Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üniversite sınavına iki milyon, fen ve anadolu liselerine de bir milyon aday girdi. Yani okumak için can atan milyonlarca öğrenci var. Ama kayıt sisteminin yanlışlığı yüzünden, anadolu liselerinden 10 binin, üniversitelerde de 100 binin üzerinde kontenjan boş kaldı.
MEB ve YÖK, sistemdeki tıkanma noktalarını tespit edip düzeltme yerine, üç maymunu oynayarak, yaşanan bu skandala seyirci kaldılar...
Velilerin bu konudaki çığlıkları ise, bir ara Çankaya tarafından ciddiye alınır gibi olsa da arkası gelmedi...

Fen ve Anadolu liseleri
Fen ve anadolu liselerinde 10 bini aşkın kontenjan göz göre göre boş kaldı. Hem de, herkesin girmek için can attığı en iyi okullarda. Galatasaray’da, İstanbul Erkek’te, Kadıköy Anadolu’da, Kabataş’ta, Sabancı’da ve fen liselerinde.
Kontenjan açığı kiminde azdı, kiminde çoktu. Ama hepsinde vardı. Boş kalmasının en önemli nedeni ise sınav sisteminin yanlışlığı. Yani MEB’in iş bilmezliği, duyarsızlığı ve çözüm üretememesi...
Oysa öğrenciler, bu okullara girebilmek için çocukluklarını yaşayamayıp, 4, 5 yıl dershaneye gitmiş, 3 yıl da SBS’ye girmişlerdi.
Şimdi avuçlarından uçup giden hayallerine mi yansınlar yoksa MEB’in duyarsızlığına mı?
Kızgınlar hem de çok kızgınlar.
Umarız günün birinde birileri çıkar da, bu boş kontenjanlar yüzünden onlardan özür diler. Yoksa o çocuklar, ömür boyu, kendilerine yapılan bu haksızlığı unutmayacaklardır...

Üniversiteler niye boş?
ÖSYM Başkanı Demir, sınav sistemini değiştirmek için sürekli yeni arayışlar içerisinde ve oluk gibi para harcıyor. Oysa YÖK’le birlikte asıl çözüm bulmaları gereken konu, boş kontenjanların nasıl doldurulacağı olmalı. Ama nedense, bu konuyu, sanki hiç böyle bir “skandal“ yokmuş gibi görmemezlikten gelip, ülkenin kaynaklarını hovardaca heba ediyorlar...
Ek yerleştirmeden sonra üniversitelerde kaç kontenjan boş kaldı? Neden resmen açıklanmıyor? Ve daha önemlisi, niye boş kaldığı sorgulanmıyor?
Bu soruların cevabını biz verelim:
Boş kontenjan sayısı 100 binin üzerinde. Resmen açıklanmıyor çünkü kendilerine hesap sorulmasından çekiniyorlar. Kontenjanlar boş kaldı çünkü puan barajını aşan yeterince öğrenci yoktu. Daha da önemlisi şişirilmiş kontenjanlara öğrenci ilgi göstermedi...
Özellikle Fen fakültelerindeki fizik, kimya, biyoloji hatta matematik bölümleri boş kaldı. Bu bölümleri, taşradaki üniversitelerde tercih edenlerin sayısı 2’yi 3’ü geçmedi. Vakıf üniversitelerinde ise iktisat, işletme, uluslararası ilişkiler ve yabancı dille ilgili bölümler başta olmak üzere sosyal bilimlere yönelik kontenjanlarla, mühendislik fakülteleri de dolmadı.
Fen edebiyat fakültelerinin boş kalmasının en önemli nedeni, öğretmenlik formasyonunun artık verilmiyor olması. Rektör ve dekanlar bu konuda çok dertli. Boş kalan kontenjanlarına mı, puanların dibe vurmasına mı, yoksa hiçbir muhatap bulamamalarına mı yakınsınlar, bilemiyorlar. Ciddi anlamda çaresizlik içerisindeler...

“Bu yasayla zor”
Üniversitelerde yaşanan bu sıkıntının gerekçelerini hiç uzakta aramaya gerek yok.
Cumhurbaşkanı Gül, sorumluları çok net bir şekilde ortaya koyuyor:
“Türkiye’de çok köklü, her alanda değişiklikler olurken çok büyük bir dinamizm yaşanırken siyasi hayatımızda, demokratik standartlarımızda, ekonomik reformlar, adalet, yargı alanında çok büyük reformlar, değişiklikler yaşanırken üniversiteleri 80‘li yıllardaki yasayla bırakmak kabul edilebilir değil.
Bugün, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversitelerimizi yönetmek mümkün değil. Türkiye’nin en küçük ilindeki bir üniversite ile Türkiye’nin en büyük, köklü üniversitesini aynı kurallarla idare etmek; artık mantıklı şeyler değil.
Onun için her şeyi kontrol eden, merkezden her şeye talimat veren bir anlayıştan tamamen uzaklaşmamız ve üniversitelere, özellikle de köklü üniversitelere, daha çok esneklik tanımamız, onlara daha çok yetki devretmemiz ve aynı zamanda da onların başarısını ölçmemiz gerekir.
Dolayısıyla kamu kaynaklarını kullanan bütün kuruluşların neticede hesap da vermesini bilmeleri gerekir...”
Özetin özeti: 10 yıldır bütün bunlar niye yapılmadı o ayrı bir konu. Ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın son cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Hesap sorulsun diyor. Çok haklı. İşte bu yüzden boş kontenjanlar için Devlet Denetleme Kurulu’na talimat vermesini canı gönülden diliyor ve bekliyoruz...