Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bolu altı ay arayla iki önemli babasını kaybetti. Önce Avni Akyol, ardından da İzzet Baysal. Her ikisi de Bolu'ya gönül vermişti. Sevgilerini, zamanlarını ve sahip oldukları diğer tüm zenginlikleri Bolulularla paylaşmışlardı. Deprem, her ikisini de öylesine derinden etkiledi ki, Bolu'nun bu haline dayanamadılar. Oysa şu günler, Bolu'nun onlara en fazla ihtiyaç duyduğu günler. Ama artık onlar yok. Ancak açtıkları sevgi penceresi diğer hayırseverlere örnek olacak ve eminim ki boşlukları doldurulacaktır. Çünkü her ikisinin arzusu da buydu. Bizden sonra, Bolu'yu bizden daha çok sevenler mutlaka çıkacaktır diyorladı. Eminim gözleri arkada kalmayacak. Tüm Bolululara bir kez daha baş sağlığı, Akyol ve Baysal'ın yakınlarına sonsuz sabır diliyorum...
Akyol ve Baysal eğer hala yaşıyor olsalardı, bu mektubu köşemde hiç yayınlamadan onlara yönlendirirdim. Çünkü onlar Bolu'nun olduğu kadar eğitimin ve Türkiye'nin sorunlarıyla da yakından ilgileniyorlardı. Ama artık onlar yoklar. Ama eminim, ilgi gösteren çok kişi çıkacaktır. İşte Yıldıray Uysal'ın mektubu:
"Ben Tokat'ın Erbaa ilçesinde eğitime bu yıl başlamış Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nda Türkçe öğretmeniyim. Göreve ilk atamam yapılarak bu eğitim yılında başladım.
Lafı fazla uzatmadan asıl konuya geçmek istiyorum: Okulumuzun yeni açılmış olması, öğrenci velilerimizin maddi durumlarının yetersiz olması, bakanlığımızın da imkanlarının sınırlı olması haliyle bizi, okuldaki diğer öğretmen arkadaşları ve öğrencilerimizi olukça güç durumlarla karşı karşıya bırakmıştır. Milenyuma girdiğimiz şu zamanda okulumuzda öğrencilerimizin kullanımına sunabileceğimiz ne bir kütüphanemiz ne de bilgi çağında onları yeni gelişmelerden haberdar edebileceğimiz ve çağdaş dünyaya hazırlayabileceğimiz bir bilgisayarımız var. Sizin anlayacağınız bir eğitim kurumunun en önemli iki unsuru olan kütüphanemiz ve bilgisayarımız yok.
Tabii bunun neticesi olarak ne biz geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize yeterli bilgiyi sunabiliyoruz ne de onlar iyi bir eğitimden geçmiş olarak mezun olma imkanını bulabiliyorlar.
Ben, temeli sağlam bir eğitimden geçmiş, yeni gelişmelerden haberdar, sürekli okuyan, araştıran öğrencileri, bir milletin geleceğinin teminatı olarak görüyorum. Bu konuda siz değerli büyüklerimizin de benimle aynı görüşte olduğunuzu düşünüyorum.
Neden özel okullardaki imkanlar güzel devletimin, güzel okulunda, gözlerinden ışık saçan, geleceğinin parıltıları yansıyan güzel öğrencilerime de sunulmasın ki. Lütfen! Benim bu güzel öğrencilerimi bilginin en büyük kaynağından mahrum bir şekilde mezun etmeme müsaade etmeyin.
Umarım bu mesajım size ulaşır ve umarım duyarsız kalmazsınız. Sizlerden fazla bir şey istemiyorum. Kitap ve imkanınız varsa "Bakın çocuklar, işte buna bilgisayar denir" diyebileceğim eski de olsa bir bilgisayar..."



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr