Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Milletvekillerini tek tek ele aldığınız zaman pek çoğuna saygı duyuyorsunuz. Anlattıklarını, yaptıklarını, yapacaklarını takdirle karşılıyorsunuz. Ama bir araya geldiklerinde ortaya çok farklı bir tablo çıkıyor...
Eğitime yönelik vakıflara baktığımızda da durum aynı. Her birinin yönetiminde, mütevelli heyetlerinde birbirinden değerli isimler var. Hemen hemen hepsi de bugüne kadarki performanslarına bakıldığında çok başarılı isimler. Ama iş dünyasındaki üretkenlikleri ve başarılarıyla, vakıflardaki kıyaslandığında ortaya yine çok farklı bir tablo çıkıyor...
Öğrencilere bir göz atalım. Okulun en başarılıları, hayata atıldıklarında da en başarılı olabiliyorlar mı? Öğrencilere sürekli "çalışan kazanır" diyoruz ama nedense çok çalışan, çok başarılı olan değil hep başkaları kazanıyor...
Bu noktada karşımıza sistem sorunu çıkıyor. Mevcut eğitim sistemi, vakıf yapılanması ve siyasi gelenekler, hepsi de başarıyı parlatan değil körelten bir gelişim içerisinde. Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, siz ne kadar çırpınırsanız çırpının sonuç tatmin edici olmuyor.
Sorunun sistemden kaynaklandığı açıkça belli olmasına karşın, başarısızlığa neden olan etkenleri ortadan kaldıracağımıza hep kolay olanı seçip, kişileri değiştiriyoruz. Sanki yeni gelenler mevcut oluşum içerisinde başarılı olacakmış gibi!..
2000 yılı eğitimde temel değişimlerin de yaşanacağı bir yıl olacak. ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkeler bile eğitim sistemlerini sorgulamaya başladılar. Bilgi kaynaklarına, hem de sonsuz bir şekilde ulaşıldığı bir dünyada, artık hiçbir ülke, eğitim sistemini bilgi hamallığı üzerine kurmuyor. Ne öğretirseniz öğretin her türlü bilgi çok çabuk eskiyor. Asıl olan, temel bilgiler ve bilgiye ulaşmanın yollarını öğretmek. Düşünen, sorgulayan, okuyan, üreten, sorun çözen, kolay iletişim kuran kişiler yetiştirmek. Ama bu, Ankara'nın hele hele Milli Eğitim Bakanlığı'nın gündemine hiç gelmedi. Geleceğe de benzemiyor...
Başbakan Ecevit, sürekli değişimden söz ediyor. Arada bir dikkatini eğitime yöneltip, değişim rüzgarını burada da estirse ne iyi olur. Giderek hantallaşan insan yetiştirme sistemimizin buna öylesine çok ihtiyacı var ki!..
Bakın o zaman her şey nasıl da çok farklı olacak! Meclisimiz, okullarımız, vakıflarımız, nasıl çok daha verimli çalışır hale gelecekler...
Özetin özeti: Bireysel yetenek ve başarı kadar, ekip çalışması da her zamankinden daha önemli hale geldi. Üretkenliği körelten değil, artıran sistemler geliştirmek zorundayız!..



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr