Karşıyaka Spor Kulübü taraftarlarının diğer İzmir takımlarından farklı olduklarına dair yapmış oldukları vurgu takıma ve ilçeye ayrı bir anlam yüklemektedir. Aslında bu farklılık söylemi bir yandan da Karşıyaka’ya en fazla zarar veren şey olmuştur. Karşıyaka taraftarı ve Karşıyaka kulübü için bu farklılığın yarattığı bir önemli handikap daha söz konusudur.
Kulübün ve taraftarın en büyük düşmanı yine kendisidir.
Kulübün farklı branşları arasında her daim iktidar kavgası yaşanmakta ve bu kavga çok dallanıp budaklanmadığı müddetçe kamuoyuna yansımamakta ve taraftarlarca da bilinmemektedir.
Ancak gerilim her zaman ve her yerde sürmektedir.
Futbolun lokomotifliği, yelken-tenis gibi branşların kendine özgü yapıları, basketbolun farklı bir alan olduğu iddiaları, kulübün bütün branşları kendi özerkliklerini ilan edinceye kadar devam edecektir.
Benzer gerilim ülkemizin her iktidar alanında olduğu gibi yönetime talip olanlar, yönetimde olanlar ve eski yönetim mensupları arasında da sıkça yaşanır.
* * *
Selçuk Yaşar‘ın varlığı belki de pek çok tartışmanın daha ileri boyutlara varmasını engeller ancak yine de bu tartışmalar kulübe, kulüp dışından verilebilecek zararlardan daha fazlasını vermeye yeter de artar bile.
Son günlerdeki en büyük tartışma konusu ise altyapı yönetiminin toplu olarak istifalarını vermeleri ve bunu kamuoyuna bir deklarasyonla duyurmaları. Son on yıl içinde özveri ile yönetimi sürdürmeye çalışan bir avuç idealist Karşıyakalının böylesi bir tepki ile istifa etmelerinin ardında basit nedenler olduğunu zannedenler yanılırlar.
Üstelik Karşıyaka Spor Kulübü’nün bundan on yıl önce özellikle alt yapı konusunda yaşadığı büyük sıkıntılar ve kulübün içinde yaşanılan ilçedeki amatör takımların olumsuz bakışını da unutmamalıyız.
Bu arkadaşların ve onlarla beraber daha önce birlikte çalışan pek çok ismin sadece renk aşkı uğruna katlandıkları sıkıntıların neler olduğuna bizzat şahit oldum. Kendi alt yapısının elektriğini kestirmek için harekete geçen kulüp yetkililerinin olduğu bir derin kulüpten bahsediyoruz. Son yıllarda kurumsallaşma yolunda büyük adımlar atan ve uzun yıllar sonra alt yapıdan yetiştirdiği oyuncuları satabilen bir kulüp aşamasına gelindiyse, bunda hiç kuşkusuz bu alt yapı yönetiminin (yönetimlerinin) payı büyüktür.
Kulübün taraftarları geçen yıl yükselme maçında yaşananlar dışında olumlu bir yaklaşım sergilediler. Tutarlı bir yönetim isteklerini her fırsatta dile getirdiler. Alt yapı yönetiminde yer alan ekip yapılması gereken düzenlemeleri gerçekleştirdi. Öyleyse bundan sonraki aşamada adı üzerindeki tartışmaların son bulmadığı başkanın da daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde elde edilecek başarısızlığın faturası kendisine çıkacaktır. Karşıyaka’yı önümüzdeki sezon hareketli günler bekliyor!
