Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Türkiye geneline bakıldığında da durum farklı değil. Meclis'ten kahvehanelere, sivil toplum örgütlerinden holding merkezlerine kadar, herkes işini gücünü bıraktı, türbanla yatıp türbanla kalkıyor.Konuşulmayacak mı? Elbette konuşulacak. Çözülmesin mi? Elbette çözülsün. Ama toplumu germeden. Hukuktan şaşmadan.Ama ortalık toz duman. YÖK'ten, üniversitelerden, yargıdan, medyadan, derneklerden ve vatandaştan çok farklı sesler yükseliyor. Sanki tahammülsüzlüğün, bölünmüşlüğün ayak sesleri gibi.AKP kurmayları bunu mu istiyordu? Bu gerginliğin nereye kadar tırmanacağının farkındalar mı? Filmin sonunu görebiliyorlar mı? Yoksa pek çok konuda yaptıkları gibi göç yolda düzelir mantığıyla mı hareket ediyorlar?.. Üniversiteler tam anlamıyla türbana kilitlendi. Ne bilim ve araştırma konuşuluyor ne de öğrenci ve öğretim üyelerinin sorunları. Hangi rektörle konuşsak, gerginlik beklentisi içinde. "TBMM topu aldı, bize attı. Öğrenci ile bizi karşı karşıya getirdi. Orta net bir durum yok. Türbanlı öğrencileri almasak neden almıyorsunuz diye kızanlar da var. Serbest bıraksak, ortada hukuki bir netlik yokken, bu ne acelecilik, bu ne teslimiyetçilik diye seslerini yükseltenler de. Şaşırdık kaldık. Bir an önce herkesin üzerinde anlaşacağı bir uygulama yönetmeliği ortaya konulsun ki, biz de ne yapacağımızı bilelim" diyorlar.Haksız da sayılmazlar. Anayasa'da yapılan yeni düzenleme, kılık kıyafet kanunla düzenlenir diyor. Ama YÖK Yasası'nın ek 17'nci maddesi hâlâ ele alınmadı. Çankaya'nın anayasa değişikliğini onaylaması bekleniyormuş. O da TBMM'den geçmeli ki, YÖK tarafından uygulama yönetmeliği çıkarılsın. Ama ortada yok. Sanki TBMM'ye getirilmesi konusunda tereddüt yaşanıyor gibi!..Bu arada anayasa değişikliğine de, ek 17'nci maddeye de, YÖK'ün çıkaracağı uygulama yönetmeliğine de itirazlar söz konusu. Belli ki karşı davalar açılacak. Peki ne kadar devam edeceği belli olmayan bu süreçte, üniversiteler ne yapacak?Eski yasa ve yönetmelikler mi göz önünde bulundurulacak? Yoksa henüz netleşmeyen yeni düzene mi ayak uyduracaklar? Ya da şimdi olduğu gibi, her üniversite kendi kafasına göre bir uygulama yöntemi mi geliştirecek?Üniversiteler, daha önce hiç olmadığı kadar bir bölünme içindeler. YÖK ile Üniversitelerarası Kurul ilk kez karşı karşıya geldi. Vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri arasındaki kırılma ilk defa bu kadar derinleşti. En önemlisi de devlet üniversitelerinin rektörleri, ilk kez bu kadar nerede duracakları konusunda tereddüt içindeler... Üniversiteler tedirgin YÖK Genel Kurulu 14 Şubat'ta toplanarak bu yıl ÖSS'de uygulanacak yeni katsayıları belirleyecek. Ama hâlâ YÖK'ün bu konudaki öngörüleri ne, belli değil. Oysa düşünülen seçenekler, şimdiye kadar ortaya konmalı ve üzerinde tartışılmalıydı.Oldubittiye getirilerek alınan kararların toplumu nasıl gerdiği, nasıl hiç akla gelmeyen hukuksal sonuçlar doğurduğu ortada. İşte bu yüzden, YÖK, katsayılar konusunda, sistemi tümüyle etkileyecek bir karar vermeden önce, kamuoyunu da bilgilendirmelidir.Katsayılar yüzünden meslek lisesi mezunlarının mağdur olduğu kesin. Ama onları mutlu edelim derken, fen liselerini, anadolu liselerini, öğretmen liselerini ve özellikle klasik lise mezunlarını da düşünmek gerekir. Onlar, şimdiden tedirgin. Ellerinden haklarının alınacağı kaygısı içindeler!..Özetin özeti: Türkiye zor günler geçiriyor. Daha da vahimi, bu gerginliği azaltması gerekenlerin, yangına körükle gitmesi... aguclu@milliyet.com.tr Katsayı seçenekleri?