Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

İLK ve orta dereceli okullar açıldı. Sıra üniversitelere geldi. Onlar da dünden itibaren bir bir açılmaya başladı. Ek kontenjanla bu üniversiteleri kazananlar ne olacak? Hiç onları düşünen yok. Başvurular, yerleştirme, kayıt derken nerden baksanız en az üç hafta alacak. Yani derslerden üçü hafta geri kalacaklar. Kimin umurunda...
YÖK'e hep kızıyorlar. "Üniversiteleri tek tipe soktu, merkezi baskı altında tutuyor" diye. Dışarıdan bakıldığında doğru, içine girildiğinde ise tamamen yanlış bir gözlem. Aslında üniversiteler öylesine bir serbesti içerisindeler ki, sık sık bu kadarı da olmaz dedirtiyorlar.
YÖK, eğer eleştirilecekse, bugüne kadar yaptıkları için değil, yasal görevi olduğu halde yapmadıkları için eleştirilmelidir. Amerika ve Kanada üniversitelerini gördük, Avrupa üniversitelerini de biliyoruz. Hepsinde katı bir kurallar bütünü var. Bunu sulandırmaya kimsenin hakkı yok.
Hele hele keyfiliğe, kaynakların hoyratça kullanılmasına, öğrencilerin adam yerine konmamasına, öğretim özgürlüğünün engellenmesine hiç ama hiç kimsenin hakkı yok.
Ortada fiili bir durum var. Daha ek kontenjan başvuruları başlamamış, öğrenciler henüz yurtlara yerleşmemiş ama öğretim başlıyor. Kimse de çıkıp öğrencinin kaybolan bir ayının hesabını sormuyor.
Öğrenci dernekleri ideolojik dayatma peşinde, öğretim üyesi dernekleri adeta "Rektör seçtirme dernekleri" haline dönüşmüş, koltuk peşinde koşmaktan üniversiteyi unutmuşlar. YÖK, haklı, haksız eleştirilerden öylesine bunalmış ki, ağzını açmaktan korkuyor. Siyasiler ve anne babalar ise işin detayından çok, sonuçla ilgileniyor. Çocuk üniversiteyi kazandı mı tamam, gerisi önemli değil...
Şu günlerde en önemli sorun barınma. Yurt için başvuranların önemli bir bölümü yine açıkta. Tarikatlar ve ince hesabı olanlar, yine öğrencilerin peşinde. Özel yurtlara güvenip öğrenci teslim etmek, pek o kadar kolay değil. Ama bu durum, üniversite yöneticilerinin hiç umurunda değil. Sanki aç ve açıkta kalacak, tarikatların kucağına düşecek, onların öğrencileri değil. Şu ana kadar hiçbir üniversitenin, "Ben öğrencilerimin tümünün barınma sorununu çözeceğim" diye iddialı bir şekilde ortaya çıktığını görmedik. Yemek, spor ve sağlık hizmetleri bir yana, burs alamayanlara cep harçlığı vermek için kaynak yaratma peşinde koşanlar o kadar az ki!..
Öğrenci sorunlarıyla hiç ilgilenmeyip, sonra da "neden böyle hırçınlaşıyorlar?" diye şaşırmak hiç samimi değil. Öğrencileri hassas noktalarından yakalayıp, sokağa dökmek için, şu günlerde derinden derine hazırlıklar var. Ne olur bunlara fırsat vermeyelim. Ağrımayan başımızı ağrıtmayalım!



Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr