Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog 1982 Anayasası hazırlanırken, kuvvetler ayrılığı dengesi gözetilerek, YÖK üyelerinin üçte birini Çankaya, yani devlet, üçte birini hükümet, üçte birini de ÜAK, yani üniversiteler seçsin ilkesi benimsenmiş.Çankaya ile hükümetin aynı öngörülere sahip olacağı sanki hiç düşünülmemiş. Oysa şimdi gelinen nokta, hükümet ile Çankaya arasında hiç fark yok gibi. Atanan üye profilleri de birbirinin aynı. Güya atamalarda objektif olunacaktı. Güya bilime, araştırmaya öncelik verilecekti. Ama sanki birinci öncelik, AKP'ye yakınlık olmuş. Aynı hatayı, bu kadar olmasa da, önceki cumhurbaşkanları da yapmıştı. Sonuç ise hüsran olmuştu.Merak ediyorum, eskiden atananlar da dahil, YÖK üyelerinin bilimsel karneleri nedir? Bugüne kadar kaç uluslararası yayın yaptılar? Kaç refere aldılar?İçlerinde YÖK Başkanı da dahil "bilimsel yetersizlik" gerekçesiyle profesörlüğü geri dönenler varmış. Bu doğru mu? Başkalarını bilmem ama ben özellikle merak ediyorum. Tüm YÖK üyelerinin bilimsel performansları bir bir ortaya konsun ki, bundan sonra atacakları adımları bu çerçevede değerlendirelim.Bir de 7 Şubat'ta, yeni üyeleri daha ilk toplantıda katsayılar konusunda karar vermeye zorlamak ne kadar doğru?Bu arada YÖK, Celal Şengör'ün kararnamesini bu güne kadar neden Çankaya'ya göndermedi, gerekçeleri nedir? Bunu da mutlaka açıklamalıdır... YÖK'e 4 yeni üye atandı. Necmi Yüzbaşıoğlu eskiden de üyeydi. Bir kez daha atandı. Çankaya kontenjanından atanan 3 yeni isim ise AKP'nin arka bahçesinden. Zaten biri daha önce milletvekili adayı da olmuş. YÖK'ün kaldırılmasını, ÖSS'nin değiştirilmesini istemeyen yok. Ama en büyük YÖK muhalifi AKP bu konuda çark etti. YÖK'ü yok etme yerine, kendi amaçları doğrultusunda devam ettirme kararı aldı. Hani YÖK kaldırılacaktı?Bu hafta içinde, ÖSS'ye yönelik çok ciddi kararların alınacağı söyleniyor. Örneğin, katsayıların kaldırılması gibi. Bu konu mutlaka enine boyuna düşünülmeli ve alınacak kararlar, onaylanmadan önce kamuoyunda tartışılmalıdır. Katsayıları tümüyle kaldırma yerine kademeli bir geçiş sağlanabilir. Örneğin, 08, 03 şeklindeki katsayılar 08, 05'e dönüştürülüp kendi alanıyla ilgili fakülte seçildiğinde meslek liseleri de dahil herkes için 08 olabilir. Eşleşme ise sadece ve sadece ilgili meslek alanlarıyla sınırlı kalmalıdır. ÖSS değişsin mi? (3) On binlerce öğretmen atama bekliyor. Üstelik söz de verilmişti. Ama Bakan Çelik'in aklı, 'AKP Diyarbakır'da belediye başkanlığı seçimini nasıl kazanır'da olduğu için, eğitimi de, öğrenci ve öğretmenleri de unutmuş durumda.Bu konuda her gün yüzlerce mail geliyor. İşte onlardan biri. Belki Bakan Bey'e görevini hatırlatır!"Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunu bir öğretmen adayıyım. Adayıyım diyorum çünkü çok saygıdeğer devlet büyüklerimizin önümüze engel olarak koyduğu KPSS'ye girmiş olmama rağmen ağustosta atanamayan mağdur öğretmenlerden biriyim. Bütün umutlarımızı her sene geleneksel olarak yapılan şubat ayına bırakmış olmamıza rağmen, okulların açılmasına bir hafta kala hâlâ bu konuda hiçbir gelişme görülmemektedir. Çok gariptir ki, bütün haber bültenlerini 'türban' konusu meşgul etmektedir. Öğretmen adayları hayatlarını bu atamaya bağlamış ve ona göre kendi hayatlarını planlamaktadırlar. İnanın bir çok genç meslektaşımız bu uğurda hayatını yitirmekte ve intiharı seçmektedir. Olayın boyutları oldukça ciddi ve endişe vericidir. Hiç kimsenin, özellikle devletin başına seçilerek gelenlerin, senelerce eğitim görmüş, meslek sahibi olmuş, kutsal bir meslek seçmiş öğretmenlere bunu yapmaya hakkı yoktur. Bu ülkede 'türban'dan çok daha önemli konular vardır."Özetin özeti: Ankara, siyasi olmayan konularla da ilgilenmelidir!.. aguclu@milliyet.com.tr Şubat atamaları