Diyalog Bu konuda engellemeler yok mu? Fazlasıyla var. Sadece türbanlılara mı? Kesinlikle hayır. Bugün okuma yazma bilmeyen 7.5 milyon vatandaşımızın okula gidememesinin nedeni, ne türban ne de başka kısıtlamalar. Sadece ve sadece vurdumduymazlık...Eğer eğitim-öğretim hakkının kutsal olduğuna inanıyor ve bu yönde samimi çaba gösteriyorsak, gelin işe önce bu 7.5 milyon vatandaşımız neden okuma yazma öğrenemedi oradan başlayalım. Yoksa yasalarda, Anayasa'da yapılacak düzenlemelerle bu kaosu çözemezsiniz.Anayasa, "Din, dil, ırk, zengin, fakir, kentli, köylü fark etmeksizin, tüm vatandaşlarımız için temel eğitim zorunlu ve parasızdır" diyor. Peki gereği yerine getirildi mi?Getirilseydi hâlâ 7.5 milyon insanımız, 21. yüzyılda kara cahil kalır mıydı?Bu yüzden yasal düzenlemelerin, türbanlıların ve meslek liselilerin eğitim sorununu çözeceğini söylemek, kocaman bir kandırmaca olmanın ötesine geçemez.Türbanlılar, meslek liseliler ve diğer tüm gençler, istedikleri alanda öğrenim görmesinler mi? Elbette görsünler. Eğer bunu herkes canı gönülden istiyorsa, her şeyden önce, siyasetçilerin bu konunun üzerinden ellerini çekmeleri gerekiyor.Yoksa, pedagojik bir sorun patolojik bir sorun haline gelir ki bu da kaostan başka bir şey getirmez... Türban ve ÖSS'de katsayı tartışmalarına girmeden önce, yaşam hakkından sonra en önemli hakkın eğitim hakkı olduğunu özellikle vurgulamak isteriz. Milli Eğitim Bakanı Çelik, üzerine hiç vazife değilken, ÖSS'nin kaldırılacağını söyledi. Oysa bu görev, Anayasa ve 2547 sayılı YÖK Yasası'nda açıkça YÖK'e ve ÖSYM'ye verilmiş durumda. Hal böyleyken, bu kurumlara hiç sormadan, kamuoyuna açıklamalarda bulunmak ortalığı daha da karıştırmanın ötesinde hiçbir işe yaramaz. Tıpkı, daha önce, katsayıları bir dayatma haline getirenlerin yarattığı kaos gibi.Türban ve katsayılar konusunda bugün AKP ve MHP'ye kızanların, YÖK'ün dün ve bugün bu konuda neler yaptığını da irdelemeleri gerekir. AKP ve MHP'nin, türban üzerinden siyasi rant sağlama peşinde oldukları kesin. Yarın aynı şey katsayılar konusunda da gerçekleşecek. Peki onları bu noktaya getiren süreç yeterince tartışıldı mı? Evet demek o kadar zor ki...Keşke daha büyük kaoslar yaşanmadan aklıselim sahibi birileri ortaya çıksa da eğitimi siyasetin gölgesinden kurtarsa. Doğru, inandırıcı ve uygulanabilir olanı gençlere de, topluma da anlatsa. Yoksa inatlaşmayla bir yere varılacağı yok!..YÖK Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı kontenjanındaki 3 ismin atanmasından sonra 7 Şubat'ta toplanacakmış. Peki ya Üniversitelerarası Kurul kontenjanından seçilen Necmi Yüzbaşıoğlu ve Celal Şengör? Çankaya'nın onların atanmasına hiç sıcak bakmadığı dilden dile dolaşıyor.Daha önce yapılan açıklamalarda Çankaya'nın kararnameleri ya da atamaları hiç bekletmeyeceği özellikle vurgulanmıştı. YÖK konusunda neden bu kadar ağar davrandığı ise çeşitli yorumları beraberinde getiriyor. Gül ile Erdoğan arasında, senin adamın mı, yoksa benim adamım mı konusunda tartışmaların yaşandığı dile getiriliyor.Ankara kulislerine göre, Çankaya kontenjanından üç kişinin atanması, ÜAK kontenjanından seçilenlerin ise bekletilmesi halinde, çoğunluk iktidara yakın görüşte olanlara geçecek. Bu da katsayıların tümüyle kaldırılması anlamına gelecek.Peki bu konuda ÖSYM nezdinde bir hazırlık var mı? Ya da onlara "Sınav konusu asıl sizin işiniz, ne düşünüyorsunuz?" diye soruldu mu? Kesinlikle hayır.Özetin özeti: Katsayılar konusunda dün yapılan dayatmaların tam tersi, şimdi yapılmaya çalışılıyor. Ne dünkü makul olandı, ne de şimdi yapılmak istenen. Çünkü kimsenin gençleri düşündüğü yok!.. aguclu@milliyet.com.tr Katsayılar kalkacak mı?