Diyalog Genç Bakış'ta önceki gece kendisiyle Türk sinemasına yönelik derin bir yolculuk yaptık. Kabadayı'nın yönetmeni Ömer Vargı, yapımcısı Mine Vargı ve filmin ağır toplarından Kenan İmirzalıoğlu da konuklarımız arasındaydı.Gençlerin, özellikle de kız öğrencilerin bakışları İmirzalıoğlu'nda yoğunlaşırken, kulakları hep Şener Şen'deydi. Hatta bu durum sık sık espri konusu oldu. Şen, "Soruyu bana soruyorsunuz ama gözleriniz hep Kenan'da. Ben olsam ben de ona bakardım" diye arkadaşına methiyeler düzdü.Şener Şen'e filmlerindeki kadar rahat değil derler, oysa, Ticaret Üniversitesi'nin öğrencileri karşısında sanki film setindeki kadar samimi görünüyordu. İmirzalıoğlu da bir o kadar içten ve mütevazı olunca sohbetin keyfine doyum olmadı. Pek çoğumuz Şener Şen filmleriyle büyüdük. Hâlâ keyifle izliyoruz. O ve arkadaşları ne güzel filmler çevirdiler. 40. kez gösteriminde bile hâlâ izlenme rekoru kırıyorlar. Şener Şen'in bitmez tükenmez enerjisi öğrencilerin en çok merak ettiği konu oldu. "Ama artık yoruldum. Dede rolleri oynamak istiyorum" dese de İmirzalıoğlu'ndan hemen tekzip yedi: "Kabadayı'nın setinde içimizde en dinamik olan oydu." İşte üç saati bulan bu keyifli sohbetten satırbaşları: 50 yılda yüzlerce rol Hayatta birçok iş yaptım. Biri de ilkokul öğretmenliğiydi. 2.5 yıl yaptım. Orada da kendimi mutlu hissettim burada da.Son zamanlarda yaptığım filmlerin eskisi gibi hareketli ya da komedi tarzında olmaması, yaşla ilgili. Bu yaşta Badi Ekrem olamam ki!Bir oyuncunun klavyesinin geniş olmasından yanayım. Komediyle alakalı, iyi bir proje gelirse yine kabul ederim.Kenan'da yeni kuşağın insanı olarak çok şeyler gördüm. Bazı huylarının bana benzediğini fark ettim. Kabadayı, Kenan için oyunculukta bir dönüm noktası olduÖlümün ne zaman geleceği hiç belli olmaz. Ne zaman gelirse de hoş geldi. Sinema eski önemini kaybetti. Yapılan her şeyin karşılığı geri dönmüyor. Ama yine de sinema sevdası bitmeyecek. Bir filmin iyi olup olmadığının anlaşılması için zamana bırakmak gerekiyorEskiden acayip bir amatör ruh vardı. Komedi yapmak çok zordur. Ama ruhla yapıldı. Ertem Eğilmez ile çalışmak çok güzeldi.Kemal Sunal ile film çekerken çok gülerdik. O zaman ki performansı, saf duygulara ve amatör ruha bağlıyorum.Sinema nankör değil. Aklınız yerinde olursa hangi yaşta olursanız olun devam edebilirsiniz.Şu an bundan 20-30 yıl önce çekilen filmlere gülüyorsanız, o, o zamanki saflık ve temizliği ifade ediyor.Fazıl Say ile racon kelimesinin yan yana geldiğinde ilginç bir şey olmuş. Fazıl Say gibi bizi uluslararası düzeyde temsil eden değerlere, en iyi bir şekilde sahip çıkmamız ve korumamız gerekmektedir.Dünyada korku filmlerine yatkınlık var. Biz Türkler hiçbir şeyden korkmuyoruz. Belki onun için korku filmlerimiz iyi olmuyor!Sinemada sansür yok. Bugün, herkes istediğini çekebilir.Biz Kabadayı filminde sansür anlamında sıkıntı çekmedik. Tabii mahalle baskısı vardı. Tiyatro ya da sinema okulu için kendimi hazır hissetmek isterim. Ben bu ülkeye aidim, ülkemi asla terk etmem. Böyle bir duygum da olmadı.Veliaht kim olur bilemem. Ama Cem Yılmaz, Kenan İmirzalıoğlu, Timuçin Esen, İsmail Hacıoğlu ve ismini sayamadığım birçok kişi var. İkinci Bahar dizisinden sonra çok iyi bir proje gelirse kabul ederim, dizilerde amaç reytingdir. Şener Şen Ailem beni ilim irfan için İstanbul' a üniversiteye gönderdi. Öğrenci harçlığımı çıkarmak için mankenlik yaptım. Türkiye'de, sonra dünyada 1. oldum. O zamanlar matematik bölümünde okuyordum. Sonra film teklifleri geldi. O dönemin en iyi projesi olan "Deli Yürek"i kabul ettim. Şener Şen'i izlemek bir ustanın laboratuvarını izlemek gibi bir şey. Şener Şen ilk zamanlarında çok farklı rollerde oynadı, ben de oynayabilirim.İstanbul'un fethinde Fatih'i oynamak isterdim. Başrolde oynamak istediğim kadın oyuncu Nicole Kidman. Yurtdışından teklif gelmedi, gelirse kabul ederim. Bunun altyapısını hazırlıyorum. Türk sinemasının dünyada çok iyi yerlere gelmesini istiyorum. Eskiden çekilen filmleri şimdiki teknolojiyle o kadar güzel çekemeyiz. Mesela Cüneyt Arkın'ın o aksiyon filmleri bence şu an çekilse ilk çekilen film gibi olmaz.Kabadayı filmindeki "Devran" annesiz babasız kalmış, yetimhanelerde büyümüş ve oranın en kötü şartlarıyla karşılaşmış, çocukluğu ve gençliği hapishanelerde geçmiş, acı çekmiş biri. Kenan İmirzalıoğlu Bence sinemada gerçekçi olmanın dışında inandırıcı olmak çok önemli. Biz onu başardığımızı düşünüyoruz. Filmi yaz döneminde çektiğimiz için gerçekten çok zorlandık. Sıcaklığın 45 derece olduğu yaz aylarında Kenan ve Şener Şen takım elbiselerle çalıştı. İyi bir şey yaptığımıza inanıyoruz. Şener Şen, kaprisi olmayan biri. Kaprisli olanlar sanatçı olamaz diye düşünüyorum. Ömer Vargı Sinemaya yapılan yatırımlar çok fazla. Gişeler çok az. Biz gerçekten çok şanslıyız. Şu an 2 milyon izleyiciye yaklaştık. Bu anlamda çok memnunuz. Özetin özeti: Şener Şen'i filmlerde izlemek bir keyif. Ama sohbetine katılmak onun da ötesi... aguclu@milliyet.com.tr Mine Vargı
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025