Abbas GÜÇLÜ
YÖK'le üniversiteler arasında her zaman çatışma vardı. Olmaya da devam ediyor.
Mersin Üniversitesi Senatosu dün bir bildiri yayınladı. Zehir zemberek. Yenilir yutulur gibi değil. Altında rektörün, dekanların, enstitü, yüksekokul müdürleri ve öğretim üyelerinin imzası var.
YÖK,
Doğramacı ve
Mehmet Sağlam döneminde tam anlamıyla
"dayatmacı" bir özelliğe sahipti.
Gürüz'ün başkan olmasından sonra biraz yumuşar gibi olmuştu. Ama,
Mersin Üniversitesi'nin ortaya koyduğu tablo, taraflardan birinin müthiş bir hata içerisinde olduğunu gösteriyor.
Bugün, Mersin Üniversitesi'nin iddialarını ortaya koyalım, yarın da YÖK'ün cevabını. Kararı ise sizler verin. İşte senato kararı:
"Asıl görevi evrensel üniversite anlayışı doğrultusunda Türkiye üniversitelerinin gelişmesini sağlamak olan YÖK, her nedense Mersin Üniversitesi'nin akademik ve bilimsel bakımdan hızla yapılanmasını amaçlayan önerilerinin hemen hemen tümünü geri çevirmiştir. Örneğin:
* Yasa ve yönetmeliklerde yer alan bütün koşulları yerine getiren İngiliz Dili ve Edebiyatı, Matematik, Kimya, Jeoloji ve Gıda Mühendisliği bölümlerinde "doktora" programlarının açılması;
* İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde "Kamu Yönetimi" ve "Uluslararası İlişkiler" bölümlerine öğrenci alınması ve öğretime başlanması;
* Fen - Edebiyat Fakültesi'nde "Eğitim Bilimleri Bölümü"nün açılması;
* Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde "İkinci öğretim"in açılması;
* Silifke MYO'da "Yerel Yönetimler" ve "Kooperatifçilik " programlarının açılması;
* Rektörlük Yabancı Dil Bölümü'nün Yabancı Diller Yüksekokulu'na dönüştürülmesi gibi senatomuzun oybirliği ile oluşturduğu akademik öneriler gerekçesiz biçimde reddedilmiştir.
YÖK, yukarıda sayılan akademik ve bilimsel önerileri geri çevirmenin yanı sıra, hukuk dışı bir anlayışla üniversite yönetimine ve akademik yükseltme süreçlerine de karışmaktadır. Örneğin:
* YÖK, 1996'da dekan adayları önerisini baskıyla değiştirdi.
* Bazı üst düzey yöneticilerin alınması için Rektör sürekli zorlanıyor.
* Açılması önerilen Tıp Fakültesi dekanlığı için Rektör'e zorla bir dekan adayı telkin ediliyor.
* Bir profesörlük kadrosu için, adaylardan birisi dayatılıyor. Ayrıca bu sürece, kendisini polis olarak tanıtan bazı kişilerin karışması da son derece kaygı vericidir...
Üniversiteler fıkır fıkır kaynıyor. İlk tepki Mersin'den. Sanıyorum, YÖK'ün cevabı çok daha ilginç olacak!..
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr