Yükselen değerler ve TV

Abbas GÜÇLÜ

HİÇ kendi kendinize "Televizyonun görevi nedir?" diye düşündüğünüz oldu mu? İsterseniz biraz yardımcı olalım:
a) Eğlendirme, b) Oyalama, c) Dejenerasyon, d) Bilgilendirme, e) Kan ve şiddet tellallığı.
Hepsine birden evet ya da bunlar da ne ki, dahası da var diyebilirsiniz. Radyo Televizyon Üst Kurulu RTÜK'ün yaptığı araştırmayı okuyunca, şıklar arasına, "çocuklardan uzak tutulması gerekenlerin en birinicisi"ni de ekleyebilirsiniz.
Çocuğu olan herkes, televizyonların çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini çok iyi bilir. Biz çareyi mümkün olduğunca az izletmekte bulduk. Nedenlerini uzun uzun anlatma yerine, RTÜK anketinde ortaya çıkan sonuçlara göz atalım yeter. Çünkü aynı kaygıları biz de paylaşıyoruz.
"Böyle yayıncılık anlayışı olur mu?" demeyin. Bal gibi oluyor. İşte size, sosyal sorumluluktan yoksun ratingci TV yöneticilerinin yarattığı tablo:
* Çoçukların TV izleyebileceği saatlerde, çocukları şiddet kullanmaya özendirici programlar yayınlanıyor.
* Çocuklar, bedensel saldırı, korkutma, yıkma, yakma, patlama gibi şiddet türlerinden çok etkileniyor ve her dakika bunlarla yüz yüzeler.
* Sözlü ve görüntülü şiddet, yabancı sinema ve çizgi filmlerde daha çok yoğunlaşıyor.
* Aileler, (maalesef) çocukların şiddet içeren programları izlemesini kontrol edemiyor.
* Beyinlerine şiddet kazınan çocuklar, kendini izlediği kahramanın yerine koyarak, tehlike yaratıyor. Bozuk kelimelerle konuşuyor, sözel saldırganlığı artıyor.
RTÜK'ün yaptığı araştırmayı tamamlayan bir başka inceleme ise Nokta dergisi tarafından yapılmış. Kapak konusu, çocukların tercihleri konusunda:
"Artık güvenli bir şekilde para kazanmanın yolunun ticaret değil, çeteleşme olduğu kanısı yaygınlaşmaya başladı. Çeteler herkese dokunabiliyor ama onlara hiç kimse. Bütün bu olup bitenleri televizyondan izleyen çocuklar, etkileniyorlar ve "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna "Çete olucam" yanıtını veriyorlar."
Evet geldiğimiz nokta bu. Ama Rusya'da olduğu gibi daha beteri de olabilirdi. Son yapılan kamuoyu yoklamasına göre Rusya'da gençlerin beşte biri kiralık katil, yüzde 27'si mafya üyesi olmak istiyormuş. Genç kızların yüzde 25'i ise daha renkli bir yaşam için fahişe olmayı düşlerken, yüzde 9'u da en iyi para kazanma yolunun çalmak olduğunu söylemiş.
Çocuk ve gençler üzerine büyük oyunlar oynanıyor. Hele hele Rusya ve Türkiye gibi şaşkın ülkelerde bu oyunun boyutları daha da çirkinleşiyor...
Eğitim, sigara yasağı, televizyonda şiddet, çocuklar, gençler... Bunların hepsi basit konular. Kısır siyasi çekişmeler, duygu sömürüsü, dünya harikası(!) şovlar, şiddet ve üçüncü sınıf filmleri 20 kez ekrana getirmek varken hangi TV ilgilenir böylesi basit konularla?..







Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr