Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üniversite tercih süreci bitmek üzere ve üniversite adaylarından pek çoğu gibi aileler de ikilem içerisinde.
Cevabını aradıkları soru da şu: Parasız devlet üniversiteleri mi yoksa her yıl için bir servet ödemek gereken vakıf üniversiteleri mi?
Parası ve yüksek puanı olmayanlar için vakıf üniversiteleri seçeneği, daha ilk baştan önemini yitiriyor.
Niye? Çünkü parası olanlar için üniversiteye girmek artık sorun değil, tıpkı yüksek puanlı öğrenciler gibi.
İsterse devlete giriyorlar, isterlerse kendilerine burs vermek için yarışan vakıf üniversitelerinden birisine rahatlıkla öğrenci olabiliyorlar.
Ama paranız ve yüksek puanınız yoksa ne devlette ne de özelde çok fazla şansınız olmayabilir.
Bu olanağa sahip olanların bile, yani hem yüksek puanı hem de parası olanların dahi kafaları karmakarışık.

Avantaj ve dezavantajları
Çocuklara bırakılacak en iyi mirasın eğitim olduğunun özellikle göz önünde bulundurulması gerektiğini hatırlattıktan sonra, bu ikilemden kurtulmanıza olanak sağlayacak açılımlar getirmek istiyoruz.
Son kararı verecek olan ise elbette yine sizsiniz.
İşte bu konuda kafa karışıklığını giderip, size ışık tutacak sorular:
- İddialı olmayan bir devlet üniversitesinin, çok fazla istemediğiniz bir bölümünde mi okumak istersiniz? Yoksa vakıf üniversitelerinin birinde, en çok istediğiniz bir bölümde mi?
- Ailenizin bulunduğu kentten farklı bir kentteki devlet üniversitesinde mi okursunuz yoksa evinize en yakın bir vakıf üniversitesinde mi?
- Elinizdeki ekonomik kaynakları üniversite öğrenimi için mi harcamak istersiniz yoksa yurtdışında yüksek lisans ya da doktora için mi?
- İyi bir puanınız var. Bu puanı, en çok istediğiniz devlet üniversitesinden birinde değil de daha sonra gelenlerde mi değerlendirmek istersiniz, yoksa vakıf üniversitelerinin en iddialı olanlarında tam burslu olarak mı okumayı düşünürsünüz?
- Çocuğunuzun geleceği için ev, arsa, hisse senedi gibi yatırımlar mı yapmak istersiniz yoksa öğrenimi için mi harcarsınız?
Benzeri soruların sayısını fazlasıyla artırmak mümkün. Ve hepsi de çok önemli. Alacağınız her kararın, yaşamınızın bundan sonraki bölümüne yön verecek olması, üzerinizdeki yükü daha da artırıyor. Ama en kötü kararın bile kararsızlıktan iyi olduğunu unutmayın!

Açık kontenjanda patlama var
Kontenjan sayısında bu yıl adeta patlama yaşandı. Bu yılın farklı bir özelliği de yeni açılan bölüm, fakülte ve üniversiteler.
Bu yıl ilk kez kontenjan sayısı, LYS’ye giren aday sayısını geride bıraktı.
Bunun anlamı, yine çok sayıda kontenjan açığı kalacak. Kötü tarafı, her yıl miyarlarca lira heba oluyor. İyi tarafı ise ille de üniversite okumak isteyenler için fazlasıyla yer var. Yeter ki ne istediğinizi bilip, doğru karar verin ve doğru bir tercih sıralaması yapın...
Ve bu aşamada devlet ya da vakıf üniversitesi kararı verirken, sadece bu yılı değil, önümüzde 4, 5 yılı, her yönüyle göz önünde bulundurun yoksa gözü kapalı bir maceraya atılmış olursunuz!..