Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversitelerarası Kurul dün Ankara'da toplandı. Amaç; Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen YÖK üyelerinin yerine, yeni adaylar belirlemekti. Sonuç: Vetoya, vetoyla cevap.
Üniversitelerarası Kurul'un, Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği isimleri, hiç değiştirmeden yeniden Çankaya'ya göndermesi, Ankara kulislerinde YÖK Başkanı Gürüz'ün Cumhurbaşkanı Sezer'e resti olarak yorumlanıyor. Akademik kulislerin en çok merak ettiği konu ise devletin en tepesinde yaşanan bu gerginliğin nasıl noktalanacağı?..
Üniversitelerarası Kurul, rektörler ve her üniversiteden seçilen birer üyeden oluşuyor. 150'ye yakın üyesi var. Her ne kadar özerk bir kurul gibi gözükse de, bugüne kadar hep YÖK başkanlarının güdümünde oldu. Başkanlar ne istediyse o oldu. Tıpkı dün olduğu gibi.
Dün iki toplantı vardı. Öğlenden önce sadece rektörlerin katıldığı Rektörler Komitesi, öğlenden sonra da Üniversitelerarası Kurul. Sabahki toplantının başkanı Gürüz'dü. Taktiği verip gidecekti. Ama rektörler vazgeçirdi ve öğlenden sonraki toplantıya da katıldı...
Üniversitelerarası Kurul için dün, tarihi bir gündü. Ya rüştünü ispat edip özgür bir karar alacak ya da kendisine dikte ettirilen kararı kabul edecekti. Toplantı hareketli geçti. Rektörlerden bazıları önceden tahmin edildiği gibi mazeretleri (!) nedeniyle toplantıya katılmadı. Katılanlar ise Gürüz'ün söylediklerinin dışına çıkamadı. Tepkiyi, üniversiteleri temsilen üyeler gösterdi ama, onlar da etkili olamadılar. Üniversitelerarası Kurul'da belki de ilk kez oybirliği ile değil de oy çokluğu ile karar alındı.
Sezer'in yasal yetkisini kullanarak veto ettiği isimlerin, yeniden Çankaya'ya gönderilmesine gerekçe olarak: Üniversitelerarası Kurul, seçtiği adayların arkasındadır açıklaması yapıldı...
Şimdi ne olacak?
Cumhurbaşkanı Sezer, muhtemelen yarın ya da öbür gün yasaların kendisine tanıdığı yetki çerçevesinde iki ismi YÖK üyeliğine atayacak. Bu konuda da hiç kimse kendisini suçlayamaz. En başta da Üniversitelerarası Kurul.
Rektörler diyor ki: Biz seçtiğimiz İsmail Tosun ve Mustafa Kuru'nun arkasındayız. Sormak gerekir: Bu iki aday, sizin mi yoksa Gürüz'ün adayı mıydı? Bir kez daha iyice düşünsüler! O toplantıyı hatırlasınlar. Gürüz, ben bu iki adayı istiyorum dedi ve usulen bir oylamayla onlar seçildi. Ne başka bir aday daha öneren var mı diye, ne de üyelerin yarısı neden hiç oylamaya katılmadı diye soruldu. Dahası, sanki karar oybirliği ile alınmış gibi ilan edildi. Oysa üyelerin yüzde 90'ı Mustafa Kuru'yu hiç tanımıyordu. Cumhurbaşkanı da işte bu nedenle iki adayı veto etti.
Deniliyor ki, vetonun gerekçesi yok. Peki Üniversitelerarası Kurul, Tosun ve Kuru'yu neden seçtiğinin gerekçesini Çankaya'ya bildirdi mi? Hayır!
Ayrıca sayın rektörler, YÖK, rektörlük ve dekanlık seçimlerinde en çok oyu alan pek çok adayı veto ederken neredeydiler? O zaman neden gerekçe peşine düşmediler?..
Özetin özeti: YÖK ve rektörler, dün geçtikleri tarihi sınavdan maalesef ileride gurur duyacakları bir kararla çıkamadılar...