Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Osmanlı’nın son döneminde yaşanan fırtınalı yılları pek çoğumuz bilmez. Sokak röportajlarında İttihat ve Terakki’yi bilen yok gibiydi. Oysa Enver, Talat ve Cemal paşalarla birlikte Mustafa Kemal ve diğer pek çok paşa bu oluşumun içindeydi.

Elveda Güzel Vatanım aslında bir aşk romanı ama yakın tarihimizi de sorgulayan önemli bir kitap. Eminim ki okudukça benzer yeni kitaplar okumak isteyeceksiniz...

Ahmet Ümit önceki gece Genç Bakış’ın konuğuydu ve işte programdan önemli satır başları...

İttihat ve Terakki?

Haberin Devamı

1889 yılında İttihadi Osmaniye Cemiyeti olarak kuruldu. Memleketin gidişatından rahatsız, Fransız gönül bağlamış asker ve tıbbiye öğrencileri kurdu. 1906 yılına kadar devam etti.

1906’da Talat Bey Selanik’te Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ni kurar, İttihat Terakki’yi oluştururlar. Giderek güçlenirler. Monarşi yıkılmalı ve yerine meşrutiyet kurulmalı, meclis açılmalıdır. 1908 yılında Enver ve Resneli Niyazi Makedonya’da dağa çıkarlar. Ve başarıya ulaşılır.

İttihat ve Terakki güçlü ve derin problemlerle karşı karşıyaydı. Ama çok bilgisiz ve tecrübesizdirler. Adil bir şekilde paşa olmadılar. Çok hızlı bir şekilde tırmandılar.

Bir yenileşme hareketi. Fransız İhtilali dünyada yeni bir açılım getirmişti. Biz buna dahil olalım düşüncesi vardı. 2. Mahmut ile başlayan süreç daha sonra Genç Osmanlılar, Jön Türkler, İttihat Terakki ile devam eder.

Kutsal devlet anlayışı yerine devletin kutsallığı, tek adam, padişahlık yerine bireyi, vatandaşı öne çıkarmak amaçtı.

23 Temmuz 1908’de meşrutiyeti ilan ettiler. Ama 8-9 ay geçmeden Abdülhamit’in yöntemlerini kendileri uygulamaya başladı. Zulümler ve baskılar yapıldı. Olumlu işler de yapmışlardır.

İttihat ve Terakki olmasaydı bugünkü cumhuriyet olmazdı.

Nasıl öldüler?

Talat Paşa bir şeyleri yanlış yaptık diye düşünebilecek biriydi. Cemal ile Enver zaman zaman çatışırdı. Ermeni tehcirinden sonra pek çok Ermeni yurtdışına gitmişti. Onlardan birileri Talat Paşa’yı Berlin’de, Cemal Paşa’yı Tiflis’te öldürdü.

Enver Paşa hayallerinin peşindeydi. Türki cumhuriyetlerde Türklerden oluşan bir devlet kurmayı planlıyordu. Tabii orada Sovyet Devrimi başlamıştı. Önce Bolşeviklere gitti, onlara karşı ayaklanmaya katıldı. Enver Paşa da Bolşevikler tarafından öldürüldü.

Haberin Devamı

Tehciri isteyen Almanlardır. Anadolu’daki Ermenilerin Ruslar ile hareket edeceğini ve bizi içeriden vuracaklarını düşündüler. Tehcir kararını alan İttihat ve Terakki’dir.

Elveda Güzel Vatanım?

Burada anlatmaya çalıştığımız şey İttihat ve Terakki ya da Osmanlı’nın son 20 yılı olduğu kadar “Şehsuvar Sami”nin hayatını nasıl altüst ettiği meselesidir.

Selanik’te yaşayan Galatasaray Sultani Mektebi’ni bitirmiş bir adam, romancı olmak istiyor. Ester diye Yahudi bir kıza âşık. Selanik’in yüzde 60’ı o zaman Yahudi. Bunlar Paris’e giderler ve aşkın, özgürlüğün, şiirin, sanatın şehrinde, oğlan roman yazacak, kız da şair olacak. Bizimki devrime yakalanıyor. İnkılap aşktan daha yakıcı. Şehsuvar Sami şu soruyu soruyor kendine: 1906’da inkılabı seçmek yerine Ester’i seçseydim, Paris’e gitseydim ne olurdu?

Haberin Devamı

Bugünkü yaşadığımız eksiklikler, o kuruluş dönemindeki eksikliğin bir nedeni miydi diye, bu romana gittim.

Şehsuvar Sami’nin başından geçen birçok olay benim başımdan geçti. Ben de gösterilere katıldım, benim de sevgilim oldu, çatışmalara katıldım, vuruldum öldü diye beni bıraktılar. Aramızdaki fark, Şehsuvar Sami İttihatçı olarak başladı, yazar olamadı. Ben devrimci olarak başladım ama yazar oldum.

Gezi olayları

Bu topraklardaki tarih, 200 bin yıllık bir tarihtir. Gurur duyuyorum. Biz aynı zamanda Osmanlı olduğumuz kadar Romalıyız, aynı zamanda Hititliyiz de.

Türkiye’nin asıl sancısı şu kul kültüründen kurtulma sancısıdır. Hitit kralından Osmanlı’ya kadar iktidarlar hep kutsaldı. Oysa Fransız İhtilali diyor ki hayır kardeşim, ben vatandaşım. Oyumla seni değiştiririm. Mustafa Kemal saltanatı kaldırdı. Fakat halk Mustafa Kemal’i padişah olarak gördü. Hâlâ tabu gibi Mustafa Kemal.

İsmet İnönü, Adnan Menderes, Demirel, Turgut Özal, Tayyip Erdoğan herkes padişah olarak adlandırılıyor. Ve kul kültürü devam ediyor.

Gezi, kul kültürünün kırıldığı yerdi. Milattır. Gençler dediler ki bana nasıl yaşayacağımı söyleyemezsin.

Kitap pahalı mı?

Son 4 kitabım 300 bin civarında satmış. Demek ki bu kitap da 300 bin civarında satar, 250 bin basalım sürümden kazanalım; 25-30 lira yerine 20 lira koyalım dedik. Sektörün yükselmesi için KDV’nin düşmesi lazım. Yazarlık zaten para kazanmak için yapılan bir şey değil. Benim gibi para kazanan birkaç yazar arkadaşım var.

Bundan sonraki romanımda Başkomiser Nevzat Almanya’ya gidiyor. Ama cinayet soruşturmasında biz Bergama’ya gideceğiz. Antik Yunan’a gidiyoruz. En büyük ikinci kütüphaneye sahipti. Ben bunları yazmak zorundayım. Bunları tanıtmak benim görevim...

Özetin özeti: Bu toprakların bırakın binlerce yıllık tarihini, yakın tarihimizi bile zerre kadar bilmiyoruz. Oysa tarih hep tekerrür ediyor!