüzdeki öğretim yılından itibaren, ilkokuldan sonra değil, ortaokuldan sonra öğrenci alınacak. Anadolu liseleri ve kolejler, ki bunlara yabancı okullar da dahil, ya bünyelerinde ilkokul açarak, orta bölümünü onunla birleştirerek ilköğretim okulu haline getirecek, ya da kontenjanının tamamını liseye kaydıracak. Okullar, yeni düzenlemelerini gelecek öğretim yılından itibaren uygulamaya koyacaklar, yani bu yıl değişen bir şey yok. İlkokul açanların ilkokullarına kurayla, liselerine de ya süper liselerde olduğu gibi not ortalamasıyla ya da giriş sınavıyla öğrenci alınacak.
8 yıllık eğitimin tek binada olma zorunluluğu yok. Farklı bina ve semtlerde de yapılabilecek. Öğrenciler daha önce olduğu gibi 6. sınıftan itibaren önlük yerine forma giyebilecek. Öğretmeni olan ya da velileri öğretmen bulan okullar da 4. sınıftan itibaren yabancı dil dersi koyabilecek. Ders kitabı ve müfredat programları konusunda hiçbir sıkıntı yok. Daha önce ilköğretim okullarında okutulan yöntem aynen uygulanacak. Kuran kurslarına ise 5. sınıftan sonra sadece yaz aylarında gidilebilecek.
En büyük sorun kadrolaşmada. DSP,
"MHP'li olsun, CHP'li olmasın" yaklaşımındaymış. Örgütün de eğitimle yakından uzaktan ilgisi olmadığı için, kadrolar yine ülkücülere, tarikatçılara, RP'ye hizmet edenlere ve her devrin adamlarına teslim edilirse hiç şaşmamak gerekir. Atatürkçülük, laiklik, liyakat yine rafa kadırılırsa hiç şaşırmayın. Atanan 9 milli eğitim müdürü içinde defalarca soruşturma geçiren tanıdığımız öyle isimler var ki, değil milli eğitim müdürü, müstahdem bile olamaz...
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr