Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kime sorsanız, ülkemizin en fazla ihtiyaç duyduğu insan gücü, teknik elemanlar.
Ama gelin görün ki ne meslek liselerini bitirenler ne de meslek yüksek okullarından mezun olanlar, ara insan gücü olarak kalmak istiyor.
Hemen hepsinin gözü 4 yıllık fakülteleri bitirip mühendis olmakta.
Niye çünkü bu ülkede, teknisyenlerin, teknikerlerin yani ara insan gücünün ne statüsü var, ne saygınlığı ne de iyi bir maaşı.
Bu konuda, ciddi politikalar oluşturmadan da yol kat etmek mümkün değil.
Dikey Geçiş Sınavı (DGS), işte bu yüzden yapılıyor ve yüz binlerce meslek yüksek okulu mezunu katılıyor.
Üniversite sınavına girenlerin yarısı da meslek lisesi mezunu!
Şimdi biri çıkıp da “Bu gençler, neden gidip mesleklerini icra etmiyorlar da artık çok fazla bir geçerliliği kalmayan, üniversite diploması peşinde koşuyorlar?” diye sorabilir. Sormakta da çok haklılar. Bu soruya, Ankara’da samimiyetle cevap verecek bir babayiğit de göremiyoruz.
Çünkü söyleyecek lafları yok!..
Böyle bir sorunun varlığından haberdar olduklarını bile sanmıyoruz. Çünkü eğitimi ve gençleri, gerçek anlamda, hiçbir zaman ciddiye almadılar, almıyorlar, almayacaklar...
Ama eğer ülkemizin geleceğini düşünüyorsak, bu konuyu ciddi olarak ele almak zorundayız. Umut tacirliği yaparak gençlerin kafalarını karıştırmamalıyız.
Teknisyenliğin, teknikerliğin de onurlu meslekler olduğuna, onları inandırmalıyız.
Üç-beşini, işsiz mühendisler safına katacağız diye binlercesinin hayalleriyle oynamamalıyız.
En önemlisi de mezunlara istihdam olanağı sağlamalıyız.
Dünyanın hiçbir yerinde, özellikle de kalkınmış ülkelerde doğan her çocuk üniversiteye yönlendirilmez.
Gençlere öğrenim özgürlüğü sağlıyoruz diye onlara hayal satılmaz. Ama maalesef bizde yapılan aynen bu! Eğitimin geneline çeki düzen veremiyoruz, hiç olmazsa bu konuyu daha fazla dejenere etmeyelim!..