Salgın ile ilgili aşılanma başladı.
Normal hayata dönmek için aşı şart.
Salgının bitmesi için en az yüzde 60 aşılanma gerekiyor.
Ama aşı olunca da her şey bitmeyecek.
Yine maske takılacak. Yine mesafe yine hijyen.
İlk aşıdan itibaren 30-45 gün sonra kişinin korunma sağlanacağını da unutmayalım.
Ayrıca aşı olan korunabilecek ama bulaştırma yine yapabilecek.
O yüzden bir müddet daha salgın ile mücadeleye devam.
Bor, geleceğin madeni. Topraktan çıktığı gibi satarsanız tonu 150 dolar. Ama işlerseniz tonu 1.5 milyon dolara çıkabiliyor. Dünyanın bor ihtiyacını 1000 yıl karşılayacak rezerve sahip olduğumuz düşünülünce ortada ilginç bir hikâye var. Bakan Dönmez ile konuştuk...
Türkiye bor zengini. Büyük rezervler var.
Temizlik ve hijyen ürünleriyle Türkiye’de öne çıktı bor ama stratejik açıdan geleceğin madeni.
Topraktan çıktıktan sonra fiziksel zenginleştirmeyle satarsanız tonu 150 dolar. Ama işlemeye başlayınca örneğin zırhta kullanırsanız tonu 400 bin dolara çıkıyor. Tank zırhı ve helikopter koltuk zırhı yapımında kullanılıyor bor karbür. Çelikten 2 kat dayanıklı 3 kat hafif olması da büyük avantaj.
İşin içine nükleer tesis başta olmak üzere stratejik konular girince tonu 1.5 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Bor karbür nükleer reaktörlerde kontrol çubuğu ve absorpsiyon bilyası olarak büyük bir işlev görüyor.
Dünyanın en kaliteli boruna sahip Türkiye bor karbürü işlemeye yönelik tesis de yapacak. Başka bir ülkede bor olmasa, dünyanın bor ihtiyacını Türkiye’nin 1000 yıl karşılayacak rezerve sahip olduğu düşünülünce ortaya ilginç bir hikâye çıkıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile bor madenini ve gelişim serüvenini konuştuk.
Darbe tartışmaları demokrasinin kabul edemeyeceği bir konu.
Ama Türkiye’de sık sık tartışılır oldu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, ‘Menderes erken seçim kararı alsaydı 1960 darbesi olmazdı’ demiş.
Bu sözler büyük bir tartışma yarattı.
‘Darbelerin erken seçimle ilgisi yok’ diyenler çoğunluktaydı.
2021’e girdik ama hala darbe beklentisi olanlar da var galiba.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a ‘hala darbe beklentisi içinde olanlar var mı?’ diye sordum.
Kurtulmuş, “Türkiye’de hala darbe beklentisi veya hayali içerisinde olanlar varsa onlara 15 Temmuz’u hatırlatırız. Bu aziz millet kendi iradesine vurulmak istenen hiçbir prangayı kabullenmeyecek, hiçbir darbeye müsaade etmeyecek, asla geçit vermeyecektir” yanıtı verdi.
Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile 2020 yılında yaptıklarını ve 2021 hedeflerini konuştuk. Hem gençliğe yönelik hem de spor alanında projelerin artacağını belirten Kasapoğlu, pandemi sürecini fırsata dönüştürme adına ekip olarak büyük gayret gösterdiklerini söyledi...
2020 salgınla mücadele ile geçti. 2021 neler getirecek?
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile 2020 yılında yaptıklarını ve 2021 hedeflerini konuştuk. 2021 yılında hem gençliğe yönelik hem de spor alanında projelerin artacağını belirten Kasapoğlu, “bu pandemi sürecinde hiçbir şekilde moralimizi bozmadan, inancımızı koruyarak, gayretle aşkla bu ülke için çalışacağız. Bu pandemi sürecini fırsata dönüştürme adına ekip olarak büyük bir gayret içindeyiz ve inanıyoruz ki bu sürecin sonunda daha büyük fırsatlarla yarınlara yürüyeceğiz” diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu 2020 ve 2021’i Milliyet’e telekonferans ile şöyle değerlendirdi:
PANDEMİ İLE MÜCADELENİN ÖRNEK ÜLKESİ OLDUK
2020 nasıl geçti?
Geride bıraktığımız 2020 yılı, Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa sürede bütün dünyaya yayılarak bir pandemi halini alan Kovid-19 virüsü nedeniyle tüm insanlık için zor bir yıl oldu.
Bu zor geçen senede ülkeler, hayatın her alanını kapsayan tedbirlerle yayılımı kontrol altına almaya çalıştılar, çalışıyorlar. Virüs ortaya ilk çıktığı anda ülkemiz, sahip olduğu sağlık altyapısıyla, çağın gerektirdiği en üst niteliklerle donatılmış hastane yatırımlarıyla ve fedakâr sağlık ordusuyla pandemiyle mücadelenin sembol ülkelerinden biri olmuştur. İşte bu süreçte sınıfta kalan pek çok Avrupa ülkesinin aksine Türkiye, sosyal devlet olmanın gerekliliklerini başarıyla yerine getirdi.
Bugün 2021’in ilk günü.
Hoş geldin 2021, bir daha karşımıza çıkma 2020’li günler diyoruz.
2020 unutulmayacak bir yıl oldu.
Salgınıyla, felaketleriyle, mutsuzluk-larıyla...
2021 mutluluk, huzur ve en önemlisi sağlıklı günler getirsin hepimize.
Salgın belasından biran önce kurtulmak dileğiyle.
Yeni yıla girişimiz bile farklı oldu. Büyük çoğunluk evlerimizde ve ziyaretler olmadan karşıladık 2021.
Bugünler son olsun ve yine dostlarımızla, arkadaşları-mızla daha çok buluşacağımız, birlikte vakit geçireceğimiz günler dileğiyle.
Koronavirüs aşı tartışmalarını kök hücre uzmanı, TBMM onur ödülü ve TÜBİTAK bilim ödülü başta olmak üzere bir çok ödülü olan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Taner Demirer ile konuştuk. Demirer, “aşı kısırlık da yapmaz DNA’ya da zarar vermez. Salgından kurtulmamız için mutlaka aşı olmamız gerekiyor” dedi.
Çin aşısı bugün Türkiye’ye geliyor. Ama aşı tartışmaları hala bitmedi. Türkiye’de aşı kabul oranı yüzde 55 dolayında.
Salgın döneminde aşının önemini özellikle uzmanlara sormak ve aşı olmak gerekiyor.
Aşı tartışmalarını kök hücre uzmanı, Prof. Dr. Taner Demirer ile konuştuk. Demirer, “aşı kısırlık da yapmaz DNA’ya da zarar vermez. Salgından kurtulmamız için mutlaka aşı olmamız gerekiyor” dedi
Kök hücrenin kansere karşı kullanımı konusunda yaptığı çalışmalar uluslararası arenada yakından takip edilen Taner Hoca, gönüllü olarak Çin aşısı da olmuş.
Milliyet’in sorularını Prof. Demirer şöyle yanıtladı:
AŞILAR GÜVENLİ
Sokağa çıkma yasağı salgında neticelerini göstermeye başladı.
Aşılama yapılana kadar yeni tedbirler ne olabilir? Mesela sigaranın salgının artmasına etkisi nasıl?
Açık alanda olsa bile toplu sigara içmek koronanın bulaşmasını artıyormuş.
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi olan Gazi üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan “şimdi sigarayı bırakma zamanı” diyor.
Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı da olan İlhan, “Sigara dumanı konuşmak gibi değil üflüyor ve dağıtım daha hızlanıyor, artıyor. Komple kamusal alanda sigarayı yasaklamak lazım diye düşünüyorum. Bunun savunuculuğunu yapmak gerekiyor” önerisi getirdi.
Komple kamusal alanda yasaklayalım
Sigaranın salgının artmasına çok zararı olduğunun altını çizen Prof. İlhan, “Bir kişi sigara içmek için dışarı çıkıyorsa dışardan geçenleri etkiliyor. Hem dumanı sağlığa zararlı hem de korona hastası ise üfleyerek daha çok kişiye bulaştırabiliyor. Kendisi maskesini çıkardığı için çevreden geçen koronalı biri varsa yine virüs alma ihtimali söz konusu. En fenası 2-3 arkadaş aynı ortamda sigara içiyorlar ve dumanlarını üflüyorlarsa iyice birbirlerine temas söz konusu. Sigara dumanı konuşmak gibi değil üflüyor ve dağıtım daha hızlanıyor, artıyor. Komple kamusal alanda sigarayı yasaklamak lazım diye düşünüyorum” vurgusu yaptı.
Sadece belirli özel alanlarda satılsın
Bağışıklığı güçlendirmek için herkes kendine göre formüller üretiyor. Ancak tahliller yaptırıp hangi vitamine ihtiyacımız olduğunu ve hangi gıdalara karşı hassas olduğumuzu öğrenmemiz gerekiyor. Yani fonksiyonel tıp ile bağışıklığı güçlendirmek. Gittim, gördüm ve yazdım...
Yeni tip koronavirüs salgınının başından bu yana vitaminlere büyük talep var. Hangi vitaminleri alalım? Bağışıklığımızı nasıl güçlendirelim? D, C, Magnezyum, Çinko v.b vitaminleri ne kadar ve nelerden almalıyım? Bu gibi soruların yanıtlarını kendimiz vermekten öte sağlık uzmanlarına görünmek ve vitaminleri de ona göre almak gerekiyor. Bağışıklığı güçlendirmek için herkes kendine göre formüller üretiyor. Ama tahliller yaptırıp hangi vitamine ihtiyacımız olduğunu ve hangi gıdalara karşı hassas olduğumuzu öğrenmemiz daha faydalı. Yani fonksiyonel tıp ile bağışıklığı güçlendirmek. Gittim, gördüm ve yazdım...
Gıda intoleransı
Geçtiğimiz günlerde gittiğim İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi’nde foksiyonel tıp ile tanıştım. İlk olarak vücudumda hangi vitaminler eksik ona bakıldı. Önce avuç içimden tetkik yapıldı. Fonksiyonel Tıp Uzmanı Dr. Kerem Korkut, 5 dakika içinde vücudumdaki vitamin oranlarını ve bana zararlı olacak ağır metal oranlarını çıkardı. Salgın döneminde vitamin takviyesi almamama rağmen D vitamin oranım yüzde 39 çıktı. Normali 40-100 arasıymış. Daha sonra kanım alınarak kapsamlı bir kan tahlilim çıkarıldı. Hormon ve kolesterol değerlerime bakıldı. Bunda da şeker ve kalp rahatsızlıkları için değerlerim sınırda çıktı. Yani yememe ve içmeme dikkat etmek gerektiğinin altı çizildi. Vücudumdaki bazı ağır metallerden kurtulmam için de vitamin takviyesi almam gerektiği vurgulandı. Bol sebze tüketmem önerildi.
Gıda intoleransı testi de çok önemli. Vücudu etkileyerek hangi gıdaların hastalık semptomlarına neden olduğunu ve hangi gıdaların bağışıklık reaksiyonuna neden olduğunu gösteriyormuş. Vücudumuzun intoleransı bazı gıdalara karşı tepki verirse, bağışıklık sistemi savunma ve doku onarım işlevlerini yerine getiremeyebiliyor. “Ne yesem dokunuyor” diyenler için bu testi yaptırmak ve ona göre yiyeceklerini seçmeleri gerekiyor.
Bu test bana da uygulandı. Yoğurt ve süt ürünleri, yumurta, kaju fıstığı ile bazı buğday çeşitlerine karşı hassas olduğum ortaya çıktı. Her öğünde yoğurt yemeyi seven biri olarak belli bir süre yoğurtla vedalaşmam gerektiğini anladım. Diyetisyenler de yağ, kas ve su oranlarıma bakarak yeme ve içmede belli yol haritası çıkardı.
Umut kapısı