Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yüz binlerce öğretmenin gözü kulağı Milli Eğitim Bakanlığı’nda. Yapılan her açıklama, ya yeni bir umut veriyor ya da morallerini altüst ediyor.
İçlerinde 7-8 yıldır atama bekleyenler var. Çünkü ille de öğretmen olmak istiyorlar.
Peki başarısızlar mı? Kesinlikle hayır. Atanamamaları, onlardan kaynaklanmıyor. MEB, Maliye’den yeterince kadro alamadığı için bazı branşlarda ya çok az alım yapıyor ya hiç almıyor.
Bu yüzden de Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS’de ilk yüzde 1’lik dilime girseniz de sonuç değişmiyor. Önceki yıl Fizik’ten alım yapılmadığı için Türkiye birincisinin de açıkta kaldığını özellikle hatırlatalım!
MEB bu karmakarışık sistem konusunda kamuoyunu, hatta bakanını yeterince bilgilendirmediği için ortada müthiş bir bilgi kirliliği var.
Anne babalar, karşılarında eriyip biten çocuklarının yüzlerine karşı söylemeseler de, bu konuda sanki suçlu olan, yeterince gayret göstermeyen onlarmış gibi içten içe kızıyorlar.
Bakan Çubukçu da, haziranda, boşalan sözleşmeli kadrolara neden ek atama yapılmıyor sorusuna cevap verirken, puanlar çok düştü dedi.

Puanlar düşük değil!
Oysa gerçekler, ne başta anne babalar olmak üzere kamuoyunun bildiği gibi ne de Bakan Çubukçu’nun dile getirdiği gibi.
Öğretmenlerimiz, başka hiçbir meslek alanında ya da diğer memur alımlarında olmadığı kadar yüksek performans gösteriyorlar. Evet, bazı branşlarda puanlar düşük ama bunun nedeni de öğretmenlerimiz değil MEB ve ÖSYM’dir.
Müzik öğretmenine matematik sorusu sorarsanız onların KPSS puanları elbette düşük olur. Ya da okulöncesi eğitimde olduğu gibi normalin çok üzerinde alım yaparsanız puanlar yine düşer. Ama ya diğer alanlar? İşte bu çok önemli!
İşte MEB’in internet sitesinden aldığımız, aralık atamasındaki son puan durumları. Kim bunlara düşük diyebilir ki?..
Beden Eğitimi: 82, Bilişim:84, Biyoloji:86, Coğrafya:78, Fen:88, Fizik:88, Felsefe:80, Matematik:89, İngilizce:79: Kimya: 87, Sınıf Öğretmenliği: 82: Tarih: 83, Türkçe:85
Atama yapılmadığı için taban puanı oluşmayan ve bu puanların çok daha üzerinde puanı olanlar da var. ÖSS de dahil başka hangi sınavda bu kadar yüksek puanlılar açıkta kalıyor?
Daha da acı olan, binde birlik puanlarla onlarca, hatta yüzlerce öğretmenin o atama dönemlerini kaçırıp, yıllarca beklemeleri.
Böyle işkence olur mu? Böyle acımasızlık olur mu?
Öğretmen olmak için gecesini gündüzüne katan, bu uğurda en güzel yıllarını heba eden gençlerimizi enkaza döndürmeye kimsenin hakkı yok.
MEB, ÖSYM, YÖK, Maliye, Devlet Personel Dairesi, DPT ya da başkaları, kim bu konularda yetkiliyse, bu trajediye artık bir son vermeliler.
Bu yapılanlar basit bir sistem yanlışlığı değildir. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğiyle doğrudan ilgilidir.
Öğretmenler, geleceğimizin mimarlarıdır. Bütün dünyada böyledir. Ve bu yüzden el üstünde tutulurlar. Tıpkı cumhuriyetin ilk yıllarında bizde de olduğu gibi...

Kandırmacaya hayır!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle de Bakan Çubukçu’nun sözleşmeli öğretmenleri kademeli de olsa kadroya geçirmek için gösterdiği çabaları yakından izliyor ve takdirle karşılıyoruz.
Ama başta Maliye Bakanlığı ve MEB bürokrasisinin yeni öğretmen alımı konusunda cambazlık yapmaktan artık vazgeçmesi gerekir.
On binlerce yeni öğretmen alınacak deyip, bu kadroların çok önemli bir kısmını sözleşmelilerin kadroya geçmesi şeklinde kullanmak sadece göz boyamadır ve öğretmenler artık bundan bıktılar.
Kaldı ki sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmeleri için yeni bir yasa hazırlandığı aylardır dile getiriliyor.
Umarız yaz tatili gelmeden TBMM’den geçer ve yine umarız TBMM, Maliye’den daha insaflı olur ve sayıları 60 bin civarında olan sözleşmeli öğretmenlerin tümüne kadro tahsis eder.
Görünen o ki sözleşmeli öğretmenler kadroya geçmeden, yıllardır açıkta bekleyen öğretmenlere sıra hiç gelmeyecek. Atanan öğretmenler bir daha, bir daha atanarak, sanki çok öğretmen alınıyormuş intibaı yaratılacak.
Bu kandırmacaya artık bir son verilmelidir.
Özetin özeti: Yüz binlerce öğretmen açığı varken, atama bekleyen yüz binlerce öğretmen ve öğrenciye ıstırap çektirmek hangi vicdana sığar!..