Günlerdir üniversitelerin nasıl bir krizin eşiğinde olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Ama görünen o ki, bu durum kimsenin umurunda değil. Özellikle de şu anda ülkeyi yönetenlerin. Yanlışa dur diyeceklerine, tam aksine yapılan yanlışları alkışlıyorlar. “İntikam” duygusunun yerini akıl, sağduyu ve bilimin almasını bekleyenlerin umudu ise hayal kırıklığına dönüşüyor.
Gençlerimizin ve ülkemizin geleceğini çok yakından ilgilendiren üniversiteleri, dün olduğu gibi bugün de, yakından izlemeye devam edeceğiz ve bu konudaki manipülasyonları sizlerle paylaşacağız.
AKP üniversiteler konusunda dün ne söylediyse bugün tam tersini yapıyor. İşte size somut örnekler:
- YÖK Yasası değiştirilsin, YÖK kaldırılsın diyordu. Tam tersini yapıyor. O gücü eline geçirip şimdi kendisi kullanıyor.
- Sandığa saygı istiyordu. Tam tersini yaptı. Rektörlük seçimlerinde en çok oy alanları liste dışı bıraktı.
- Üniversitelerin ideolojik takıntılardan uzak olması gerektiğini savunuyordu. Tam tersini yapıyor. Üniversitelerde hızla kadrolaşıyor.
- Üniversitelerimizin dünyanın en iyi 500 üniversitesi içine girmediğini söylüyordu. Bilime öncelik verilmesi gerektiğini her fırsatta vurguluyordu. Tam tersini yapıyor. YÖK’teki ve üniversitelerdeki yeni yapılanmaya dikkat edildiğinde, önceliğin bilim olmadığı hemen fark ediliyor. Uluslararası tek yayını olmayan isimler en tepe noktalara getiriliyor.
525 başvuru
Yeni kurulan 23 üniversiteye ilanla rektör arandı. Bir aylık başvuru süreci tamamlandı ve 525 profesör rektörlük için başvurdu. İçlerinde kimler yok ki.
Cemaat üyelerinden milletvekili adaylarına, “sakıncalı”lardan yabancı dil bilmeyenlere, tek uluslararası yayını olmayanlardan yasayla profesör olanlara kadar hemen herkes var. Akademik hayata son noktayı koyan ama rektörlük söz konusu olunca koşa koşa gelen emekliler de listede yer alıyor.
Başvurularda en dikkat çekici olan yoğunluk ise ziraat, veteriner ve fen edebiyat fakültesi kökenli profesörler. Sayıları çok fazla değil ama ilahiyatçılar da var.
Bu 525 kişilik başvuru dosyası, YÖK Rektör Adaylarını Belirleme Komitesi tarafından tek tek incelenip, hazırlanan ek dosyayla birlikte YÖK Genel Kurulu’na sunulacak.
Daha sonra ise oylama yapılarak her üniversite için aday sayısı 3’e indirilip Çankaya’ya sunulacak. Cumhurbaşkanı da onlardan birisini kurucu rektör olarak atayacak.
Akademik kulislerden gelen bilgiye göre, neredeyse tüm üniversiteler için rektörler belirlendi. Bugünkü gelişmelerin ise kamuoyuna demokratik bir süreç yaşandığı izlenimi vermeye yönelik olduğu belirtiliyor.
Rektörlük başvurularında en fazla ilgiyi Yalova Üniversitesi gördü. Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ gibi büyük üniversitelerden rektörlük için neredeyse hiç başvuru yok. Adaylardan çoğunun hiçbir akademik birikimi olmadığı gibi yönetim tecrübesi de bulunmuyor.
Dikkat çeken bir başka nokta ise kadın aday sayısının azlığı. YÖK’ten aday olanların ise rektörlüğüne kesin gözüyle bakılıyor.
Çok tartışılacak adayların adları ve başvurdukları üniversiteler
https://www.milliyet.com.tr’de...
Rektor Adaylarını görmek için tıklayınız