Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) el atmadığı konu kalmadı. Bayramlardan andımıza, kıyafetlerden ders kitaplarına, öğretmen yetiştirmeden mesleki eğitime kadar... Oysa eğitim sistemimizin en büyük sorunu, öğrencileri adeta yarış atı haline getiren giriş sınavlarıdır.
SBS, YGS, LYS, KPSS, UDS ve daha niceleri. Yılda 10 milyona yakın öğrenci ya da mezun yarışıyor bu sınavlarda. Velilerle birlikte 30 milyon kişinin hayatını altüst ediyor.
Ekonomik boyutu da 10 milyar dolar. Kazanımları ise sıfır elde var sıfır.
Sınavlar sonunda her hangi bir öğretim kurumuna yerleştirilenlerin neredeyse hiç biri memnun değil.
Yine aynı şekilde başarı oranlarına bakıldığında, ortaya çıkan tablo, felaket ötesi. Sıralama sınavı değil de 100 üzerinden 50 alanın sınıf geçtiği ya da kazandığı, klasik ölçme değerlendirme sistemi uygulansa, kazanların yüzde 80’i de açıkta kalır.
O zaman bu kadar masraf, fedakârlık, emek ve hayal hırsızlığı niye?
Hadi bunu birileri yapıyor, MEB nerede? Acaba birilerini ürkütmekten mi korkuyor yoksa bu işin siyasi rantı yok diye mi uzak duruyor? Her şey bir yana eğitim sistemimizin bu sınav belasından kurtarılmasının zamanı geldi de geçiyor.
Dersanelerin kapatılması, kesinlikle düşünülemez. En azından istihdam açısından. Ama gençlerimize altın bilezik kazandıracak meslek kursları haline de mi getirilemezler!..
MEB’den bu konuda da bir tavır bekliyoruz!..
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025