Diyalog Kolej, çok uzun yıllar, sadece başkentin değil, Türkiye'nin gözde okullarından biri olarak anıldı. Bir ara duraklama dönemine girse de son yıllarda yeniden atağa geçti ve Türkiye genelindeki 26 okul ve verdiği on binlerce bursla yeniden eğitim camiasının gözdesi haline geldi.Hafta başında Ankara'da gerçekleşen Uluslararası Eğitim Sempozyumu'nun ev sahipliğini de yine TED gerçekleştirdi. Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir tarafından da uzman konuklar katıldı. Eğitime dayalı bir ekonomi mucizesi yaratan Güney Kore Başbakan Yardımcısı, BM ve UNESCO temsilcilerinin yanı sıra üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve eğitime yön veren kuruluşlardan da temsilciler vardı. Bir dizi kararlar alındı. Bunların en başında da eğitimin, siyasi etkilerin uzağında tutulması geldi.Bu haftaki Genç Bakış'ı, önceki gece, bu ortamda gerçekleştirdik. 80 yılda çok önemli bir değişim süreci geçiren eğitim sistemimizi, TED mezunları ve TED öğrencileriyle masaya yatırdık.TED, sadece doktor, mühendis, bilim adamı yetiştirmemiş. Yeniden inşa edilen genç cumhuriyetin ihtiyaç duyduğu neredeyse tüm alanlara yönelecek sağlam kafaların altyapısını oluşturmuş.Mezunları arasında o kadar çok ünlü vardı ki bir seçim yapmakta gerçekten zorlandık. Pek çok sanatçı mezunu vardı. Onları temsilen Filiz Akın, bilim adamlarını temsilen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Metin Feyzioğlu, medyadan Mithat Bereket, siyaset ve iş dünyasını temsilen de aynı zamanda TED'in başkanlığını yapan Selçuk Pehlivanoğlu'nu konuk ettik.Eğitim sempozyumunun gündüz oturumuna katılan Ali Babacan'ın da katılma ihtimali vardı. Çok istedi. Ama yoğun dış politika turlarından fırsat bulamadı. Babacan'ın kendisi, kardeşleri, eşi ve çocuğu, hepsi TED'liymiş. Gül ve daha pek çok bakan da TED'li veliler arasındaymış. Anlayacağınız, dünden bugüne en azından eğitim konusunda Ankara'nın tercihleri değişmemiş.Filiz Akın, TED'li günlerini anlatırken yoğun duygular içerisindeydi. Dikiş dikerek geçimini sağlayan annesinin en büyük hayali onu TED'de okutmakmış. Okutmuş da. Ama bir ara kaza geçirip, onu okula gönderemez noktaya gelince TED bursu imdadına yetişmiş. "Bugün bu noktadaysam. Bunda en büyük katkı TED'in" dedi. Her etkinliklerine koşa koşa katılması da bu yüzden.Mithat Bereket'in televizyoncu olarak ününe diyecek yok. Ama TED'in efsane basketbolcularından biri olarak o zamanki tanınırlığı hâlâ anlatılıyor. AÜ Hukuk'un genç Dekanı Feyzioğlu güncel konularda öylesine yorumlar getirdi ki, türban konusunda gerçek niyetlerin ortaya çıkmasına önemli katkılarda bulunabilir."Tamam, türban YÖK Yasası'na da Anayasa'ya da girsin. Öğrenciler derslere rahatça girip çıksın. Ama bu yapılırken, diğer söylemler de Anayasa'ya konulsun. Mademki türban, üniversitelerin dışında lise ve ilköğretim okulları ile kamuda hiçbir şekilde takılmayacak, bu da Anayasa'ya konulsun ki, tedirginlikler ortadan kalksın. Ama buna yanaşılmayacaktır. Çünkü, niyet farklı" diyor.Selçuk Pehlivanlıoğlu, ANAP'ın ANAP olduğu günlerde Genel Başkan Yardımcısı'ydı. Şimdi ise bir eğitim sevdalısı oldu çıktı. Eğitim konusunda, eğitimciyim diye geçinen pek çok kişiden daha donanımlı hale geldi. "TED olarak eğitim çıtasının daha yükseklere çıkarılması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" diyor. Öğrencilerden gelen en çarpıcı yorumlardan biri de şu oldu: "Türbanlıların eğitim hakkı konusunda böylesine yoğun çaba gösteriliyor da neden özürlülerin eğitimi konusunda hiçbir hareket yok? Onların da özgürce, en iyi şekilde eğitim almaya hakları yok mu?"Özetin özeti: TED'in birikimlerinden öğreneceğimiz daha pek çok şey var... aguclu@milliyet.com.tr Türk Eğitim Derneği (TED) 80 yıl önce Atatürk'ün direktifiyle kuruldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında okullaşma oranı, hemen her kademede dibe vurmuş bir haldeydi. Yabancı okulların ağırlığı ise her alanda kendini hissettiriyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin ruhunu anlamaları da zaman alacaktı. İşte bu amaçla, onlarla aynı kulvarda yarışacak Türk okullarının kurulması için İnönü'nün başkanlığında Türk Maarif Cemiyeti kuruldu. İlkokulları da Ankara Maarif Koleji oldu.