Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SON yıllarda, eğitim alanında kitap yazanların sayısı giderek artıyor. Bu çok sevindirici bir gelişme. Ah bir de satabilseler!
Türkiye'de 3 - 5 bin satan kitaba "iyi satıyor" gözüyle bakılır. Yıllık tirajları da 3 milyon civarında. Oysa en az 15 - 20 milyon kitap satmak işten bile değil. Ama, bu yönde kafa yoracak, ne politikacı var, ne de yayıncı.
Olay çok basit. Her öğrenci bir kitap alacak dense 15 milyon kitap eder. Hele bir de, her ders kitabına karşılık, promosyon olarak bir de kültürel kitap verilecek olsa, bu sayı rahatlıkla 50 milyona çıkar. Ama olmuyor, olmuyor...
Ders kitapları ve ünite dergisi basan yayınevleri, kitap ücretinin yarısına yakınını ya rüşvet olarak dağıtıyorlar ya da bağış. Yani kitaptan kazanılan paranın yarısı kara para olarak birilerinin cebine gidiyor. Halbuki böyle yapılacağına, kültürel kitap promosyonu öne çıkartılsa ve devlet tarafından da desteklense fena mı olur?
REFAHYOL'lu fanatikler "promosyon yapıyorlar" diye, ellerinden gelse, gazeteleri bir kaşık suda boğacaklar. Ama çıkıp Türkiye'yi dolaşsalar, milyonlarca evde "Milliyet Kütüphanesi" olduğunu görecekler...
Ders kitabı yayıncılarına duyurulur: Gelecek yıl, ders kitaplarıyla birlikte, promosyon olarak bir de kültürel kitap vermeyi deneyin. Göreceksiniz, hem satışlarınız artacak, hem de çocukları kitap okumaya alıştıracaksınız. Okuyan bir toplum yaratıldığında, bunun rantı da size dönecektir...
Emekli öğretmen İbrahim Şimşek'in, "Öğretmen Olmak" isimli kitabı ve üzerine iliştirdiği ilginç notu okuyunca, yukarıdaki satırları yazmak gereğini duydum. Kitap işini meğerse ne kadar ihmal etmişiz. Yapılan araştırmalara göre, tüketim ürünleri arasında kitap 235'inci sırada yer alıyormuş. Bu ayıp bize yeter...
YAPA, her yıl yeni yılda, bayramlarda, doğum günlerinde, eğer illa da bir armağan verecekseniz, kitap verin diye kampanyalar düzenlerdi. Ama onlardan da uzun süredir ses, soluk yok. Demek ki, gerekli ilgiyi göremediler...
Şimdi söz sırası, her öğretmenin, okumasında sonsuz yarar olan "Öğretmen Olmak" kitabının yazarı İbrahim Şimşek'te:
"Ben, bir zamanlar eğitimde devrim yaratan, ne var ki gerici çevrelerce kapatılan Köy Enstitüsü çıkışlı, yetmiş yaşında emekli bir öğretmenim. Meslek yaşamımda edindiğim deneyimlerimi, özellikle köylerde yaşadığım sosyal olayların ilginç bazı bölümlerini "Öğretmen Olmak" adındaki kitabımda anlatmaya çalıştım.
Ancak, kendi çabalarımla bastırdığım kitabımı, parasal olanaklarımın yetersizliği yüzünden hiçbir yerde tanıtamadım. Ayrıca, ülkemde ne ünlü bir yazarım, ne de herkesin tanıdığı ünlü bir ailenin soyadını taşıyorum.
Ama kitabımın, özellikle mesleğe yeni katılacak genç arkadaşlarıma yararlı olacağına yürekten inanıyorum. Şayet sizde de böyle bir kanı uyanırsa, gazetedeki köşenizde, kitabımdan kısa da olsa söz etmenizi rica ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
Ben de İbrahim Hoca'ya böylesi zor bir işi gerçekleştirdiği için eğitim adına canı gönülden teşekkür ediyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı, her satırı ilginç öğretici deneyimlerle dolu olan böylesi kitapları, on binlerce bastırıp göreve yeni başlayan öğretmenlere hediye edemez mi? Özellikle Köy Enstitülü öğretmenlerin yazdıkları kitaplarda, yeni öğretmenlere rehber olabilecek, öylesine çok örnekler var ki...
(Binoğlu Yayınları - Feneryolu Göktepe Sok. 16/6 Kadıköy/İstanbul, Tel: 0216.347 33 67)