Önce karne, sonra sınav

Bugün karne günü. Milyonlarca öğrenci karne alacak ve derin bir oh çekecek. Ama bir kısmı için henüz öğretim yılı bitmiş değil. Özellikle sınava girenler ve girecekler için. Yarın 6. sınıfların SBS’si var. Pazar günü de ÖSS. Ve ondan sonra, bütün yaz sürecek olan bir kayıt maratonu. Hepsine sonsuz sabır diliyoruz. Ayrıca karne alanlara iyi tatiller, sınava gireceklere de başarılar temenni ediyoruz.
Önceki gece Genç Bakış’ta Türk eğitim sisteminin, ailelerin ve öğrencilerin en büyük baş ağrısı sınavları konuştuk. Zaman zaman içimiz karardı. Zaman zaman da öğrencilerden gelen soruları gördükçe geleceğe yönelik kaygılarımızın yerini güven duygusu aldı.
ÖSYM Başkanı Yarımağan, ODTÜ eski Rektörü Ural Akbulut ve Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli ile birlikte sınav şampiyonlarının da görüşlerini dile getirdikleri programda, 3 saatlik tartışma sonucunda ortaya çıkan sonuç şu oldu:
Sınavlar hayatımızın her aşamasında olmaya devam edecek. Bir sınavı kazanamamak her şeyin sonu değil. Önemli olan hedefler. Doğru hedef belirleyenler, öyle ya da böyle amaçlarına ulaşabiliyorlar.
İşte programdan bazı satır başları;

Prof. Dr. Ünal Yarımağan:

-  ÖSYM başkanı olarak ben de Türkiye’deki sistemi eleştiriyorum. Her yere sınavla girilen tek ülke Türkiye. 
-  Meslek liselerine sınavsız geçiş bu yıl kaldırılmadı. Gelecek yıl kaldırılabilir ama kesin değil.
-  Gelecek yıl sınav sistemi değişecek ama radikal bir değişiklik değil. Şans faktörü daha az olacak. 
-  Tüm sorular müfredata uygun. Müfredatta olmayan kelime bile sormuyoruz. 
-  Bu yıl kontenjanlarda boşluk kalacak. Başvurular azaldı, kontenjanlar da yüzde 17 oranında arttı. 
-  Bu sene üniversiteye girmek yüzde 30 daha kolay olacak. 
-  Adaylar sınavda cevap kâğıtlarına sahip olsunlar. Kopya konusunda sıkı önlemlerimiz var.
Sınav salonundaki tüm adayların cevaplarını salondaki diğer adaylarla karşılaştırıyoruz.
Çok benzer bir tablo görüldüğünde araştırıp, sınavını geçersiz de sayabiliyoruz. 

Prof. Dr. Ural Akbulut: 
-  Öğrencilerde; “hayatımız 3 saatlik sınava bağlı” kanısı yaygın. Bu çok doğru değil çünkü aslında 11-12 yıllık bir çalışma söz konusu. 
-  Üniversiteye girememek felaket değil. Olmamalı. Vehbi Koç, Bill Gates üniversite mezunu mu?
Belki de üniversiteye gitselerdi bu yerlere gelemeyeceklerdi. 
-  Anne-babalar çoğu zaman kendi hayalleri neyse çocukları da o mesleği yapsın istiyorlar.
Oysa çocuğun mutlu olması için en çok arzu ettiğini seçmesine imkân vermek gerek.
-  Önümüzdeki yıllarda bilgisayar ve elektronik alanı çok daha önemli hale gelecek. İnşaatı da unutmamak lazım, uzaya bile gitseniz inşaat var. Bunun dışında tabii ki hukuk, tıp, matematik, kimya gibi alanlar da çok önemli. 
-  Şu an Türkiye’deki en büyük eksikliklerden birisi yeterince sosyolog olmaması. 
-  Her meslek önemli. Fakat en önemlisi insanın yapabileceği ve hakettiği neyse ona yönelmesi. 
-  2010’da tekrar iki aşamalı sınav sistemine geçilecek. Bu da dershaneye bağlılığı azaltmak yerine arttıracak. 
-  2010’da uygulanacak sistemde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı’nın etkisi çok azaltılıyor, neredeyse kaldırılıyor. Ben bunu yanlış buluyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’nın AOBP’nin kaldırılmasını kendisine hakaret sayması ve itiraz etmesi gerek. 
- Sınav kaldırılsın demek çabuk başarı, kolay yükselme isteği demek. Çünkü sınav sıkıntıdır.
Sınav kaldırılsın diyenler sıkıntıdan kolayca kurtulmak istiyorlar. 
-  Başarı sevmeye bağlı. Sana bu yakışır diye, çevrenin baskısıyla istemediğiniz bir bölüme giderseniz başarısız olursunuz.

Arif Verimli:
-  Üniversiteye giremeyenlere asgari hayat şartlarını sağlayabiliyor muyuz? Lise mezunlarına iş bulabiliyor muyuz? Asıl ızdırap bu noktada başlıyor. Her gün en az 10 kişi ile konuşuyorum; lise mezunu ve işsiz. Mutsuzluklarını başka yerde gidermeye çalışıyorlar. Ortaya suç grupları çıkıyor.
Bunlar ekonominin, paranın ezdiği insanlar. Ama maalesef bunu görmüyoruz.
-  Toplum bir piramittir. Bu piramit oluşturulurken mutlaka bir seçim yapılacaktır. 
-  Sınavlar olacak, bundan kaçınamayız. Mesela demokrasi de ideal mi derseniz değildir, fakat bulunabilmiş en iyi sistemdir. Sınav da böyle. İdeale en yakın sistemi bulmak gerek. 
-  Öğrencilerin tatili, eğlencesi kalmadı. Ben bunu doğru ve mantıklı bulmuyorum. 
-  Başarının ruh sağlığını kaybetmek gibi ağır bir bedeli olmamalı. Sağlıklı yaşamak başarıdan daha önemlidir. 
-  Müfredatın içindeki bilgileri çocuğun kafasına akıtıp, sosyal bilgileri geri plana atılırsa her zaman her şey kötüye gider. 
-  Sınav endişesini kontrol altına almak çok önemli. 
-  Bunun için nefes egzersizi yapabilirsiniz. Bunun için; bir yere rahatça oturarak, burnunuzdan derin bir nefes alıp ağzınızdan verin. 
-  İnsanın istediğini elde edebilmesi için her alanda sebatlı olması, ufak sıkıntılarla yönünü değiştirmemesi gerek. 
-  Eğer yeterince biliyorsanız zaten stres yapmazsınız.. 
-  Öğrencilerin ellerindeki puana göre değil de kendi idealindeki okula/bölüme gitmeleri daha doğru.
Programın videosunu ve bu konudaki diğer ayrıntıları abbasguclu.com.tr’de bulabilirsiniz.
Özetin özeti: Hoş geldin tatil. Darısı sınava girenlerin başına...