Eksikleri çok Trabzonspor’un

12 Ağustos 2023

Özlemişiz futbolu, çimin kokusunu, tribünlerin coşkusunu... Binlerce karşılaşmanın oynanacağı başta Trendyol Süper Lig ve Trendyol 1. Lig olmak üzere tüm liglerde milyonlarca futbolseverin ve de oynayan futbolcuların en büyük beklentisi, isteği, dileği düdüğün doğrusu!
Öncelikle; diğer şampiyon adayı takımlar bu yıl daha güçlenerek Trabzonspor’a kadro olarak fark attıklarını söyleyelim. Umarız bordo-mavililer eksiklerini kısa sürede tamamlarlar. Aksi halde bu kadroyla dişli takımlara karşı bayağı zorlanırlar!
Trabzonsporluların, Trabzonspor’a sponsor olan ‘Papara’ya, sabah, öğlen, akşam teşekkür ile dua ettiklerini söylemeden geçmeyelim. Hakikaten ‘Papara’ İlaç gibi geldi, nefes oldu hayat verdi!
Maça gelince...
Papara Park’ta hızlı başlayan bordo-mavililer, 8. dakikada Denswil ile golü bulduktan sonra girdikleri pozisyonları değerlendirebilseydiler, daha doğrusu bildiğimiz Bakasetas, gününde olsaydı ilk yarı ellerini kollarını sallaya sallaya sonuca gitmeleri işten bile değildi.
İkinci yarıda da pozisyonlar

Yazının Devamı

Trabzonsporlular Haliç’i yaktı!

7 Ağustos 2023

Dün “Trabzonspor için 1 meşale de sen yak” etkinliğine katılıp, biz de görevimizi yerine getirenlerden olduk Sütlüce’de. Böylelikle Trabzonspor’un 56. Yaşı da kutlanmış oldu, bir hafta gecikmeli de olsa…
Bakmayın 56 yaşında olduğuna; dünyanın dört bir yanında o kadar çok seveni var ki saymakla sonunu getiremeyiz… Aldanmayın 56 yaşında olduğuna; yaşadıkları 560 yıla bedel!
Öğlen saatlerinden itibaren görmeliydiniz Haliç’e giden ana ve ara yolları. Buluşma saati yaklaştıkça, Sütlüce’ye yaklaşıldıkça safları sıklaştırdı kalabalıklaştı Trabzonspor’un çocukları…
Bursalı, Diyarbakırlı, Urfalı, Samsunlu, Giresunlu, Kayserili, Kahramanmaraşlı Trabzonsporlular el ele vererek, şarkılar, türküler söyleyerek, horon bilmeyenler bilenlere ayak uydurarak…



Onu bilir onu söylerim, Trabzonspor bu kadar büyükse, o kadar kalabalık bir aile olmuşsa, dünyaya kafa tutuyorsa Trabzonlu olmayan Trabzonsporluların etkisi, katkısı o kadar çoktur ki yazmakla bitirmeyiz…

Yazının Devamı

Güneş’in doğuşu...

2 Ağustos 2023

Okuyucudan gelen mesaj mutlu eder, motive eder. O anlamda ‘Alkışlar Beşikdüzü’ne’ başlıklı yazımıza büyük ilgi gösteren Beşikdüzü, Vakfıkebir ve Çarşıbaşılı dostlarımızdan o kadar güzel tepkiler aldık ki… Bazı okurlarımız, Şenol Güneş’in Beşikdüzü’nde oynanan bir maçta kaleye nasıl geçtiğini anlatan yazımızı yeniden yayımlamamızı rica ettiler. Okurun ricası emirdir!
Buyurun gazetemiz Milliyet’te yıllar evvel yayımlanan hikâyeyi bir kez daha hatırlayalım, hatırlayalım.

**

Şenol Güneş ile Uğurcan Çakır’ın kaleciliğe başlama hikâyesi birbirine çok benzer. Şenol Güneş, Trabzon-Beşikdüzü’nde köyler arası oynanan bir maçta sakatlanan kaleci Ahmet Demir’in yerine dayısının zorlamasıyla kaleye geçer. Öyle ki efsane kalecinin kaderinin değiştiği ana dek sürekli sol açık oynuyordu.
Uğurcan da halı sahalarda futbola sağ bek, sağ açık başlamış, futbol okulunda kaleye geçmesine kimse ikna edememiş, eski bir kaleci hocasının (Nizam hoca) yönlendirmesiyle kaleciliğe

Yazının Devamı

Alkışlar Beşikdüzü’ne…

30 Temmuz 2023

Eskiden ligler sona erdiğinde, yurdun dört bir yanında ‘Bahar futbol turnuvası’ adı altında turnuvalar düzenlenir, futbolla yatıp, futbolla kalkanlar özlem giderirdi.
Beldelerde, ilçelerde, köylerde esnaflar dükkânını, hanımlar evin kapısını, penceresini yarıya açık bırakıp toprak sahalara koşardı. Üstü açık kamyonlarda bayrak sallayarak, tezahürat yaparak yol gidenler.
Tribünü olmayan sahaların kenarına serdiği gazeteye, bez örtülere, bulduğu taşa oturanlar, telgraf tellerine konan göçmen kuşlar gibi; yan yana!
Tütünden sakalı, bıyığı sararan dedeler, çocuğunun yeteneğini yanındakine övmek için pozisyon bekleyen babalar, el örgüsü naylon torbada anneler.
Gurbetteki, askerdeki yavuklusundan mektup bekleyen genç kızlar ile horozlu cep aynayı, tarağı arka cebinde taşıyan, İspanyol paça pantolon merakı olan delikanlılar.
Soyunma odası olmayan sahaya yakın bir yerde ya bir duvarın ya da bir ağacın arkasına saklanıp, işaret ve başparmağıyla kavrayıp lastik gibi uzattığı fanilasını diz kapaklarının arasında sıkıştırıp, evvela

Yazının Devamı

Uğurcan Çakır ve Dozer Cemil

28 Temmuz 2023

Yazılarımızı ve programlarımızı takip edenler, genç yaşta adını Trabzonspor’da efsaneler listesine yazdıran Uğurcan Çakır’ın nasıl bir Trabzonsporlu olduğunu, futbola nasıl ve hangi mevkide başladığını, futbolla arası olmayan rahmetli dedesine futbolu nasıl sevdirdiğini, Trabzonlu olmayan anne tarafını nasıl Trabzonsporlu yapmaya çalıştığını…
Bizim de çok iyi dostlarımız olan amca Şahin, baba Mustafa Çakır, evlat Uğurcan’a Trabzonspor marşlarını dinleterek, destan yazılan maçları büyük bir gururla yorulmadan, usanmadan anlatarak, saçının telinden ayak baş parmağına dek Trabzonsporlu yaptığını…
Yürümeye başladığı andan itibaren maçlara getirip ‘İşte bizim canımız, her şeyimiz Trabzonspor’umuz’ diyerek işaret ettiklerini, motive ettiklerini dediğimizi hatırlar…
O şartlarda yetiştirilen, büyütülen bir çocuğu başka takımlarda idmana (deneme) çıkarmak zordur. Zira çocukta hedef bellidir; canı kadar sevdiği büyüklerinin canları kadar çok sevdiği takımında oynamaktır, kavuşmaktır. O anlamda baba

Yazının Devamı

Trabzonspor’un en büyük şansı!

25 Temmuz 2023

Yeni değil ‘Trabzonspor satılacak mı?’ haberi. Vatandaşın tabiriyle ‘Google amca ’ya sorun, 2018 yılına ait haberler ‘şak’ diye karşınıza çıkar. Tahminimiz odur ki; bundan böyle benzer haberleri daha çok okuyacağız-duyacağız, bıkmadan- yorulmadan tartışacağız; satılmalı mı, satılmamalı mı? Satılsa ne olur, satılmasa neler olur? Avrupa’da örnekleri çok, ülkemizde neden olmasın…

Mevzu başka bir ders konusu fakat şunu da söylemeden geçmeyelim, ama bir yıl, ama birkaç yıl sonra ülkemizde bazı takımların satılması kaçınılmaz olacak. Öyle ya, onca borç varken bu kadar çılgın harcamaya para bassanız yetişemezsiniz!

Hem hazıra dağ dayanmaz, üretmek varken al al da nereye kadar? Koca ülkede son yıllarda bir Arda çıktı hepsi o kadar. Halbuki Arda kadar olmasa da ülkemde o kadar yetenekli çocuk var ki. En büyük şanssızlıkları kıyıda, köşede kalmaları, tanıdıklarının olmaması, yeterli eğitim almamaları.

Ne de olsa alıştık hazıra, bastırıyorsun parayı alıyorsun yabancıyı. Yabancı bir oyuncuya bir yılda verilen milyon

Yazının Devamı

Bizim köylü Hasan Ali...

12 Temmuz 2023

Her transfer ayında aynı kelimeler ‘al al al…’

Her transfer döneminde benzer cümleler ‘katkısı olmadı, tutmadı, sat sat sat…’

‘İyi de birader nereye kadar? Dağ olsa tükenir, deniz olsa kurur!

Her yıl kulüp yöneticilerimizden benzer hikayeler ‘borcumuz çok, üstesinden gelmemiz zor!

Sonuç değişmiyor ama aldıkça alıyoruz, harcadıkça doymuyoruz! Böyle de bir alışkanlığımız var hani!

Beklentileri karşılamayan, daha doğrusu çuval dolusu para verilerek alınan bazı oyuncuların yan gelip yattığı yetmezmiş gibi gönderilirken cebine harçlık koyarak uğurladıklarımız da oluyor arada bir…

Anlayacağınız planlı, programlı çalışma olmayınca, bilimden uzaklaşınca, nokta değil de montaj transferler yapılınca sonuç kaçınılmaz oluyor.

Biz, yara gün geçtikçe derinleşiyor diyelim, siz ‘açılan delik transfer aylarında büyüdükçe büyüyor’ diyebilirsiniz. Hal böyle olunca kanayan yaraya ne ilaç fayda eder ne de açılan deliği kapatacak yama bulunur!

Yazının Devamı

Adı ‘VAR’ da…!

18 Haziran 2023

Hala kullanmasını beceremediğimiz, yeterince faydalanamadığımız ‘VAR’ın henüz futbolla tanışmadığı yıllardı.
Trabzonspor derbi maçlarından birini oynuyor.
Günlerce sonucu merak edilen karşılaşmada Trabzonspor attığı golle öne geçer. Tahminimiz odur ki; an itibariyle izleyenlerin bir bölümü ‘ofsayt’, diğer bölümü ‘değil’ demekle meşguldü...  Golün tekrarı ekranlarda defalarca gösterilirken, telefonumuz aç karga yavrusu gibi ötmeye başladı.
Arayan, o yıllar ya ortaokul son sınıf ya da lise 1’de okuyan Hamza A. Yılmaz idi…İki gözünden rahatsız olan, tedavisi için ailesiyle Ordu, Ankara, İstanbul hattında mekik dokuyan Hamza, Ordu’da ikamet ediyordu. Arada bir telefonda sohbet eder, konumuz Trabzonspor ile başlayıp sağlık temennilerimizle son bulurdu.
Polis ailenin çocuğuyla şöyle de bir anımız vardır, beni derinden etkileyen; gözlerine teşhis konulup tedavisine başlanıldığında, moral vermek için aradığımda “Gözlerim için çok üzülüyorum ancak

Yazının Devamı