Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bayan öğretmenler ve memurlar gibi kız öğrencilerin de okula giderken pantolon giyebilmeleri için başlattığımız kampanyaya müthiş destek var. Öğrenci ve velilerin yanı sıra okul yöneticileri de kararı gönülden destekliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda artık çifte standardı bir kenara bırakmalıdır. Kimi okullarda hepten kıyafet serbestisi var. Kimilerinde de haftada bir gün şeklinde. Oysa kız öğrenciler, tamamen serbest kıyafet istemiyorlar. Hiç olmazsa soğuk havalarda pantolon giyerek soğuktan biraz olsun korunmak arzusundalar.
MEB siyah önlükleri renklendirmek için 70 yıl bekledi. Renklendi, fena mı oldu? Rahmetli Avni Akyol, bu yöndeki önerimizi hiç ikiletmeden, haklısınız deyip aynı yıl uygulamaya koymuş ve bu işi bana nasip oldu diye müthiş mutlu olmuştu.
Pantolon konusunda da eminim çok güzel modeller ortaya çıkacaktır. Hemen her şey değişirken, üstelik yetişkinlere bu hak verilirken öğrencileri hatırlamamak gerçekten onur kırıcı olur.
Bakan Bostancıoğlu'nun tartışmayı uzatmadan bu konuda hemen karar vermesini bekliyoruz. İlle de destek istiyorsa okul müdürleriyle görüşebilir!..

Öğretmen vakıfları
Hastane kuyruğunda kalp krizinden ve köy yolunda soğuktan donarak ölen öğretmenlere yönelik yazdıklarıma çok yoğun olumlu tepkiler geldi. Hemen herkes öğretmenlere sahip çıkılmasını istiyor. Maaşı artırılsın, prestiji korunsun, dünün saygın mesleği yeniden onurlu günlerine dönsün deniliyor.
Her ne kadar Bakan Bostancıoğlu ile eğitim dernek ve sendikalarından çıt çıkmasa da eğitim vakfıları, olanakları ölçüsünde her an öğretmenin yanında olduklarını açıkladılar.
Mİlli Eğitim Vakfı'nın desteği ancak sevinçli ve acılı günlerde hızır gibi yetişiyor. Evlenirken, çocuğu için burs ararken, öğretmen evleri açılırken ya da öldükten sonra kara gün dostu olarak hep öğretmenin yanındalar. Şehit ve depremzede öğretmenlerin geride kalanlarına hep onlar sahip çıktılar. Başkan Cemil Çetin, keşke olanaklarımız daha iyi olsa da öğretmenlerimiz için çok daha fazlasını yapabilsek arayışı içinde...
Hemen her vakfa trilyonlar akıtılırkan, trilyonluk akarlar yaratılırken ME Vakfı'nın böylesine öksüz bırakılması gerçekten düşündürücü?..
Milli Eğitim Vakfı gibi bakanlıkla organik bir bağı bulunmayan bir başka vakıf ise Milli Eğitim ve Sağlık Eğitimi Vakfı. Başında 75 yaşında bir eğitim gönüllüsü olan Kenan Okan var. O da hemen aradı ve öğretmenler için yaptıklarını bir bir sıraladı. Hiçbir yerden bir gelirlerinin olmadığını ve ürettikleri hizmet ve bağışlarla ayakta durduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Sezer'in de yaptıklarını takdirle karşılayarak bir maaşına yakın bir bağışta bulunduğunu söyledi.
Öğretmenlerin temsilcisi olduklarını her fırsatta söyleyenlerden ise henüz ses yok. Onlardan fazlasını beklemek de zaten abes olurdu. Varsa yoksa koltuk sevdası. Gerisi hikaye...
Özetin özeti: Eğer çocuklarımıza ve onları geleceğe hazırlayan öğretmenlerimize biraz olsun önem veriyorsak onların sorunlarını ciddiye almak zorundayız. Yoksa üzülen sadece onlar olmaz!..